Hayatımızdaki her gündemin ikinci sıraya düştüğü,
Medyanın haber bültenlerinin neredeyse tamamının Coronavirüs tehlikesine odaklandığı,
Neredeyse tüm STK’larımızın halkımızı bilinçlendirmek için seferber olduğu bir ortamda halen birilerinin siyaset yapmasından ifrit oluyorum.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Lütfü Savaş işi, gücü bırakmış kendisine yandaş gazete ve TV’lere çıkarak Hükümete akıl vermekle meşgul.
Aynı Lütfü Savaş 15 gün önce uzunçarşıda esnafla sarmaş dolaş şu sözleri söylüyor:
“Burada Coronavirüs yok. Herkesi buraya davet ediyorum”
Bir hafta önceki konuşmasında da kendisine sorulan bir soru üzerine:
“Hassa’da bir tane vaka olduğunu duyuyorum” diyordu.
En son ise Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e ve Halk TV’ye şöyle bir beyanat veriyor.
“Corono virüsü Hatay’da 1,5 aydır var. Bunu yetkililere söyleyip duruyorum. Hatay’da 1.5 ay öncesinden sokağa çıkma yasağı uygulanmalıydı. Ben enfeksiyon hastası uzmanı biri olarak bunları söylüyorum” diyor.
Şimdi muhalefet modasına uyup birdenbire sokağa çıkma yasağını savunmaya başladın
Sayın Savaş, senin enfeksiyon hastalığı uzmanlığına ve bu konudaki titrine kimsenin bir şey diyaceği yok. Ancak eleştirimiz başkanlığına…
Madem 1,5 aydır olduğunu söylüyor ve bununla ilgili ilgilileri uyardığından bahsediyorsun Halit Basık’ın da paylaştığı 15 gün önceki videolarda uzunçarşı esnafıyla niçin sakınmasız sarmaş dolaşsın. Bunun nasıl bulaştığını bilmiyor muydun?
Madem bir taraftan uzman doktor olarak yetkilileri uyarıyordun (Bununla ilgili herhangi bir kamuoyu bilgilendirmesi de yok ya) sen Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hangi tedbirleri aldın, halkın sağlığını korumak için neler yaptın
Zaten hükümetin uyarılarıyla halkımızın %80’i sokakları boşalttı. 65 yaş üstü ve kronik hastalara sokağa çıkma yasağı geldi. Birçok işyeri virüs nedeniyle ya kapatıldı veya kapandı. Özellikle akşamları ve tatil günleri Hatay adeta bir hayalet şehre dönüşüyor tüm Türkiye gibi.
Bilim Kurulu bununla da yetinmiyor hükümete önlem paketlerini üstüste sunuyor, hükümette bunları karantinalı şehirler de olmak kaydıyla uyguluyor.
Sokağa çıkma yasağı elbette ki en son önlem olarak gündemde olabilir. Ancak sokağa çıkma yasağının getireceği tedarik zincirinin kırılması ve ekonominin dibe vurması sonucunda ödeyeceğimiz bedeli düşünebiliyor musunuz?
Hatay’ın 1,5 milyon nüfusunu eve hapsettikten sonra günlerce ihtiyaçlarının nasıl giderileceği konusunda bir fikriniz var mı?
Vazgeçtik, siz Büyükşehir Belediyesi olarak ne olur ahkam kesmeden üzerinize düşenleri yapınız. Belediye imkanlarını halkımızın sağlığı, dezenfekte konusu başta olmak üzere seferber ediniz.
Hakkınızı yemek istemiyorum. Belki ediyorsunuz da…
Ama halka korku salarak, hükümete akıl vereceğim, medyaya manşet olacağım diye halkımızın motivasyonuyla oynamayın. Yoksa bizim insanımızı belki Corona değil ama bu korku öldürecek. Zira sizde biliyorsunuz ki insanın en büyük aşısı kendi vücut yapısıdır. Onu zinde tutmak hepimizin görevidir.
Korkularımızı yeneceğiz, tedbirlerimizi en üst düzeyde alacağız, yetkililerimizin uyarılarına dikkat edeceğiz ve bu felaketi elbirliği ile beraberce atlatacağız.
