Afyon Kocatepe Üniversitesi Ana Bilim Dalı Başkanı Jeoloji Müh. Prof.Dr. Çağlar Özkaymak, Hatay’da 1 yılda 44.000 artçı olduğunu, artçı sarsıntıların 3-4 yıl daha devam edeceğini belirtti.
Antakya'nın güneyi ve doğusunda gelecek yıllarda 7,6-7,7'ye varan büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan büyük faylar var. Ölüdeniz Fay Zonu, Doğu Anadolu Fay Zonu'yla Antakya bölgesinde birleşme eğilimi gösteriyor. Güneye doğru da Kızıldeniz ve İsrail'e doğru devam eden çok büyük bir kırık. Bu kırık, Arap ile Afrika plakasının arasındaki tektonik sınırı da oluşturuyor. Antakya Fayı ise güneybatıya doğru devam ederek Kıbrıs Adası güneyinden geçen ve Afrika okyanusal litosferinin Anadolu plakası altına daldığı Kıbrıs yayına bağlanmakta, Kıbrıs Adası ve doğusundaki bu alanda da özellikle deniz altında yıkıcı deprem ve TSUNAMİ oluşturma potansiyeline sahip kırıklar var
MTA TÜRKİYE'DE 45 İLDE 5,5 VE ÜZERİ DEPREM ÜRETEBİLECEK 485 DİRİ FAY HATTI OLDUĞUNU DUYURDU
Geçtiğimiz hafta Hatay’a gelen Afyon Kocatepe Üniversitesi Jeoloji anabilim dalı başkanı Prof.Dr. Çağlar Özkaymak incelemeleri sonrası yaptığı açıklamada; Hatay ve bölgede depremden bu yana geçen 1 yıllık sürede 44 binin üzerinde artçı yaşandığını, azalarak da olsa bunların 3-4 yıl devam edeceğinin öngörüldüğünü söyledi. Hatay’a gelen Afyon Kocatepe Üniversitesi öğretim üyesi Jeoloji müh. Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, Bölgede yaptıkları çalışmalarda, depremler nedeniyle 450 kilometreye yakın bir yüzey kırığının oluştuğunu gözlemlediklerini kaydetti ve şöyle devam etti:
"6 Şubat'taki depremler bize, bilimsel anlamda beklemediğimiz durumları da öğretti. Aynı anda birden fazla fay segmentinin kırıldığını gördük. İlk depremde 4, ikinci depremde 2 fay segmenti kırıldı. Bu segmentlerin aynı anda kırılması da bizim beklediğimiz büyüklüğü de artırdı. Bizim Kahramanmaraş'ta beklediğimiz deprem 7,2-7,3 büyüklüğündeydi, 7,7 ile 7,6 değil. Yine, aynı gün 9 saat arayla iki büyük deprem, bölgedeki yıkımı oldukça artırdı. Bu nedenle de Kırılmamış olan segmentlerin bu anlamda araştırılması çok önemli" Gelecek yıllarda kırılmanın meydana geldiği alanlarda yeni bir kırılma beklemediklerine işaret eden Prof. Dr. Özkaymak, şunları kaydetti: "Kırılmamış olan segmentlerin bu anlamda araştırılması çok önemli. Bu yıl 'Türkiye Diri Faylarının Paleosismoloji Projesi' kapsamında Antakya Fayı ile Ölüdeniz Fayı üzerindeki Yesemek, Narlı ile Sakçagöz segmentlerinde araştırmalar yapacağız. Çünkü bu faylar hakkında günümüzde yeterince veri yok. Bu araştırmaların sonucunda, bu fayların deprem üretme potansiyeline yönelik yeni veriler üreteceğiz. Projede, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir ile Araştırma Görevlisi Dr. Mustafa Softa ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Karabacak ile çalışacağız.
ÇALIŞMALAR BİLİNMEYEN FAYLARDA
Prof. Dr. Özkaymak, sismolojik ve deprem davranışları açısından Hatay ve güney bölgesindeki fayları çok iyi tanımadıklarını dile getirdi. Ölüdeniz Fayı'nın kuzey kolları üzerinde 1800'lü yıllarda yıkıcı deprem kayıtlarının olduğuna dikkat çeken Özkaymak, şöyle devam etti: "O depremlerin hangi faylar üzerinde meydana geldiği, şu ana kadar bilinmiyor. Dolayısıyla Antakya'nın güney tarafına yoğunlaşarak bu bilinmeyen fay üzerindeki konuları ortaya çıkarmaya çalışacağız. Çünkü Antakya'nın güneyinde ve doğusunda gelecek yıllarda 7,3-7,4 ve hatta faylar birlikte kırıldıklarında 7,6-7,7'ye varan büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan büyük faylar var. Ölüdeniz Fay Zonu, Doğu Anadolu Fay Zonu'yla Antakya bölgesinde birleşme eğilimi gösteriyor. Güneye doğru da Kızıldeniz ve İsrail'e doğru devam eden çok büyük bir kırık. Bu kırık, Arap ile Afrika plakasının arasındaki tektonik sınırı da oluşturuyor. Antakya Fayı ise güneybatıya doğru devam ederek Kıbrıs Adası güneyinden geçen ve Afrika okyanusal litosferinin Anadolu plakası altına daldığı Kıbrıs yayına bağlanmaktadır."
Özkaymak, Kıbrıs Adası ve doğusundaki bu alanda da özellikle deniz altında yıkıcı deprem ve TSUNAMİ oluşturma potansiyeline sahip kırıkların olduğunu da sözlerine ekledi.
MTA YENİ FAY HARİTASI ÇIKARDI
Bu arada ülkemizde sıklıkla depremlerin yaşanması üzerine maden tetkik Arama Enstitüsü, yeni bir fay hattı haritası üzerinde çalışma yapıyor. Deprem kuşağında yer alan Türkiye sık sık deprem felaketiyle karşı karşıya geliyor. Son günlerde yaşanan depremler ise bir kez daha korku ve paniğe sebep oldu. Vatandaş riskli bölgeleri araştırırken, MTA yenilenmiş diri fay hattı haritasını paylaştı. İşte ülkemizdeki il il ilçe ilçe diri fay hatları: Türkiye'de 45 ilde 5,5 ve üzeri deprem üretebilecek 485 diri fay bulunuyor.
1.DERECE RİSKLİ İL’LER: İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik, Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl, Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale, Siirt.
2.DERECE RİSKLİ İL’LER: Tekirdağ, İstanbul, Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak, Zonguldak, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı, Çorum.
DEPREM RİSKİ AZ İLLER: Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN