Cumhurbaşkanı Erdoğan: Silahın, kanın milletimizin gündeminden çıkmasıyla önümüzde yepyeni bir kapı açılacak!Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yıllardır süren terör meselesine dair önemli mesajlar verdi. Erdoğan, terör örgütünün silah bırakmaya yönelik adımlarının hız kazandığını vurgulayarak, “Silahın, kanın, gözyaşının milletimizin gündeminden tamamen çıkmasıyla, bu ülkenin önünde yepyeni bir kapı açılacak” dedi. Peki bu kapının ardında ne var? 
Erdoğan, bir yandan devletin güvenlik politikalarından taviz verilmeyeceğini açıkça ortaya koyarken, diğer yandan “diyalog ve müzakere” kapısının da aralık bırakıldığını ifade etti. DEM Parti ile önümüzdeki günlerde bir görüşme yapılacağını açıklayan Erdoğan, “Süreci sabote etmek isteyenler çıkacaktır, ama biz milletimizin huzuru için her türlü sorumluluğu alıyoruz” diyerek sürecin hem siyasi hem de toplumsal düzlemde ilerleyeceğine işaret etti. Türkiye’nin acılı hafızasında derin izler bırakmış terör meselesine dair bu açıklama, bir dönemin kapanıp yeni bir sayfanın açılıp açılmadığı sorusunu da beraberinde getiriyor. Barış diliyle kurulan cümlelerin ardında ne tür siyasi hesaplar var? Erdoğan’ın bu çağrısı, iktidarın yeni bir çözüm süreci mi, yoksa stratejik bir normalleşme manevrası mı başlattığını gösteriyor? Şimdi gözler, hem DEM Parti’nin atacağı adımlarda hem de sürecin Meclis, kamuoyu ve bölge halkı nezdindeki yansımalarında olacak. Hatay Ekspres olarak süreci yakından takip ediyoruz: Çünkü bu mesele artık sadece Doğu’nun, Güneydoğu’nun değil, tüm Türkiye’nin geleceğini ilgilendiriyor.ABDULVAHİT GÜRASLAN
Erdoğan, bir yandan devletin güvenlik politikalarından taviz verilmeyeceğini açıkça ortaya koyarken, diğer yandan “diyalog ve müzakere” kapısının da aralık bırakıldığını ifade etti. DEM Parti ile önümüzdeki günlerde bir görüşme yapılacağını açıklayan Erdoğan, “Süreci sabote etmek isteyenler çıkacaktır, ama biz milletimizin huzuru için her türlü sorumluluğu alıyoruz” diyerek sürecin hem siyasi hem de toplumsal düzlemde ilerleyeceğine işaret etti. Türkiye’nin acılı hafızasında derin izler bırakmış terör meselesine dair bu açıklama, bir dönemin kapanıp yeni bir sayfanın açılıp açılmadığı sorusunu da beraberinde getiriyor. Barış diliyle kurulan cümlelerin ardında ne tür siyasi hesaplar var? Erdoğan’ın bu çağrısı, iktidarın yeni bir çözüm süreci mi, yoksa stratejik bir normalleşme manevrası mı başlattığını gösteriyor? Şimdi gözler, hem DEM Parti’nin atacağı adımlarda hem de sürecin Meclis, kamuoyu ve bölge halkı nezdindeki yansımalarında olacak. Hatay Ekspres olarak süreci yakından takip ediyoruz: Çünkü bu mesele artık sadece Doğu’nun, Güneydoğu’nun değil, tüm Türkiye’nin geleceğini ilgilendiriyor.ABDULVAHİT GÜRASLAN 
