İskenderun Çevre Koruma Derneğinin Tosyalı Demir Çelik Sanayi Anonim Şirketi ne tahsis edilen orman alanı ilgili Hatay ili, İskenderun ilçesi, Karayılan mahallesi 1291no’lu parseli kapsayan alanda 1 no’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 102. maddesi ve 97. maddesinin(h) bendi uyarınca 17.02.2022 tarihinde onaylanan “Hatay ili 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği” ile anılan parsele ilişkin mevcut olan “Orman Alanı” fonksiyonunun “Kentsel Servis Alanı” olarak değiştirilmesine dair işleminin iptali istemli ile Hatay 2. bölge idare mahkemesine açtığı iptal davası sonuçlandı. Mahkeme adı gecen parselin orman alanından çıkarılarak kentsel servis alanına dönüştürülmesi işlemini oy birliği ile iptal etti. Mahkemenin iptal kararında şu görüşlere yer verildi. Anayasa’nın “Ormanların korunması ve geliştirilmesi” başlıklı 169. maddesinde; “Devlet ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zaman asımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla islenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz” hükmü yer almaktadır.
KARAR OY BİRLİĞİYLE ALINDI
6831 sayılı Orman Kanununun 17. maddesinin 3. fıkrasında; “Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, hava ayrıştırma, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Devletçe yapılan ve/veya işletilenlerden bedel alınmaz. Bu izin süresi 49 yılı geçemez. Bu alanlarda Devletçe yapılanların dışındaki her türlü bina ve tesisler iznin sona ermesi halinde eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman Genel Müdürlüğü’nün tasarrufuna geçer. Söz konusu tesisler Orman Genel Müdürlüğü veya Çevre ve Orman Bakanlığı ihtiyacında kullanılabilir veya kiraya verilmek suretiyle değerlendirilebilir. İzin amaç ve şartlarına uygun olarak faaliyet gösteren hak sahiplerinin izin süreleri; yer, bina ve tesislerin rayiç değeri üzerinden belirlenecek yıllık bedelle 99 yıla kadar uzatılabilir. Bu durumda devir işlemleri uzatma süresi sonunda yapılır. Verilen izinler amaç dışında kullanılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 6831 sayılı Orman Kanununun 17. maddesinde devlet ormanlarının yerleşime açılamayacağı belirtilmiş, anılan madde ve yasanın devamı maddelerinde ise ancak kamu yararı ve zaruret halinin bulunması durumunda orman alanlarında yapılmasına izin verilebilecek tesisler sınırlı olarak sayılmıştır. Bu hallerde dahi söz konusu olan husus izin verilen kısmın “orman alanından çıkarılması değil, sadece kapsamı, niteliği ve süresi yasayla belirtilmiş belirli faaliyetlere izin verilmesinden ibarettir. Yukarıda yer verilen düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, zaruret bulunması halinde Devlet Ormanı niteliğinde bulunan taşınmazlara yönelik planlama yapılabileceği, ancak plan kararları ile bu taşınmazlara getirilen kullanım kararının çevre ve doğal değerlerin korunması kapsamında taşınmazların özel niteliğiyle bağdaşabilecek ve bu niteliğinin korunmasına yönelik olacak şekilde öngörülmesi gerektiği anlaşılmaktadır. “Davada, Orman Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca müdahil şirkete dava konusu orman alanının liman geri hizmet alanı olarak kullanımına izin verilebileceği açık ise de, Devlet Ormanı niteliğinde bulunan alanın orman alanından çıkarılması için gereken zaruret halinin somut olarak ortay konulamadığı kanaatine varıldığından, Anayasa düzeyinde korunması öngörülen orman alanının fonksiyonunun değiştirilmesine ilişkin dava konusu işlemde planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 6. maddesinin birinci fıkrasında, “Devlet ormanlarına ve Devlet ormanı sayılan yerlere ait her çeşit isler Orman Genel Müdürlüğünce yapılır ve yaptırılır.” hükmüne yer verildiği, bu kapsamda Devlet Ormanı niteliğinde bulunan dava konusu alanın fonksiyonunun “Kentsel Servis Alanı” olarak değiştirilmesine yönelik plan değişikliği öncesi Orman Genel Müdürlüğünden görüş sorulması gerekirken bu usule uyulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline 07/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN