Son yıllarda hayatımızda ciddi bir yer edinen Sosyal Medya artık kendi kurallarıyla farklı bir dünyanın kapılarını açtı hepimize. Neredeyse hepimizin en az bir sosyal paylaşım sitesinde yine en az bir hesabı var. Hatta sosyal medya denilen mecra da kendi içinde uzmanlaştı. Sadece fotoğraf paylaşılanı var, mekan tavsiyesi yapabildiğiniz ya da nerede olduğunuzu hayran kitlenize duyurduğunuz sosyal paylaşım siteleri var.
Bunun da ötesinde sosyal paylaşım sitelerinde ve özellikle Facebook’ta hastane odasında, acil servisten kolunuzda serum takılıyken bile paylaşım yapabiliyorsunuz. Ne mutlu ki anlık paylaşımlar yapmak bile artık imkan dahilinde. Bu sitelerin birbirine entegre edilmesi gibi ayrıca bir kolaylık da var.
Sosyal Medya denilen mecra o kadar büyük bir derya ki, eskiden ulaşılamaz diye düşündüğümüz herkes bir tık ötenizde. Sanatçılar, devlet başkanları, kurumlar, yetkili ilgili kim varsa anında ulaşabiliyorsunuz.
Kiminle iletişime geçmek istiyorsanız başka hiçbir resmi işleme gerek kalmadan o an, o saniye ve canınızın istediği şekilde iletişim kurabilirsiniz. Hatta ağzınıza geleni söylemek için bir tuşa basmanız kafi.
O gün çok mu gerginsiniz, sabah tersinizden mi kalktınız, öfkenizi birilerinden mi çıkarmanız gerekiyor?
E ne duruyorsunuz hadi sosyal medya hesaplarınızdan birinin başına geçin, gözünüze kestirdiğiniz birisi de varsa ne ala, O an içinizden geçenleri en ufak bir sansüre uğratmadan karşınızdaki kişiye daha doğrusu karşınızda olduğunu varsaydığınız kişiye yazabilirsiniz.
Facebook’ta paylaştığı bir duruma ya da İnstagram’da paylaştığı bir fotoğrafa en çiğ yorumunuzu yazabilir, seviyeyi olabilecek en alt düzeye indirebilirsiniz.
Ya da örneğin Twitter’da kendi zaman tünelinde yazmış olduğu bir yoruma anında çemkirebilirsiniz.
Bir anda herkesin dikkati sizin üzerinize toplanır, hatta takipçileriniz bile artabilir. Bundan daha iyi ilgi çekemezsiniz eğer aradığınız bu tip bir ilgi ise. Ve iletişim denilen karşılıklı etkileşimden anladığınız bu ise.
Olayın başka bir tarafında durum daha vahim bir hal almış vaziyette.
Facebook’ta sizi arkadaş olarak ekleyen kişiyi, profiline bakarak, hele arada bir de tanıdığınız birisi varsa arkadaş olarak listenize kabul ettiğinizde çok enterasan tepkiler alabilirsiniz.
Ben de beni eklemiş kişileri, eğer profilinde çok uçlarda paylaşımlar yoksa, ya yazılarımı okumuştur ya da bir seminerimde bulunmuştur düşüncesiyle kabul ediyorum.
Bunun da ötesinde sosyal paylaşım sitelerinde ve özellikle Facebook’ta hastane odasında, acil servisten kolunuzda serum takılıyken bile paylaşım yapabiliyorsunuz. Ne mutlu ki anlık paylaşımlar yapmak bile artık imkan dahilinde. Bu sitelerin birbirine entegre edilmesi gibi ayrıca bir kolaylık da var.
Sosyal Medya denilen mecra o kadar büyük bir derya ki, eskiden ulaşılamaz diye düşündüğümüz herkes bir tık ötenizde. Sanatçılar, devlet başkanları, kurumlar, yetkili ilgili kim varsa anında ulaşabiliyorsunuz.
Kiminle iletişime geçmek istiyorsanız başka hiçbir resmi işleme gerek kalmadan o an, o saniye ve canınızın istediği şekilde iletişim kurabilirsiniz. Hatta ağzınıza geleni söylemek için bir tuşa basmanız kafi.
O gün çok mu gerginsiniz, sabah tersinizden mi kalktınız, öfkenizi birilerinden mi çıkarmanız gerekiyor?
E ne duruyorsunuz hadi sosyal medya hesaplarınızdan birinin başına geçin, gözünüze kestirdiğiniz birisi de varsa ne ala, O an içinizden geçenleri en ufak bir sansüre uğratmadan karşınızdaki kişiye daha doğrusu karşınızda olduğunu varsaydığınız kişiye yazabilirsiniz.
Facebook’ta paylaştığı bir duruma ya da İnstagram’da paylaştığı bir fotoğrafa en çiğ yorumunuzu yazabilir, seviyeyi olabilecek en alt düzeye indirebilirsiniz.
Ya da örneğin Twitter’da kendi zaman tünelinde yazmış olduğu bir yoruma anında çemkirebilirsiniz.
Bir anda herkesin dikkati sizin üzerinize toplanır, hatta takipçileriniz bile artabilir. Bundan daha iyi ilgi çekemezsiniz eğer aradığınız bu tip bir ilgi ise. Ve iletişim denilen karşılıklı etkileşimden anladığınız bu ise.
Olayın başka bir tarafında durum daha vahim bir hal almış vaziyette.
Facebook’ta sizi arkadaş olarak ekleyen kişiyi, profiline bakarak, hele arada bir de tanıdığınız birisi varsa arkadaş olarak listenize kabul ettiğinizde çok enterasan tepkiler alabilirsiniz.
Ben de beni eklemiş kişileri, eğer profilinde çok uçlarda paylaşımlar yoksa, ya yazılarımı okumuştur ya da bir seminerimde bulunmuştur düşüncesiyle kabul ediyorum.