Evreni tanımak, çevreyi tanımak, insanın kendisini tanıması, geçmişten bugüne bugünden geleceğe her daim merak konusu olmaya devam edecektir. Bu bilinmez ve muamma konusunda insanoğlunun araştırmaları bugün olduğu gibi gelecekte de artarak sürecektir. Yaşamı anlamak ve tanımak, hayata dair değişimi ve dönüşümü, kadim medeniyetleri daha iyi analiz etmek; bizden önceki nesillerde bilime gönül vermiş, can vermiş insanların, yaşadıkları çağın bütün olumsuzluklarına rağmen yazarak kendilerinden sonraki nesillere bıraktıkları belgelerin bugünde karanlığı aydınlatan bir ışık olduğunu müşahede etmekteyiz. Karanlığa ışık olmuş, bilincimizi aydınlatan, dünyayı algılama şeklimizi değiştiren bilim kitaplarının yazıldıkları dönemde çoğunlukla anlaşılmayan, değiştirdiği eskimiş bilgilere köhne bir sadakatten dolayı itibar edilmeyen yada otoritelerinin sarsılmalarını istemeyen güç sahipleri tarafından sansür edilen bilim kitapları bu günkü gelişimin nüvesi olmuş ve asırlar sonrasına projeksiyon olmuştur.
İnsanın tekamülü okuyarak başlar. Okuyarak kendini değiştiren ve dönüştüren kimse çevresini de değiştirebilir ve dönüştürebilir. Nice düşünür ve bilim insanlarının yazdıklarını okuyarak zihinlerimizde açmış oldukları ufuklar sayesinde bugün; evrende yolculuk yapmayı düşleyebilir, kendi küçük dünyamızın sorunlarının üstesinden gelebilir ve teknolojik anlamda sınırları zorlayabiliriz. Bilge kişilerin kitaplarını okumak; hayata farklı bir yön vermemizi, zihinlerimizde oluşan duvarları aşarak tabulardan kurtulmayı, doğru bildiklerini sorgulamayı ve özgüven kazanmayı sağlar. İnsan beyni okuyarak beslenir. Okuyan insanın hayata ve olaylara bakış açısı farklıdır. Düşüncelerin beslenmesi ve güçlenmesi ancak kitap okuyarak olur. Okumanın zamanı, mekanı ve yaşı yoktur. Şartlar ne olursa olsun kitap okumak isteyen kişi her ahvalde imkan yaratabilir. Bunun mazereti olmaz, olamaz. Olmamalıdır da. Kişi okuma konusunda gerçekten istek duymalıdır. Okuma hevesi ve isteği öncelikle kişinin kendi içinde karşılık bulmalı. İlla da cilt cilt, kalın, çok sayfalı kitaplar okuyup bitirmek gerekmez. Bazen okumuş olduğumuz tek sayfadan oluşan bir yazı bile o kadar çok şey ifade eder ki insana. Bir anda çok şeyi değiştiriverir. Bu nedenle okumanın sayfası ve satırı olmaz. Amaç mutlak manada okumak olmalıdır.
İnsanın tekamülü okuyarak başlar. Okuyarak kendini değiştiren ve dönüştüren kimse çevresini de değiştirebilir ve dönüştürebilir. Nice düşünür ve bilim insanlarının yazdıklarını okuyarak zihinlerimizde açmış oldukları ufuklar sayesinde bugün; evrende yolculuk yapmayı düşleyebilir, kendi küçük dünyamızın sorunlarının üstesinden gelebilir ve teknolojik anlamda sınırları zorlayabiliriz. Bilge kişilerin kitaplarını okumak; hayata farklı bir yön vermemizi, zihinlerimizde oluşan duvarları aşarak tabulardan kurtulmayı, doğru bildiklerini sorgulamayı ve özgüven kazanmayı sağlar. İnsan beyni okuyarak beslenir. Okuyan insanın hayata ve olaylara bakış açısı farklıdır. Düşüncelerin beslenmesi ve güçlenmesi ancak kitap okuyarak olur. Okumanın zamanı, mekanı ve yaşı yoktur. Şartlar ne olursa olsun kitap okumak isteyen kişi her ahvalde imkan yaratabilir. Bunun mazereti olmaz, olamaz. Olmamalıdır da. Kişi okuma konusunda gerçekten istek duymalıdır. Okuma hevesi ve isteği öncelikle kişinin kendi içinde karşılık bulmalı. İlla da cilt cilt, kalın, çok sayfalı kitaplar okuyup bitirmek gerekmez. Bazen okumuş olduğumuz tek sayfadan oluşan bir yazı bile o kadar çok şey ifade eder ki insana. Bir anda çok şeyi değiştiriverir. Bu nedenle okumanın sayfası ve satırı olmaz. Amaç mutlak manada okumak olmalıdır.