“Dedi ki; “Senin izzetin adına andolsun,ben onların tümünü mutlaka azdırıp-kışkırtacağım. Ancak onlardan muhlis kulların hariç.” Sad Suresi,82-83
Ayetten anladığımız üzere, şeytan ve taraftarlarının samimi inanan kullar üzerinde etkisi olmayacaktır. İman etmeyen insanlar ise şeytan için oldukça kolay bir avdır.
İnkar edenler, kendilerini ve yaşadıklarını Allah’tan bağımsız görmelerinin bir sonucu olarak, adeta kabus gibi bir hayat yaşarlar. Allah’ın kaderde herşeyi hayırla yarattığını düşünmedikleri için sürekli vesveseli bir ruh halleri vardır. Zahiren güzel bir şeyle karşılaştıklarında bile, herşeye olumsuz bir bakış açısıyla baktıklarından, arkasında kötü bir şey olduğunu düşünür ve o anda karşılaştıkları güzelliklerden de zevk alamazlar. Olumsuz düşüncelerle dolu ümitsiz ruh halinden kurtulamazlar. Bu ruh hali onların akıllarının kapanmasına sebep oldukça, daha da sıkıntılı bir ruh halinin içine girerler ve dünyadayken azap dolu bir hayat yaşarlar.
Bu insanlar, farkında olmadan, şeytanın iradesi altına girmişlerdir.Şeytanın fısıltılarının kendi düşünceleri olduğunu zanneder,uygularlar ve zamanla şeytanın askerleri haline gelirler. Böylece -Allah’ın dilemesi dışında- Allah’ın dosdoğru yolunda değil, şeytanın sonsuz azaba götüren yolunda yaşarlar.
“Gerçek şu ki,şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin.O,kendi grubunu ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır.” Fatır Suresi,6
Tüm bu yaşadıkları insanlara sıkıntı, bela, hastalık ve stres getirir. Bu şekilde şeytanın vaadlerine aldanan kişi kendisine çok büyük zarar verir. Şeytan, bu kuruntularla, insanları henüz dünyadayken cehennemin belalarla dolu yoluna ve mutsuz ruh haline yöneltir.
Oysa iman eden insanlar, Allah’ın her şeyi bir kader ile yarattığını, endişe de etse, üzülse de kaderinde yaşayacaklarının önceden belirlenmiş olduğunu bilir. Bu kader dahilinde, kişinin, Rabbimizin her şeyi hayır ile yarattığını kavramış olması da başka bir güzelliktir. Karşılaştıkları zorlukların Allah’ın imtihanı ve imanlarının olgunlaşması amacıyla yaratıldığının bilincinde olmaları,müminlerin huzurlu bir yaşam sürmelerini sağlar.
Ayetten anladığımız üzere, şeytan ve taraftarlarının samimi inanan kullar üzerinde etkisi olmayacaktır. İman etmeyen insanlar ise şeytan için oldukça kolay bir avdır.
İnkar edenler, kendilerini ve yaşadıklarını Allah’tan bağımsız görmelerinin bir sonucu olarak, adeta kabus gibi bir hayat yaşarlar. Allah’ın kaderde herşeyi hayırla yarattığını düşünmedikleri için sürekli vesveseli bir ruh halleri vardır. Zahiren güzel bir şeyle karşılaştıklarında bile, herşeye olumsuz bir bakış açısıyla baktıklarından, arkasında kötü bir şey olduğunu düşünür ve o anda karşılaştıkları güzelliklerden de zevk alamazlar. Olumsuz düşüncelerle dolu ümitsiz ruh halinden kurtulamazlar. Bu ruh hali onların akıllarının kapanmasına sebep oldukça, daha da sıkıntılı bir ruh halinin içine girerler ve dünyadayken azap dolu bir hayat yaşarlar.
Bu insanlar, farkında olmadan, şeytanın iradesi altına girmişlerdir.Şeytanın fısıltılarının kendi düşünceleri olduğunu zanneder,uygularlar ve zamanla şeytanın askerleri haline gelirler. Böylece -Allah’ın dilemesi dışında- Allah’ın dosdoğru yolunda değil, şeytanın sonsuz azaba götüren yolunda yaşarlar.
“Gerçek şu ki,şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin.O,kendi grubunu ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır.” Fatır Suresi,6
Tüm bu yaşadıkları insanlara sıkıntı, bela, hastalık ve stres getirir. Bu şekilde şeytanın vaadlerine aldanan kişi kendisine çok büyük zarar verir. Şeytan, bu kuruntularla, insanları henüz dünyadayken cehennemin belalarla dolu yoluna ve mutsuz ruh haline yöneltir.
Oysa iman eden insanlar, Allah’ın her şeyi bir kader ile yarattığını, endişe de etse, üzülse de kaderinde yaşayacaklarının önceden belirlenmiş olduğunu bilir. Bu kader dahilinde, kişinin, Rabbimizin her şeyi hayır ile yarattığını kavramış olması da başka bir güzelliktir. Karşılaştıkları zorlukların Allah’ın imtihanı ve imanlarının olgunlaşması amacıyla yaratıldığının bilincinde olmaları,müminlerin huzurlu bir yaşam sürmelerini sağlar.