• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Misafir Kalem
  • Hatay
  • Resmi İlanlar
  • Siyaset
  • Spor
  • Dünya
  • Magazin
  • Teknoloji
  • Ekonomi
  • Biyografi Manşetler Eğitim Kültür Sanat Sağlık Genel
  • Ara
SON DAKİKA:
11:15
Hafriyat Kamyonu Bariyerlere Takılarak Devrilmekten Kurtuldu
10:04
Sosyal Medyada Silah Paylaşanlara Eş Zamanlı Operasyon
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
Yılmaz: Vatandaşlarımızın Ulaşım Konforunu Önemsiyoruz
Güncel
Yılmaz: Vatandaşlarımızın Ulaşım Konforunu Önemsiyoruz
Türkiye'de 2024 Yılında Trafik Kazaları Can Almaya Devam Etti
Genel
Türkiye'de 2024 Yılında Trafik Kazaları Can Almaya Devam Etti
Tarımsal Sulamada Hedef Sıfır İsraf
Güncel
Tarımsal Sulamada Hedef Sıfır İsraf
Soğan Tarlada Kaldı, Üretici Borçta
Güncel
Soğan Tarlada Kaldı, Üretici Borçta
HBB, YKS VE LGS ADAYLARINA YOL GÖSTERİYOR
Eğitim
HBB, YKS VE LGS ADAYLARINA YOL GÖSTERİYOR
Uyuşturucu Madde Suçundan Aranan Şahıs Dörtyol’da Yakalandı
Güncel
Uyuşturucu Madde Suçundan Aranan Şahıs Dörtyol’da Yakalandı
Ekonomik Güven Endeksi Nisan Ayında Geriledi
Ekonomi
Ekonomik Güven Endeksi Nisan Ayında Geriledi
Toyota, Avrupa'da Daralan Pazara Rağmen Satışlarını Artırdı
Ekonomi
Toyota, Avrupa'da Daralan Pazara Rağmen Satışlarını Artırdı
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. SEÇİM ATMOSFERİ VE İTTİFAKLAR
Yazarlar
Yayınlanma: 27 Ocak 2023 - 08:14

SEÇİM ATMOSFERİ VE İTTİFAKLAR

Seçime birkaç ay gibi bir zaman kaldı

Yazarlar
27 Ocak 2023 - 08:14
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
SEÇİM ATMOSFERİ VE İTTİFAKLAR
Seçime birkaç ay gibi bir zaman kaldı. Buna rağmen sanki kampanya başlamış ve birkaç hafta sonra seçim yapılacakmış gibi ülke tartışma zeminine ve yarış atmosferine girmiş durumda.

İktidar, -sanki işbaşında değilmiş gibi- her fırsatta ülke yönetiminin kendisine devredilmesini istiyor. “Yeter! Artık Söz Milletin!” tam da muhalefetin kullanması gereken sloganı kullanmaları şayet işgüzarlık veya iş bilmezlik değil de bilinçli tercih ise hayli ilginç. O dönemi yaşamamış milyonlarca insanın bile yüreğinde hissettiği bu ifadenin içerdiği mesajla meydanlarda gerilim dozunun hayli yüksek olacağı anlaşılıyor. Çünkü o slogan tarihi süreçte bir devrin kapanıp bir başka devrin açıldığı dönemi ifade etmektedir.

Sanki 20 yılı aşkındır iktidarda olan kendileri değil, bütün bu yaşanan olumsuzluklar ve başarısızlıklarda hiçbir ilgileri, sorumlulukları yokmuşçasına vaatleri sıralayıp tüm problemleri çözeceklerine dair söz veriyorlar.
İktidar cephesinde değişen bir şey yok. Giderayak kesenin ağzı açıldı, “Asla yapılmayacak, ülkenin felaketine sebep olur” dedikleri şeyleri yapmaya başladılar. Bu kadar zamanda çözemedikleri sorunları bir dönem daha iktidar olurlarsa çözeceklermiş!

