Yaşadıklarımız

İnsan yasamı boyunca bir çok farklı insanla iletişim kuran sosyal bir varlıktır Sosyal çatışmalarımızın altında, diyalog kurmada yasadığımız problemlerimizin temel sebeplerinden biride bir birimizi anlamada ki ön yargılarımızdır. Kendi içimizde bile kendimizle çoğu zaman çatısabilirken, duygu-düsünce-yaklasım ve davranısları farklı olan insanlarla da çatışmamız kaçınılmazdır. Kişiler arası çatısmaların başlangıç nedenleri farklı bilis, algı, duygu, iletisim becerileri gibi kisisel faktörlerden, kültürel faktörlerden, rol farklılıklarından, sosyal fiziksel çevreden ve ya iletişim sürecinden kaynaklana bilir. Atısmacı yaklasım açısından diger bir yaklasım; öğrenim seviyesi arttıkça olumlu fikirlerde aynı oranda artmaktadır. Kentte yasanan süre arttıkça paylasım oranıda artmakatadır. Kent değerler sisteminin toplum tarafından benimsenmesi çalışma iliskilerine yansıyarak farklılıkların çatısmaya dönüşmesi ni önleyebilir. Zaman zaman kendimizi ifade ederken zorlandıgımız anlar olur. Samimi olarak anlatmak istediklerimizden ziyade karsımızdakinin ne anladıgı, nekadar anladıgı önemlidir. Yasadıgımız ortamın ve ilişki içinde oldugumuz kisilerin bazı özellikleri ve davranışları ile özdesim içinde olup, bu davranısları kendi egomuza aktarırız. Doğru zamanda doğru kisi ile özdesim, mevcut ulvi degerlerimize deger katar. Bazen de yanlıs zaman da yanlıs kisilerle iletisimimiz umulmaz ve onarılmaz derin izler bırakır.