Fitness ve antrenman esnasında meydana gelen kırık, çıkık, diz yaralanmaları, burkulma ve incinme, aşil tendonu yaralanmaları, kas ezilmeleri gibi yaralanmalara genel spor sakatlıkları denilmektedir ve tedavi edilmediği sürece kronik sakatlıklara yol açabilmektedir.
Aktif olarak spor yapan profesyonel sporcuların ya da amatör tüm bireylerin spor yaparken antrenman esnasında maruz kalabileceği tüm spor yaralanmalarına genel olarak spor sakatlıkları denilmektedir ve çoğu zaman antrenman sırasında fark edildiği gibi nadiren antrenmandan günler sonra meydana gelen belirtileri ile ortaya çıkabilir.
Spor sakatlıkları tetkik ve tedavi yöntemleri uygulanması açısından iki farklı grupta incelenmektedir. Akut spor sakatlıkları genel olarak ani ve şiddetli ağrı ile kendini belli eder. Bu tip sakatlıklarda yaralanma bölgesinde ödem ya da şişme, deri üzerinde hassasiyet, kemik ve eklem duruşunda anormallik ve vücut fiziksel fonksiyonlarında hareket kısıtlılığı meydana gelmektedir.
Kronik spor sakatlıkları akut spor sakatlıklarından farklı olarak antrenman sırasında ya da sonrasında şiddetli ağrı ortaya çıkar ve bu ağrılar kronikleşerek uzun süreli bölgesel ağrılara dönüşür. Kronik ağrıların yanı sıra ayrıca dinlenme ile belirginleşen eklem sertlikleri de kronik tip spor sakatlıkları için referans özelliği taşımaktadır.
Profesyonel ya da amatör her sporcunun karşılaşabileceği spor sakatlıkları kişisel ve çevresel faktörler olarak iki farklı konuda ele alınmaktadır. Kişisel faktörler genel olarak kişilerin fiziksel ve mental performansları ile ilişkilendirilir ve sağlıklı bir kas ve omurga sistemi kişisel faktörlerin sporcu sakatlanmasına neden olma ihtimalini minimize eder.
Postür yani duruş bozuklukları, sinüzit, grip, romatizma gibi enfeksiyon kaynaklı rahatsızlıklar, antrenman öncesi ısınma hareketlerini yeterince yapmamak, konsantrasyon eksikliği, koordinasyon bozukluğu ve yorgunluk gibi nedenler spor sakatlıklarında meydana gelen kişisel faktörler arasında yer almaktadır.
Sporcu sakatlıklarına neden olarak ikinci grupta yer alan çevresel faktörler, sporcuların inisiyatifi dışında gerçekleşen faktörlerdir. Antrenman süresi, zemin uygunluğu, özellikle açık hava sporlarında iklimsel koşullar, kullanılan spor malzemeleri, personal trainer ya da hakem gibi antremanı yöneten ve kontrol eden kişilerin hal ve tavırları çevresel faktörler çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Spor sakatlıkları tedavisinde en etkili yöntem rehabilitasyondur. Rehabilitasyon ile spordan uzak bir tedavi yöntemi yerine basit egzersizler ve terapi metodları ile sakatlanan ve zarar gören dokuyu desteleyecek kasları güçlendirilerek, sakatlık sonucu oluşan skar dokunun ağrı oluşturmasını ve diğer kasları ile dokuları germesi önlenir.
Fizyoritim Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde spor sakatlıkları ile ilgili gelen hastalara öncesinde normal fizik tedavi konsültasyon ve değerlendirmesi yapılarak, antrenmanlarla ilgili spesifik sorular sorulur ve alınan cevaplar neticesinde bir tedavi programı hazırlanır. Spor sakatlıklarında gerçekleştirilen tedavi metodları arasında manuel terapi teknikleri ve destekleyici egzersiz programları uzman fizyoterapistler tarafından başarı ile gerçekleştirilmektedir.
Egzersiz ya da antrenman esnasında meydana gelen spor sakatlanmalarında aktiviteye son verilmesi ileride oluşabilecek kalıcı sakatlık riskini önlemede yardımcı rol oynamaktadır. Egzersiz sonlandırıldıktan sonra ağrı ve şişliği azaltmak için hızlı bir şekilde soğuk kompres uygulanması gereklidir. Soğuk kompres zarar gören doku üzerinde ani ve geçici bir rahatlama sağlayacaktır.
Sakatlanan bölgenin şişmesini ya da ödem yapmasını önlemek için kan akımını yavaşlatmayacak giysiler giymek ya da sakatlanan bölgeyi kalp seviyesinden yukarıda tutmak yapılabilecek ikinci ilkyardım adımıdır. Bu şekilde kan basıncı ile sıvıların dışına çıkışı önlenerek, zedelenen doku üzerinde ödem oluşma riski önlenebilmektedir.