ELDE EDİLEN KAZANIMLAR!
Gelelim muhalefet cephesine. En büyük eleştiri, görüldüğü kadarıyla cumhurbaşkanı adayının belli olmaması üzerinden yapılıyor ve muhtemel adaylar üzerinden de büyük fırtınalar kopartılıyor. Onlar adayın nasıl bir niteliğe sahip olması gerektiğinden ziyade kim olacağına takılmış durumdalar. Bu ise onların ilke bazlı değil şahıs bazlı politika güttüklerinin bir göstergesidir. Millet İttifakı bileşenlerinden meydana gelen bazı çıkışlarda doğrusu ittifak bloğunu sıkıntıya sokmuyor değil. Birilerinin parti içi hesaplaşmalara girdiği veya seçim sonrasına ilişkin hedeflerine yönelik birtakım girişimlerde bulundukları anlaşılmaktadır.

Son dönemde yükselen bir tempoyla Saadet Partisi’ne yakın olduğu düşünülen bazı kesimler de “kazanımları kaybetmeyelim” büyüsüne kapılarak parti sözcüsü gibi davranıp garip açıklamalarda bulundukları gözden kaçmıyor.

Evet, kazanım dedikleri şey; başörtüsü sorununun çözülmesi, imam hatiplilerin üniversiteye girişi ve Ayasofya Camii’nin ibadete açılması. Tabii ki bu ve benzeri konulardaki ilkesel duruşumuz net ve olumludur.

Ancak şunu da unutmayalım ki 20 yıllık süreç, birkaç icraatla geçiştirilemeyecek kadar uzundur. Vaktiyle Türkiye’nin en önemli Amerikanlaşma dönemi sayılabilecek Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 1950-60 yılları arasında “ezan Arapça okundu” diye milletin gazı alındı ve birçok şey feda edildi. Geriye yalnızca ülkenin heba edilmiş yılları kaldı. Ekonomiden eğitime, sağlıktan tarıma, üretimden istihdama, askeriyeden istihbarata kadar her şeyin Amerika’nın kontrolüne girdiği söz konusu dönem, o ezanla teskin olduğumuz dönemdir. Şimdi de, “Ezanı susturamayacaksınız! Bayrağı indiremeyeceksiniz!” diye başlayan klişe slogan da boşuna o dönemi çağrıştırmıyor. Öyle ki sanki ezanı susturan, bayrağı indiren var!

Bugün de benzer bir durum maalesef ki yaşanıyor. Zaten ülkenin yaşadığı 28 Şubat direnci sonrasında iktidara kim gelirse gelsin başörtüsü sorunu çözülecekti. Bu durum ne kadar bir kazanım olursa olsun 20 yılın heba edilmesine gerekçe olamaz.

HEBA EDİLEN FIRSATLAR!

Kazanımlardan bahseden arkadaşların öncelikle ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının, dev şirketlerinin, bankalarının, borsasının ve iletişim sektörünün yabancılara satılmasıyla ilgili ne düşünüyorlar acaba?

3 Kasım 2002’de iktidara gelip 20 Mart 2003’te Irak’ın işgaline, NATO üssü İzmir’den kalkan uçaklarla Libya’nın bombalanmasına (Mart 2011), devr-i iktidarları döneminde İslam âleminin kan gölüne dönmesine katkı sağlandığı, “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) başkanıyız” denilerek sırtlarına yüklenen gururla üstlendikleri görevi yerine getirdiklerine ne diyecekler?
Suriye’de, “Şam’da Cuma’yı kılacağız! Humus kırmızıçizgimizdir! Hama’da babanın yaptıklarını tekrarlamana müsaade etmeyeceğiz! Halep içişlerimizdir!” deyip hedef gösterircesine milyonlarca Suriyelinin perişan olmasına, ülkesini terk edip mülteci duruma düşmesine ve yüz binlerin ölmesine neden olmalarına ne diyecekler?

Önce, “Rejimin karşısında olan herkesi destekleriz” deyip; sonra davul zurna halayla PKK’lı teröristlerin ve dünyanın her tarafından gelen karanlık güçlerin Suriye’ye geçişine göz yumup sonra da askeri harekâtlarla kendimizi ateşin içinde bulduğumuz biliyor olmalılar.

