Antakya’daki Katar 3 Konteyner Kent’te yaşanan tahliye bildirimleri, bölgede barınan depremzedeler arasında ciddi bir tedirginliğe yol açtı. Bir hafta içinde konteynerlerin boşaltılacağı yönünde yapılan uyarıların iletilmesi, özellikle kış koşullarında yüzlerce ailenin nereye gideceği sorusunu gündeme taşıdı. Yaklaşık 250 hanenin bulunduğu alanda, bazı depremzedeler kendilerine verilen yazılı tutanaklar ve elektrik-su kesintisi tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını iddia ederken, AFAD yetkilileri zorla tahliye uygulamasının söz konusu olmadığını, yalnızca konteyner alanlarının azalan nüfusa göre kademeli olarak kapatılmasının planlandığını ifade etti.

Kurum temsilcileri, nihai değerlendirmenin valilik tarafından yapılacağını belirtse de, sahadaki belirsizlik ve iletişim farklılığı, depremzedelerin kaygılarını azaltmak yerine artırmış durumda. Depremin üzerinden geçen zamana rağmen hâlâ on binlerce kişinin geçici barınma alanlarında yaşadığı Hatay’da, bu tür tahliye iddiaları hem barınma krizinin devam ettiğini hem de afet sonrası yaşam düzeninin kırılganlığını bir kez daha görünür hale getiriyor. Vatandaşlar, süreçle ilgili netlik sağlanmasını ve barınma güvencesinin sosyal bir hak olarak korunmasını talep ederken; uzmanlar, geçici yaşam alanlarının kapatılmasına yönelik politikaların daha açık bir takvim ve sosyal destek mekanizmasıyla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Böylece, tahliye tartışmaları yalnızca bir yerleşim alanı meselesi olmaktan çıkıp, deprem bölgesinin geleceğine ilişkin daha geniş bir toplumsal hassasiyet başlığına dönüşmüş durumda.
Yorumlar
Kalan Karakter: