Corona insanlık tarihinin gördüğü en büyük illetlerden biri olarak tarihe geçmeye aday. Herhalde tarihte dünyanın tamamını bu şekilde etkileyen bir illet görülmemişti.
Ancak, bu musibetin bize öğrettiği hiç mi güzel şeyler yok.
Bence çok güzel öğretileri de oldu hepimiz için. Şöyle bir sıralayacak olursak;
1- Öncelikle aile kavramını yeniden keşfettik. Beraberce, eşimizle, çocuklarımızla zaman bulamadığımız sohbetlerimizin, birlikteliğimizin kıymetini anladık.
2- Sevdiklerimize sarılabilmenin, onları kucaklayabilmenin hasretiyle ne büyük nimeti görmediğimizi, anlamadığımızı öğrendik. Yanıbaşımızda oturan büyüklerimize, küçüklerimize sarılamamanın hasreti ve özlemini kavradık.
3- Önceliklerimizin gerçek öncelik olmadığını kavradık. Ne alacağımız yeni arabanın, ne yeni evin ne de yenilemeyi düşündüğümüz eşyaların sağlığımız karşısında kaçıncı sıraya gerilediğini anladık.
4- İşlerimizde 10 dakikalık gecikmiş mesainin aslında hiçbir değeri olmadığını gördük. Birçok işin mesaiye gitmeden de yapılabileceğini, birçok işin evden de idare edilebileceğini hep beraber keşfettik.
5- Çocukları 50 kişilik sınıflara doldurarak yapılan eğitimin o kadar elzem olmadığını anladık. Eğitimin dijital ortamlarla da yapılabilirliğini test ettik.
6- Sağlık çalışanlarımızı keşfettik, onların değerlerini yeniden öğrendik. Çalışma şartlarını, ortaya sadece bedenlerini ve emeklerini değil hayatlarını koyduklarını öğrendik. Onları yeniden anladık, hep beraber balkonlardan alkışladık.
7- Avrupa ve Amerikanın birer kağıttan kaplan olduklarını gördük. İnsana verdikleri değeri kendi ülkemizle kıyaslayarak yeniden anladık. Zora düştüklerinde birbirlerinin mallarını gaspederek korsanlaştıklarını yeniden keşfettik.
8- Paranın hiçbir şey olmadığını, sağlığın herşey olduğunu Corona gösterdi bize. Ne zenginlik, ne de güç ve şöhret Corona karşısında eşitliği bozmadı. Gerçek eşitliğin ne olduğunu gördük.
9- Şehir hastanelerinin değerini Avrupa ve Amerikanın düştüğü rezil durumdan sonra bir kez daha anladık. Kendi ülkemizin sağlık sistemiyle gurur duyduk.
10- Kendi içimizdeki dostları ve düşmanları öğrendik. Kimileri daha çok ölümler olsun, daha fazla vaka sayısı artsın, hastaneler Coronalı hastalarla dolsun taşsın diye adeta duaya çıkmışken, verilen istatistiklerden hiç memnun olmayıp kaos oluşturacak sosyal medya paylaşımları yaparken, halkın büyük bir sağduyulu kesiminin birlik ve dayanışmasına şahit olduk, sevindik.
11- Yeni kelimeler, yeni kavramlar öğrendik hep beraber. Filyasyon, Entübe, Pik noktası, enfekte gibi kelimeler lügatlarımıza girdi, konuşmalarımızda yer aldı. Kelime haznemizi geliştirdik.
12- Ve daha önemlisi bundan sonraki hayatımıza gireceği kesin olan virüsle savaşı öğrendik. Yüksek teknolojilerin bir küçük organizma karşısında çaresiz kaldığına şahit olduk ve virüsle savaşın nasıl yapılacağını hep beraber öğrendik.
13- Ama daha önemlisi Türkiye’deki muhalefetin ne kadar vizyonsuz, ne kadar öngörüsüz, ne kadar çapsız olduğunu bizzat yaşayarak öğrendik.