Corona halkımızın birliğinden ve tedbirlerinden daha güçlü değildir
Medyanın haber bültenlerinin neredeyse tamamının Coronavirüs tehlikesine odaklandığı,
Neredeyse tüm STK’larımızın halkımızı bilinçlendirmek için seferber olduğu bir ortamda halen birilerinin siyaset yapmasından ifrit oluyorum.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Lütfü Savaş işi, gücü bırakmış kendisine yandaş gazete ve TV’lere çıkarak Hükümete akıl vermekle meşgul.
Aynı Lütfü Savaş 15 gün önce uzunçarşıda esnafla sarmaş dolaş şu sözleri söylüyor:
“Burada Coronavirüs yok. Herkesi buraya davet ediyorum”
Bir hafta önceki konuşmasında da kendisine sorulan bir soru üzerine:
“Hassa’da bir tane vaka olduğunu duyuyorum” diyordu.
En son ise Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e ve Halk TV’ye şöyle bir beyanat veriyor.
“Corono virüsü Hatay’da 1,5 aydır var. Bunu yetkililere söyleyip duruyorum. Hatay’da 1.5 ay öncesinden sokağa çıkma yasağı uygulanmalıydı. Ben enfeksiyon hastası uzmanı biri olarak bunları söylüyorum” diyor.
Şimdi muhalefet modasına uyup birdenbire sokağa çıkma yasağını savunmaya başladın
Sayın Savaş, senin enfeksiyon hastalığı uzmanlığına ve bu konudaki titrine kimsenin bir şey diyaceği yok. Ancak eleştirimiz başkanlığına…
Madem 1,5 aydır olduğunu söylüyor ve bununla ilgili ilgilileri uyardığından bahsediyorsun Halit Basık’ın da paylaştığı 15 gün önceki videolarda uzunçarşı esnafıyla niçin sakınmasız sarmaş dolaşsın. Bunun nasıl bulaştığını bilmiyor muydun?
Madem bir taraftan uzman doktor olarak yetkilileri uyarıyordun (Bununla ilgili herhangi bir kamuoyu bilgilendirmesi de yok ya) sen Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hangi tedbirleri aldın, halkın sağlığını korumak için neler yaptın
Zaten hükümetin uyarılarıyla halkımızın %80’i sokakları boşalttı. 65 yaş üstü ve kronik hastalara sokağa çıkma yasağı geldi. Birçok işyeri virüs nedeniyle ya kapatıldı veya kapandı. Özellikle akşamları ve tatil günleri Hatay adeta bir hayalet şehre dönüşüyor tüm Türkiye gibi.
Bilim Kurulu bununla da yetinmiyor hükümete önlem paketlerini üstüste sunuyor, hükümette bunları karantinalı şehirler de olmak kaydıyla uyguluyor.
Sokağa çıkma yasağı elbette ki en son önlem olarak gündemde olabilir. Ancak sokağa çıkma yasağının getireceği tedarik zincirinin kırılması ve ekonominin dibe vurması sonucunda ödeyeceğimiz bedeli düşünebiliyor musunuz?
Hatay’ın 1,5 milyon nüfusunu eve hapsettikten sonra günlerce ihtiyaçlarının nasıl giderileceği konusunda bir fikriniz var mı?
Vazgeçtik, siz Büyükşehir Belediyesi olarak ne olur ahkam kesmeden üzerinize düşenleri yapınız. Belediye imkanlarını halkımızın sağlığı, dezenfekte konusu başta olmak üzere seferber ediniz.
Hakkınızı yemek istemiyorum. Belki ediyorsunuz da…
Ama halka korku salarak, hükümete akıl vereceğim, medyaya manşet olacağım diye halkımızın motivasyonuyla oynamayın. Yoksa bizim insanımızı belki Corona değil ama bu korku öldürecek. Zira sizde biliyorsunuz ki insanın en büyük aşısı kendi vücut yapısıdır. Onu zinde tutmak hepimizin görevidir.
Korkularımızı yeneceğiz, tedbirlerimizi en üst düzeyde alacağız, yetkililerimizin uyarılarına dikkat edeceğiz ve bu felaketi elbirliği ile beraberce atlatacağız.
Corona halkımızın birliğinden ve tedbirlerinden daha güçlü değildir
