Kendimi tanımaya başladığımda, bizim evde abim ve ablam öğretmenlerini anlatırlardı.
Bu konuşmaya babam ve annemde katılırlar ve saatlerce okuldaki öğretmenlerden konuşulurdu. Bu benim çok ilgimi çekerdi.
Bende okula başlayacağım günü sabırsızlıkla bekliyordum. İşte o gün gelmişti. Akşamdan annemle birlikte hazırlıklarımı yapmıştık.
Yatağıma yattığımda çok büyük hayallere dalmıştım. Acaba okula gittiğimde karşılaşacağım öğretmen abim ve ablamın anlattıkları gibi birisimi olacaktı, bu hayallerle uyumuşum. Sabah annem yanıma gelip, günaydın yavrum hadi kalk dediğinde, tekrar uyurken kurduğum hayaller aklıma geldi. Hemen kalkıp hazırlıklarımı tamamladım. Kahvaltımı yapmak için masaya oturduğumda heyecandan hiçbir şey yiyemedim. Hemen kalkıp okula gitmek istiyordum.
Nihayet okula varmıştık. Okul çok kalabalık değildi. Herhalde biz erken gelmiştik. Annemle okul bahçesinde beklerken öğretmen olduğunu düşündüğüm temiz giyimli erkek ve bayanların okula girdiğini görüyordum. Biraz sonra okulun bahçesi kalabalıklaşmıştı. Zil çaldı, öğrenciler sıraya girmeye başladı, ben annemin elini sıkıca tutuyordum. Annemle birlikte sıraya girdik ve sınıfıma annemle birlikte arka sıralarda bir yere oturduk. Heyecanla sınıfa girecek öğretmenin, abim ve ablamın öğretmenlerine benzeyip benzemeyeceğini merak ediyordum. Bir kaç dakika sonra sınıfımıza güler yüzlü, ses tonu yumuşacık bir kadın girdi. Günaydın çocuklar dedi. Benim sesim hiç çıkmıyor annemin daha sıkı sarılıyordum.
Öğretmen hepimizin adını soruyordu, sıra bana geldi. Adımı söylerken biraz kekelemiştim. Bu benim başıma ilk kez geliyordu. Öğretmen hemen kalkıp yanıma geldi. Benim kekeme olduğumu sanmıştı herhalde. Eliyle tekrar başımı okşayıp sorduğunda adımı bu kez kekelemeden söyledim. Öğretmenin bu sıcak davranışı bendeki çekingenliği alıp götürmüştü.
Biraz sonra konuşamaya başlayıp kafamdaki soruları art arda soruyordum. Bütün sorularıma yumuşak bir ses tonu güler yüzüyle yanıt veriyordu. Annemin elini bırakmıştım. Annemin yanımdan gittiğinin farkında bile değildim.
Zilin çaldığını bile duymamıştım. O günün nasıl geçtiğini bile zor hatırlıyorum. Daha sonraki günlerde okula gitmek için zamanı iple çekiyordum.
Bu konuşmaya babam ve annemde katılırlar ve saatlerce okuldaki öğretmenlerden konuşulurdu. Bu benim çok ilgimi çekerdi.
Bende okula başlayacağım günü sabırsızlıkla bekliyordum. İşte o gün gelmişti. Akşamdan annemle birlikte hazırlıklarımı yapmıştık.
Yatağıma yattığımda çok büyük hayallere dalmıştım. Acaba okula gittiğimde karşılaşacağım öğretmen abim ve ablamın anlattıkları gibi birisimi olacaktı, bu hayallerle uyumuşum. Sabah annem yanıma gelip, günaydın yavrum hadi kalk dediğinde, tekrar uyurken kurduğum hayaller aklıma geldi. Hemen kalkıp hazırlıklarımı tamamladım. Kahvaltımı yapmak için masaya oturduğumda heyecandan hiçbir şey yiyemedim. Hemen kalkıp okula gitmek istiyordum.
Nihayet okula varmıştık. Okul çok kalabalık değildi. Herhalde biz erken gelmiştik. Annemle okul bahçesinde beklerken öğretmen olduğunu düşündüğüm temiz giyimli erkek ve bayanların okula girdiğini görüyordum. Biraz sonra okulun bahçesi kalabalıklaşmıştı. Zil çaldı, öğrenciler sıraya girmeye başladı, ben annemin elini sıkıca tutuyordum. Annemle birlikte sıraya girdik ve sınıfıma annemle birlikte arka sıralarda bir yere oturduk. Heyecanla sınıfa girecek öğretmenin, abim ve ablamın öğretmenlerine benzeyip benzemeyeceğini merak ediyordum. Bir kaç dakika sonra sınıfımıza güler yüzlü, ses tonu yumuşacık bir kadın girdi. Günaydın çocuklar dedi. Benim sesim hiç çıkmıyor annemin daha sıkı sarılıyordum.
Öğretmen hepimizin adını soruyordu, sıra bana geldi. Adımı söylerken biraz kekelemiştim. Bu benim başıma ilk kez geliyordu. Öğretmen hemen kalkıp yanıma geldi. Benim kekeme olduğumu sanmıştı herhalde. Eliyle tekrar başımı okşayıp sorduğunda adımı bu kez kekelemeden söyledim. Öğretmenin bu sıcak davranışı bendeki çekingenliği alıp götürmüştü.
Biraz sonra konuşamaya başlayıp kafamdaki soruları art arda soruyordum. Bütün sorularıma yumuşak bir ses tonu güler yüzüyle yanıt veriyordu. Annemin elini bırakmıştım. Annemin yanımdan gittiğinin farkında bile değildim.
Zilin çaldığını bile duymamıştım. O günün nasıl geçtiğini bile zor hatırlıyorum. Daha sonraki günlerde okula gitmek için zamanı iple çekiyordum.
