İstanbul’da bir buçuk yıl kaldıktan sonra kalbinde sakladığı esas ilim merkezine yol almaya karar verir. Bu sevginin kaynağını açıklarken “çocuk yaşta uzun dalga radyo yayınından dinlediğim Arapça kıraatiyle Kur'an kalıyor kulaklarımda. Kur'an tilaveti başladı mı, o koca radyonun önünden ayrılamazdım” diyor.
Radyodan duyduğu bu sese Şam’a gitmek için gündüzleri yol yürüyüp geceleri buldukları köyde kalarak ilerleyen bu ilim aşığı 14 yaşındaki bıyıkları yeni terlemiş genç, Arap-İsrail Savaşı’nın olduğu o yıllarda sınırdan geçmeye çalışırken yakalanır. Mahkemeye çıkan ve cebinde de dönüş parası dahi olmayan hocamız memleketine iade edilir. Trenle İslahiye yakınlarındaki Fevzi Paşa garına teslim edilir. Oradan yolu Hatay’a düşer. Hatay’a gelişi de hayatında önemli dönüşümün de gerçekleşmesi anlamına gelir. Antakya Ulu Camii’nde namaz kılarken o dönemin önemli esnafı, bilge ve gönül ehli bir zat olan Hacı Hakkı Ergin’le tanışır. Kimsesiz olduğunu öğrenen Hacı Hakkı Efendi, ona kol kanat gerer, okutur ve kurulan bu samimi diyalog onu damadı olmaya kadar götürür. Selim Hocamızın kimsesizliğine sahip çıkıp güzel ahlakı ve karakterini böylece ödüllendiren Hacı Hakkı Efendiye de bilvesile Allah’tan rahmet diliyoruz.
Kütahya’da başlayan yolculuk Antakya’da son bulur. Artık hocamızın hayatı Antakya için bir nimet olur.
Tam filmlere konu olabilecek hayat hikâyesi desek yeridir. Uzun ve çileli bu hayatın bazı bölümlerinden kısa kesitler sunmaya çalıştık.
Hayatı tam bir çile ile geçti. Öğretmen olarak tayin edildiğinde Sivas'ta görevli iken teşkilat çalışmaları için Adana’ya gitmiş bu esnada hanımı, evde olmadığı bilinmesin diye geceleri kapının önüne hocamızın ayakkabılarını koyup sabahları kaldırıyormuş.
Hayat boyu görev yaptığı her yerde karşısına engeller çıkıyor ve sürekli mücadele içinde geçen ömründe tayinler sonucunda tekrar Antakya’ya dönüyor ve buraya yerleşiyor.
Hocamız teşkilatımız için çok değerli ve eli öpülesi bir şahsiyet. Onun teşkilat geçmişi ise kısaca şöyle;
Bir dönem Milli Selamet Partisi Adana Merkez İlçe Başkanı, Hatay’da Anadolu Gençlik Derneği İl Başkanı, Saadet Partisi İl Başkanlığı ve ardından son dönemlerinde Din-Bir-Der İl Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Pek çok Sivil Toplum Örgütü ve dernekte aktif rol alan merhum hocamız Sadaka-i Cariye olarak ortaya konulan hemen her işte emeği vardır desek abartmış olmayız.
Öğretmen olarak uzun yıllar binlerce öğrenci yetiştirdi. Memleketin ulu çınarlarından Selim Demirli Hocamız çok değerli bir insandı. İlime eğitime verdiği önem ve yıllardır değişmeyen çizgisiyle davamıza verdiği emekler için müteşekkiriz.
2003 yılında il başkanlığını kendisinden devraldığım hocamızı hastanedeki son ziyaretimizde “Allah senden razı olsun iyi ki varsın davayı yüklenerek bizi vebalden kurtarıyorsun” dedi, çok duygulandım.
Allah kendisinden razı olsun biz ondan razıyız. Mekânı cennet olsun…
Radyodan duyduğu bu sese Şam’a gitmek için gündüzleri yol yürüyüp geceleri buldukları köyde kalarak ilerleyen bu ilim aşığı 14 yaşındaki bıyıkları yeni terlemiş genç, Arap-İsrail Savaşı’nın olduğu o yıllarda sınırdan geçmeye çalışırken yakalanır. Mahkemeye çıkan ve cebinde de dönüş parası dahi olmayan hocamız memleketine iade edilir. Trenle İslahiye yakınlarındaki Fevzi Paşa garına teslim edilir. Oradan yolu Hatay’a düşer. Hatay’a gelişi de hayatında önemli dönüşümün de gerçekleşmesi anlamına gelir. Antakya Ulu Camii’nde namaz kılarken o dönemin önemli esnafı, bilge ve gönül ehli bir zat olan Hacı Hakkı Ergin’le tanışır. Kimsesiz olduğunu öğrenen Hacı Hakkı Efendi, ona kol kanat gerer, okutur ve kurulan bu samimi diyalog onu damadı olmaya kadar götürür. Selim Hocamızın kimsesizliğine sahip çıkıp güzel ahlakı ve karakterini böylece ödüllendiren Hacı Hakkı Efendiye de bilvesile Allah’tan rahmet diliyoruz.
Kütahya’da başlayan yolculuk Antakya’da son bulur. Artık hocamızın hayatı Antakya için bir nimet olur.
Tam filmlere konu olabilecek hayat hikâyesi desek yeridir. Uzun ve çileli bu hayatın bazı bölümlerinden kısa kesitler sunmaya çalıştık.
Hayatı tam bir çile ile geçti. Öğretmen olarak tayin edildiğinde Sivas'ta görevli iken teşkilat çalışmaları için Adana’ya gitmiş bu esnada hanımı, evde olmadığı bilinmesin diye geceleri kapının önüne hocamızın ayakkabılarını koyup sabahları kaldırıyormuş.
Hayat boyu görev yaptığı her yerde karşısına engeller çıkıyor ve sürekli mücadele içinde geçen ömründe tayinler sonucunda tekrar Antakya’ya dönüyor ve buraya yerleşiyor.
Hocamız teşkilatımız için çok değerli ve eli öpülesi bir şahsiyet. Onun teşkilat geçmişi ise kısaca şöyle;
Bir dönem Milli Selamet Partisi Adana Merkez İlçe Başkanı, Hatay’da Anadolu Gençlik Derneği İl Başkanı, Saadet Partisi İl Başkanlığı ve ardından son dönemlerinde Din-Bir-Der İl Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Pek çok Sivil Toplum Örgütü ve dernekte aktif rol alan merhum hocamız Sadaka-i Cariye olarak ortaya konulan hemen her işte emeği vardır desek abartmış olmayız.
Öğretmen olarak uzun yıllar binlerce öğrenci yetiştirdi. Memleketin ulu çınarlarından Selim Demirli Hocamız çok değerli bir insandı. İlime eğitime verdiği önem ve yıllardır değişmeyen çizgisiyle davamıza verdiği emekler için müteşekkiriz.
2003 yılında il başkanlığını kendisinden devraldığım hocamızı hastanedeki son ziyaretimizde “Allah senden razı olsun iyi ki varsın davayı yüklenerek bizi vebalden kurtarıyorsun” dedi, çok duygulandım.
Allah kendisinden razı olsun biz ondan razıyız. Mekânı cennet olsun…