YERSİZ ENDİŞE; GÜZEL DEĞİŞİMİN HABERCİSİ
Bu dönem birkaç kazanım olsa bile maalesef ki değerlerimiz kökünden sarsılmıştır. Bugün en güvenilmez, hırsız, arsız, yolsuz tiplemesine maruz kalan kişiler maalesef inancı dünyevi menfaatlerine kalkan kılan ve dini siyasete alet eden kimseler oldu. Kaldı ki ekonomiden dış politikaya, eğitimden tarıma hangi kazanımlardan bahsedebilirler bilemiyoruz.

Evet, eskiden meyhaneden çıkan adamlar banka müdürü yapılıyordu, şimdi ise Cuma’dan çıkanlar… Ancak faizci, kapitalist, sömüren, ezen düzen aynen devam ediyor. Mesele banka müdürünün değişmesi değil faizin kökten kaldırılmasıydı.
Hükümetin karnesinin durumu ortadayken ve bu konuda iktidarın endişe edip tedbir alması gerekirken, mütedeyyin kitlenin panik ve endişesini anlamak oldukça zor. Onlar hangi kazanımlarını kaybetmekten korkuyorlar! Kraldan fazla...

Ülkenin iki kutuplu bir hale getirildiği ve kurumların içinin boşaltıldığı bir süreçte, iktidar değişimi kaçınılmazdır. Bu tür uzun süreli iktidar devirlerinde önemli olan geçiş sürecinin yumuşatılması ve mütedeyyin kitlenin masada söz sahibi olmasıdır. Böylece halkın yeni yönetime dair endişeleri giderilip geleceğe umutla bakmaları sağlanır.

SAADET’İN TARİHİ DURUŞU VE İTTİFAKLAR
Temiz mazisiyle engin ittifak kültürüne sahip bir camia olarak Saadet Partililer, geçmişten günümüze bu tür durumların tümünde verdiği sözün arkasında durur. Nitekim bütün işbirliklerinde, ortaklıklarda elde ettiği başarının temelinde de bu duruş yatmaktadır.
Henüz aday belirlenmemişken, mühendislik çabalarına girenler ancak günü kurtarma derdinde olanlardır. Bugün meselelere doğru bir bakış açısı ile yaklaşmak, çözüm odaklı olmak, günlük çıkarları bir kenara bırakarak geleceği düşünmek hayati derecede öneme haizdir. Meselelerin aslını bilmeden, perde arkasında olup bitenlerden haberdar olmadan kimse Saadet’e akıl vermeye kalkışmamalıdır.
Saadet Partisi bugüne kadar hangi konuda tavır almış ise hepsinde haklı çıktığı gibi bugünkü siyasi duruşundan da haklı çıktığını her zamanki gibi tarih gösterecektir!
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
22 YILLIK BEN VE AK PARTİ
22 YILLIK BEN VE AK PARTİ
Valilik Binası
Valilik Binası
TEK ADAM YÖNETİMİNDEN SİSTEM DEVLETİNE DÖNÜŞ MUTABAKATI 2
TEK ADAM YÖNETİMİNDEN SİSTEM DEVLETİNE DÖNÜŞ MUTABAKATI 2
TEK ADAM YÖNETİMİNDEN SİSTEM DEVLETİNE DÖNÜŞ MUTABAKATI 1
TEK ADAM YÖNETİMİNDEN SİSTEM DEVLETİNE DÖNÜŞ MUTABAKATI 1
RESMİ İLANLAR
RESMİ İLANDIR
HATAY İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ
RESMİ İLANDIR
ALTINÖZÜ BELEDİYESİ TAŞIT SATIŞI
Son Haberler
Hatay'da AKUT Vakfı tarafından yaptırılan ASM hizmete açıldı 
Hatay'da AKUT Vakfı tarafından yaptırılan ASM hizmete açıldı 
HMKÜ’den TÜBİTAK Destekli Dev Proje
HMKÜ’den TÜBİTAK Destekli Dev Proje
Aşçılık Kursunda 17 Kursiyere Eğitim
Aşçılık Kursunda 17 Kursiyere Eğitim
HANLAR
HANLAR

Ana Sayfa
Misafir Kalem
Hatay
Güncel
Resmi İlanlar
Siyaset
Spor
Dünya
Magazin
Teknoloji
Ekonomi
Biyografi
Manşetler
Eğitim
Kültür Sanat
Sağlık
Genel
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • Hatay
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.