O halde virüsün bizden aldıklarını değil birazda bize verdiklerini ve kazandırdıklarını düşünerek mutlu olalım.
Ancak, bu musibetin bize öğrettiği hiç mi güzel şeyler yok.
Bence çok güzel öğretileri de oldu hepimiz için. Şöyle bir sıralayacak olursak;
1- Öncelikle aile kavramını yeniden keşfettik. Beraberce, eşimizle, çocuklarımızla zaman bulamadığımız sohbetlerimizin, birlikteliğimizin kıymetini anladık.
2- Sevdiklerimize sarılabilmenin, onları kucaklayabilmenin hasretiyle ne büyük nimeti görmediğimizi, anlamadığımızı öğrendik. Yanıbaşımızda oturan büyüklerimize, küçüklerimize sarılamamanın hasreti ve özlemini kavradık.
3- Önceliklerimizin gerçek öncelik olmadığını kavradık. Ne alacağımız yeni arabanın, ne yeni evin ne de yenilemeyi düşündüğümüz eşyaların sağlığımız karşısında kaçıncı sıraya gerilediğini anladık.
4- İşlerimizde 10 dakikalık gecikmiş mesainin aslında hiçbir değeri olmadığını gördük. Birçok işin mesaiye gitmeden de yapılabileceğini, birçok işin evden de idare edilebileceğini hep beraber keşfettik.
5- Çocukları 50 kişilik sınıflara doldurarak yapılan eğitimin o kadar elzem olmadığını anladık. Eğitimin dijital ortamlarla da yapılabilirliğini test ettik.
6- Sağlık çalışanlarımızı keşfettik, onların değerlerini yeniden öğrendik. Çalışma şartlarını, ortaya sadece bedenlerini ve emeklerini değil hayatlarını koyduklarını öğrendik. Onları yeniden anladık, hep beraber balkonlardan alkışladık.
7- Avrupa ve Amerikanın birer kağıttan kaplan olduklarını gördük. İnsana verdikleri değeri kendi ülkemizle kıyaslayarak yeniden anladık. Zora düştüklerinde birbirlerinin mallarını gaspederek korsanlaştıklarını yeniden keşfettik.
8- Paranın hiçbir şey olmadığını, sağlığın herşey olduğunu Corona gösterdi bize. Ne zenginlik, ne de güç ve şöhret Corona karşısında eşitliği bozmadı. Gerçek eşitliğin ne olduğunu gördük.
9- Şehir hastanelerinin değerini Avrupa ve Amerikanın düştüğü rezil durumdan sonra bir kez daha anladık. Kendi ülkemizin sağlık sistemiyle gurur duyduk.
10- Kendi içimizdeki dostları ve düşmanları öğrendik. Kimileri daha çok ölümler olsun, daha fazla vaka sayısı artsın, hastaneler Coronalı hastalarla dolsun taşsın diye adeta duaya çıkmışken, verilen istatistiklerden hiç memnun olmayıp kaos oluşturacak sosyal medya paylaşımları yaparken, halkın büyük bir sağduyulu kesiminin birlik ve dayanışmasına şahit olduk, sevindik.
11- Yeni kelimeler, yeni kavramlar öğrendik hep beraber. Filyasyon, Entübe, Pik noktası, enfekte gibi kelimeler lügatlarımıza girdi, konuşmalarımızda yer aldı. Kelime haznemizi geliştirdik.
12- Ve daha önemlisi bundan sonraki hayatımıza gireceği kesin olan virüsle savaşı öğrendik. Yüksek teknolojilerin bir küçük organizma karşısında çaresiz kaldığına şahit olduk ve virüsle savaşın nasıl yapılacağını hep beraber öğrendik.
13- Ama daha önemlisi Türkiye’deki muhalefetin ne kadar vizyonsuz, ne kadar öngörüsüz, ne kadar çapsız olduğunu bizzat yaşayarak öğrendik.
O halde virüsün bizden aldıklarını değil birazda bize verdiklerini ve kazandırdıklarını düşünerek mutlu olalım.