DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadullah Ergin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda yaptığı önemli bir konuşmayla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’ye verdiği zararları ve ülkenin yargı bağımsızlığındaki derin krizleri gündeme taşıdı. Ergin, 2017’de kabul edilen Anayasa değişikliklerinin ardından yürürlüğe giren yeni sistemin, vaat edilen istikrar ve hızlı karar alma süreçlerinin aksine, ülke genelinde derin sorunlara yol açtığını vurguladı.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NİN VAADETTİĞİ İSTİKRAR VE GÜVEN GERÇEKLEŞMEDİ
Sadullah Ergin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türkiye’de istikrar ve güvenin artırılacağı, karar alma süreçlerinin hızlanacağı yönündeki vaatlerin gerçeğe dönüşmediğini belirtti. Yedi yıl sonunda, Türkiye'nin karşılaştığı tablonun bu vaatlerle tamamen çeliştiğini dile getiren Ergin, “Artık istikrar ve güveni özlemle anıyoruz” ifadelerini kullandı. Ergin, yürütme yetkisinin tek bir iradeye teslim edilmesiyle birlikte, denetim ve denge mekanizmalarının ciddi şekilde felç olduğunu söyledi. Bu durumun Türkiye'deki demokratik denetim mekanizmalarını tehlikeye soktuğunu belirten Ergin, sistemin işlerliğini sorguladı.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞINDAKİ KRİZ
Ergin, konuşmasının büyük bölümünü Türkiye’deki yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına ayırarak, ülkede yargıya duyulan güvenin ciddi şekilde zedelendiğini söyledi. Türkiye’nin yargı geçmişinde, 1960’tan günümüze kadar yaşanan askeri ve siyasi müdahalelerle şekillenen bir yapının bulunduğunu ve bu yapının bugüne kadar devam ettiğini vurgulayan Ergin, bu sürecin derinleşerek devam ettiğini ifade etti. Ergin, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay hakkında verdiği kararların uygulanmamasını, hukukun üstünlüğü açısından ciddi bir sorun olarak nitelendirdi. Bu uygulamaların, “yargının siyasi saiklerle hareket ettiği” algısını pekiştirdiğini belirten Ergin, yargı bağımsızlığının tehlikeye girmesiyle adaletin tesisi noktasında büyük bir sorun yaşandığını söyledi.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER ÖRNEĞİ VE YARGI KARARLARININ VİCDANİ BOYUTU
Ergin’in konuşmasındaki en dikkat çeken bölümlerden birinde, kısa süre önce hayatını kaybeden eski TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile ilgili değerlendirmeler yer aldı. Ergin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Önder’in fotoğrafına taziye salonunda gösterdiği şefkatli yaklaşımı hatırlatarak, “Cezaevine giren de, yanağı sıvazlanan da aynı Sırrı Süreyya Önder. O halde o süreci tekrar sorgulamak gerekiyor” dedi. Bu ifade, yargı kararlarının vicdani ve siyasi boyutlarının sorgulanmasını gerektirdiği mesajını taşıdı. Ergin, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedeleyen bu tür kararların toplumun adalet algısını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti.
YARGI REFORMU VE YENİ ARAŞTIRMA KOMİTESİNE ÇAĞRI
Sadullah Ergin, hukuksuz yere cezaevinde tutulan kişilerin durumlarının yeniden ele alınmasını ve Türkiye’deki tüm partilerin katılımıyla geniş tabanlı bir Meclis Araştırma Komitesinin kurulmasını talep etti. Bu konuda somut adımlar atılmasını isteyen Ergin, Yeni Yol Grubu olarak önümüzdeki hafta Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi sunacaklarını duyurdu. Ergin, “Yargıya güvenin yeniden inşa edilmemesi, yalnızca adaleti değil, toplumsal barışı ve ekonomik istikrarı da tehlikeye atar” diyerek, adalet sistemindeki çözümün aciliyetini vurguladı.
BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ BİR YARGI SİSTEMİ İÇİN GEÇ KALMAMALI
Ergin konuşmasını, Türkiye’de yeniden adil, bağımsız ve tarafsız bir yargı düzeni kurulması için herkesin sorumluluk alması gerektiği mesajıyla tamamladı. “Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” diyen Ergin, yargının bağımsız ve tarafsız bir yapıya kavuşturulmasının ülkenin geleceği için kritik bir adım olduğunu belirtti. Yargı bağımsızlığının sağlanmasının, sadece adaletin değil, aynı zamanda toplumsal huzurun ve ekonomik kalkınmanın önünü açacağını ifade etti.
Haber: NUR ÇELİK
ABDULVAHİT GÜRASLAN