Allah yolunda kendini feda eden kimseye Sehit denir. Bu kimselere sehit denmesi ya cennete gideceklerine sahadet edildigi yahut vefat anında bir kısım rahmet meleklerinin hazır bulunup sahadet ettigi, yahut da o kisi kendisi Cenabı Hakk’ın huzurunda oldugu halde rızıklandırılacağı içindir. Lügat manası ile de sehit; “sahit (hazır
bulunan)” demektir. Sahadet; Dinimizde fevkalade yüce bir mertebedir. Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: Sehidin kanının ilk damlasıyla günahları bagıslanır, iki huri ile evlendirilir. Akrabasından yetmis kisiye
sefaat hakkı verilir. Murabıt, ribat mahallinde öldügünde hayatta iken mutat olarak yaptığı amellerinin sevabı kıyamete kadar yazılmaya devam eder. Rızkı kendisine gelmeye devam eder, onunla ferahlanır. Yetmis huriyle evlendirilir ve ona: ‘Hesap bitinceye kadar dur ve sefaat et’ denilir.” Ribat: Hudut boylarında din düsmanlarına karsı nöbet beklemektir. Bu kisiye de murabıt denilir. Hakiki ribat ise, insanın en büyük düsmanı olan nefsi
emaresi ile cihat etmesidir. Nefsi ve cismi Allahü Teala’nın teatinde hapsetmenin de ribat olduğu Hadis-i seriflerde bildirilmistir. Cennete ilk girecek üç sınıf ve cehenneme ilk olarak girecek üç sınıf bana gösterildi. Cennete ilk girecek üç kimse:Sehit, Rabbine ibadetini güzel yapan ve efendisine nasihat eden köle, çoluk çocuk sahibi olup harama gitmeyen, fakir olmasına ragmen kimseden bir sey istemeyen ve bu sebeple görenin kendisini zengin sandıgı kimsedir.