Türkiye Jeopolitik Gücünü Ekonomiye Dönüştürüyor: Erdoğan “Kalkınma Yolunda”Kararlı!Türkiye, küresel ticaret yolları üzerindeki stratejik konumunu daha etkin kullanmak amacıyla kapsamlı ulaştırma projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen "Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu"nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin jeopolitik imkanlarını kalkınma odaklı projelerle ekonomik avantaja dönüştürme hedeflerini kamuoyuyla paylaştı. Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan başlık, “Kalkınma Yolu” projesi oldu. Projeye göre, Irak’ın güneyindeki Faw Limanı’ndan başlayıp Türkiye sınırına kadar uzanacak entegre ulaştırma hattı, Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlanarak sadece bölge ülkelerinin değil, Avrasya coğrafyasının ekonomik entegrasyonuna katkı sunacak. Çok modlu (karayolu, demiryolu, liman, lojistik merkez) yapısıyla dikkat çeken bu proje, sadece taşımacılık değil, istihdam ve üretim açısından da ciddi bir potansiyel barındırıyor. Erdoğan, 10 yıllık bir perspektifle 50 milyar dolarlık üretim ve 63 bin kişilik istihdam öngörüldüğünü ifade etti. Bu projenin, özellikle Güneydoğu Anadolu ve sınır illerinde yeni yatırım alanları ve lojistik merkezler kurulmasına zemin hazırlayacağı da belirtiliyor.
Öte yandan Erdoğan, “Orta Koridor” adı verilen ve Çin’den Avrupa’ya uzanan modern İpek Yolu vizyonunun da Türkiye için stratejik önem taşıdığını vurguladı. Bu koridorun, Süveyş Kanalı güzergahına göre iki kat daha hızlı, hava yoluna göre ise dört kat daha ekonomik olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, projelerin sadece ekonomik değil, aynı zamanda bölgesel istikrar ve refah açısından da kritik bir rol oynadığını belirtti. Forumda verilen bilgiler, Orta Koridor’un 114 milyar dolarlık üretim, 144 bin kişilik istihdam ve 75 milyar dolarlık dış ticaret hacmi yaratma potansiyeli bulunduğuna işaret ediyor. Türkiye’nin son 20 yılda ulaştırma ve altyapı alanında yaptığı yatırımlar da verilerle sunuldu. 2003’te 6 bin kilometre civarında olan bölünmüş yol uzunluğu bugün yaklaşık 30 bin kilometreye yaklaşırken, havalimanı sayısı 26’dan 58’e, yurt dışı uçuş noktaları ise 60’tan 353’e yükseldi. Demiryolu ağlarının genişletilmesi, lojistik köylerin kurulması ve liman kapasitesinin artırılması gibi alanlarda da önemli ilerlemeler kaydedildi.Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, ulaşım altyapısı konusunda zaman zaman kamuoyundan gelen eleştirilere de değindi. "Yol mu yiyeceğiz?" gibi ifadelerin, ulaştırma yatırımlarının uzun vadeli kalkınma hedefleri açısından önemini göz ardı eden bir bakış açısına işaret ettiğini söyleyen Erdoğan, yapılan çalışmaların halkın yaşam kalitesine, ticaretin gelişimine ve uluslararası rekabete doğrudan katkı sunduğunu ifade etti. Söz konusu projeler tamamlandığında, Türkiye'nin sadece bir geçiş ülkesi değil, aynı zamanda lojistik üssü haline geleceği öngörülüyor.Bu projelerin özellikle sınır bölgelerindeki iller için taşıdığı potansiyel dikkat çekici. Hatay başta olmak üzere, Mardin, Şırnak ve Gaziantep gibi iller, hem Kalkınma Yolu hem de Orta Koridor projeleri kapsamında yeni ekonomik hareketliliğin merkezlerinden biri olabilir. Gümrük geçiş noktalarının modernize edilmesi, organize sanayi bölgelerinin bu ağlara entegre edilmesi ve genç nüfusa yönelik mesleki eğitim yatırımlarının artırılması, bölge halkı için sürdürülebilir kalkınma anlamına geliyor. Hatay gibi uzun yıllardır hem tarım hem de lojistikte güçlü bir potansiyeli olan kentler için bu sürecin doğru yönetilmesi halinde, dış ticaret bağlantıları daha sağlam hale gelebilir. Ayrıca, deprem sonrası toparlanma sürecinde olan iller için yeni altyapı ve ulaşım yatırımları, sadece ekonomik değil, sosyal iyileşme açısından da önemli bir katkı sağlayabilir.Sonuç olarak, Türkiye’nin ulaştırma politikalarında izlediği yeni yönelim, hem iç hem dış dinamikleri dikkate alan, uzun vadeli ve bölgesel kalkınmayı hedefleyen bir perspektife sahip görünüyor. Ulaştırma ve altyapı alanındaki büyük ölçekli projeler, yalnızca büyükşehirleri değil, sınır ve geçiş noktası konumundaki şehirleri de kapsayan geniş bir etki alanına sahip. Hatay Ekspres olarak, bu tür projelerin bölgesel yansımalarını yakından izlemeye, gelişmeleri tarafsız ve şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.
