Yalnızlık, kişinin ruh haleti ile çevreden ve toplumdan kendisini soyutlayarak iç dünyasına çekilmesi anlamında açıklanabilir. En büyük yalnızlık insanın kendi içinde yaşadığıdır. Günlük hayat içinde sosyal sıkıntılara daha fazla maruz kalan insanlar yaşadıkları yalnızlığı, yalnızlık aktivitesi içinde çözeceklerine inandıkları ve algıladıkları için yalnızlığa boyun eğerler. Yalnızlık hissini yaşarlar. İnsanların bazıları da yalnızmış gibi görünürler. Oysa ki onlar iç âlemlerinde yalnız değillerdir. Zaman zaman huzur verir insana, yalnızlık. Kimi zaman da hüzün. Bazen karabasan gibi çöker iç dünyamıza bazen de huzur verir ruhumuza. Yalnızlık bazen de endişelerimizden, içselleştirdiğimiz kaygılarımızdan, korkularımızdan kaçtığımız, sığındığımız bir limandır. Kimi zaman da yaşam boyunca insanın kendi kendini bir başka boyutta arayışıdır. İnsanın sosyal bir varlık olması hasebiyle yalnız kaldığımızda başka insanlara muhtaç olduğumuzu anlarız. Çünkü yalnızlık bilmediklerini öğretir insana. Yaşam çevremizdeki insanlarla bütünlük kazanır ve bir anlam ifade eder. Yaşamı değerli kılan şey de onu paylaşabilmektir. Salt paylaştıklarımız bizim için var olandır. Paylaşılan hiçbir şey azalmaz aksine çoğalır ve değer kazanır. Güzelliğe anlam kazandıran o güzelliği paylaşabileceğimiz kişilerin var olmasıdır.
Yazarlar
Yayınlanma: 27 Temmuz 2019 - 12:48
Yalnızlık
Yalnızlık, kişinin ruh haleti ile çevreden ve toplumdan kendisini soyutlayarak iç dünyasına çekilmesi anlamında açıklanabilir
Yazarlar
27 Temmuz 2019 - 12:48