İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresinde kilerini hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara karşın yine de yardıma muhtaçtır.
İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kavuzluğun da sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır.Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür.
Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.
Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.
Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce, onurlu yerine oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.
Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır.
Hz Ali “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle öğretmenlere verilen değeri en anlamlı bir şekilde ifade etmiştir.
Bu anlamda öğretmenlerin hakkı asla ödenmez.
Sizleri yetiştiren, meslek sahibi ,makam sahibi yapan kişinin öğretmen olduğunu asla unutmayın.
Öğretmenlere her zaman sahip çıkın, saygı ve sevgi gösterin.
Unutmayınız ki öğretmenlerin en büyük eseri sizlersiniz.
Bir Milletin ve Devletin büyüklüğü öğretmenlerin yetiştirdiği insanlarla ifade edilir.
Devletimizden isteğim;
Eğitim-Öğretimde kaliteyi yakalamak için Öğretmenlerimizin maaşlarının yükseltilmeli, onlar geçim sıkıntısı yaşamamalıdır.
Öğretmenlerimize yılbaşı Eğitim-Öğretim ödeneği dışında , yılda iki defa bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.
Emekli Öğretmenlerimizin maaşlarının düzeltilmesi, yeni emekli-eski emekli eşdeğer maaş alması sağlanmalıdır.
Emekli Öğretmenlerimize, Dini Bayramlarda maaşlarının dışında ,birer maaş ikramiye verilmeli. Emekli Öğretmenlerimizde mutlu-huzurlu çocuklarıyla, torunlarıyla bayram geçirebilsinler. Bayram harçlığı verebilsinler. Ayrıca yılda bir kez kurban kesebilsinler. Bunu bizi yetiştiren öğretmenlerimize çok görmeyelim. Onları onurlandıralım.
Emekli öğretmenler her bayramda boynu bükük, mahcup, ezik kalmasınlar.
Milletimden isteğim;
Yılda bir gün değil, her gün yüreğinizdeki sevgiyi-saygıyı- yakınlığı-ilgiyi öğretmenlerimizden esirgemesinler…
İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kavuzluğun da sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır.Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür.
Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.
Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.
Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce, onurlu yerine oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.
Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır.
Hz Ali “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle öğretmenlere verilen değeri en anlamlı bir şekilde ifade etmiştir.
Bu anlamda öğretmenlerin hakkı asla ödenmez.
Sizleri yetiştiren, meslek sahibi ,makam sahibi yapan kişinin öğretmen olduğunu asla unutmayın.
Öğretmenlere her zaman sahip çıkın, saygı ve sevgi gösterin.
Unutmayınız ki öğretmenlerin en büyük eseri sizlersiniz.
Bir Milletin ve Devletin büyüklüğü öğretmenlerin yetiştirdiği insanlarla ifade edilir.
Devletimizden isteğim;
Eğitim-Öğretimde kaliteyi yakalamak için Öğretmenlerimizin maaşlarının yükseltilmeli, onlar geçim sıkıntısı yaşamamalıdır.
Öğretmenlerimize yılbaşı Eğitim-Öğretim ödeneği dışında , yılda iki defa bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.
Emekli Öğretmenlerimizin maaşlarının düzeltilmesi, yeni emekli-eski emekli eşdeğer maaş alması sağlanmalıdır.
Emekli Öğretmenlerimize, Dini Bayramlarda maaşlarının dışında ,birer maaş ikramiye verilmeli. Emekli Öğretmenlerimizde mutlu-huzurlu çocuklarıyla, torunlarıyla bayram geçirebilsinler. Bayram harçlığı verebilsinler. Ayrıca yılda bir kez kurban kesebilsinler. Bunu bizi yetiştiren öğretmenlerimize çok görmeyelim. Onları onurlandıralım.
Emekli öğretmenler her bayramda boynu bükük, mahcup, ezik kalmasınlar.
Milletimden isteğim;
Yılda bir gün değil, her gün yüreğinizdeki sevgiyi-saygıyı- yakınlığı-ilgiyi öğretmenlerimizden esirgemesinler…