Kentlerde, imar planına uymayan, ruhsatsız binaların yıkılıp, plana uygun, toplu yerleşim alanlarının oluşturulması olarak nitelendirilen kentsel dönüşüm, 1980’lerden bu yana ülke gündeminde yer tutuyor.
Kentsel dönüşüm kavramı, uygulamada dönüşüm planlarıyla metropollerde karşılaştığımız bir olgu iken, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra tüm Türkiye’ye yayılan ve belediyelerin gündeminden çıkmayan bir konu haline geldi.
“Kentsel Dönüşüm” hakkında merak edilen konulara, Fortes Mühendislik AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Mühendis Yavuz Kılıç açıklık getirdi.
Kentsel Dönüşümün Birden Fazla Amacı Var!
Kentsel dönüşümün, bir kentsel yenileştirme olarak ele alındığında, kentlerin eski bir yapıdan daha yeni ve daha iyi bir yapıya kavuşturulması anlamını taşıdığını dile getiren Fortes Mühendislik AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Mühendis Yavuz Kılıç, “Kentsel dönüşüm, birçok nedene bağlı olarak zaman içerisinde eskimiş, kullanımı uygun ve güvenli olmayan kentsel dokunun, günün standartlarına uygun olarak dönüştürülmesi işlemidir.
Kentler, zaman içerisinde olumlu ya da olumsuz değişime, dönüşüme uğrarlar. Artan göçlerle birlikte çarpık ve plansız kentleşme, sosyal, çevresel ve fiziksel açıdan kötü, yapılara dönüşebilirler. Zaman içerisinde eskiyen yapılar tehdit unsuru oluşturduğundan dolayı, hızlıca yenilenmesi olası kazaların da önünü kesecektir.
Şehrin, kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması, doğal, tarihi ve kültürel dokusunun korunması da kentsel dönüşümün amaçlarından biridir.
Kentsel dönüşümü, şehirlerin belirli amaçlar çerçevesinde, “dönüştürülmesi, yenilenmesi, değiştirilmesi” olarak ele aldığımızda, şehir sınırları içindeki herhangi bir alan, mahalle ya da semt, kentsel dönüşüm konusu içerisinde olabilir.
Kentsel dönüşüm faaliyetleri yapılırken, kentin fiziksel koşulları ile toplumsal problemleri arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır. Kentsel dönüşüm ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve alt yapısal ihtiyaçlara cevap vermelidir.
Kentsel dönüşüm projeleri, çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında yaşam kalitesini yeniden yukarılara taşıyacak stratejileri geliştirerek, kentsel refah ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflemelidir.
Kentsel dönüşümde, kentsel alanlar en etkin bir biçimde kullanılmalı ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik projeler hayata geçirilmelidir. Bu sayede atıl olan alanların tekrar kullanıma açılması, gereksiz yayılmaları sınırlandırmış olacaktır.
61 İlde, 164 Bin Konut Kentsel Dönüşüme Girdi
Kentlerin en önemli konusu haline gelen kentsel dönüşümün, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin 81 iline yayıldığını belirten Fortes Mühendislik AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Kılıç, şöyle konuştu: “05/2012 tarihinde hayata geçen kentsel dönüşüm yasası, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi" yasasıdır.
Kentsel dönüşüm konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı veriler incelendiğinde, tespitlere göre Türkiye'de 9,8 milyon bina, 28,6 milyon konut var. Türkiye genelinde 1,5 milyon, İstanbul'da da 300 bin bağımsız birimin acil bir şekilde dönüşmesi gerektiği dikkat çekiyor.
Türkiye genelinde 1,5 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamına alındığı bilgisine ulaşılmaktadır. Yine 81 ilde 716 bin konut ve iş yeri riskli yapı kapsamına alındığı, 59 ilde 600 bin bağımsız bölümün yer aldığı 273 riskli alanda da çalışmaların devam ettiği bilgisi dikkat çekiyor.
Kentsel dönüşüm için bugüne kadar vatandaşlara ve belediyelere, kira, taşınma ve kamulaştırma yardımı olmak üzere 15,5 milyar kaynak kullandığı da bilgiler arasında yer alıyor.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) deprem dönüşümü kapsamında bugüne kadar 61 ilde, 146 ilçede 164 bin konutluk kentsel dönüşüm projesini hayata geçirdiği, yaklaşık 54 bin konutun plan ve proje çalışmalarının devam ettiği dikkat çeken detaylar arasında.
Tüm bu çalışmalar göz önünde bulundurulduğunda kentsel dönüşümün tüm Türkiye’yi yakından ilgilendiren büyük bir dönüşüm olduğu ortaya çıkıyor.
Yaşam alanları yenilenirken, bu süreçlerde yürütülen mühendislik çalışmaları, kaliteli bir dönüşüm için önemli bir aşamayı oluşturuyor.” dedi.
(Haber Merkezi)
Kentsel dönüşüm kavramı, uygulamada dönüşüm planlarıyla metropollerde karşılaştığımız bir olgu iken, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra tüm Türkiye’ye yayılan ve belediyelerin gündeminden çıkmayan bir konu haline geldi.
“Kentsel Dönüşüm” hakkında merak edilen konulara, Fortes Mühendislik AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Mühendis Yavuz Kılıç açıklık getirdi.
Kentsel Dönüşümün Birden Fazla Amacı Var!
Kentsel dönüşümün, bir kentsel yenileştirme olarak ele alındığında, kentlerin eski bir yapıdan daha yeni ve daha iyi bir yapıya kavuşturulması anlamını taşıdığını dile getiren Fortes Mühendislik AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Mühendis Yavuz Kılıç, “Kentsel dönüşüm, birçok nedene bağlı olarak zaman içerisinde eskimiş, kullanımı uygun ve güvenli olmayan kentsel dokunun, günün standartlarına uygun olarak dönüştürülmesi işlemidir.
Kentler, zaman içerisinde olumlu ya da olumsuz değişime, dönüşüme uğrarlar. Artan göçlerle birlikte çarpık ve plansız kentleşme, sosyal, çevresel ve fiziksel açıdan kötü, yapılara dönüşebilirler. Zaman içerisinde eskiyen yapılar tehdit unsuru oluşturduğundan dolayı, hızlıca yenilenmesi olası kazaların da önünü kesecektir.
Şehrin, kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması, doğal, tarihi ve kültürel dokusunun korunması da kentsel dönüşümün amaçlarından biridir.
Kentsel dönüşümü, şehirlerin belirli amaçlar çerçevesinde, “dönüştürülmesi, yenilenmesi, değiştirilmesi” olarak ele aldığımızda, şehir sınırları içindeki herhangi bir alan, mahalle ya da semt, kentsel dönüşüm konusu içerisinde olabilir.
Kentsel dönüşüm faaliyetleri yapılırken, kentin fiziksel koşulları ile toplumsal problemleri arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır. Kentsel dönüşüm ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve alt yapısal ihtiyaçlara cevap vermelidir.
Kentsel dönüşüm projeleri, çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında yaşam kalitesini yeniden yukarılara taşıyacak stratejileri geliştirerek, kentsel refah ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflemelidir.
Kentsel dönüşümde, kentsel alanlar en etkin bir biçimde kullanılmalı ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik projeler hayata geçirilmelidir. Bu sayede atıl olan alanların tekrar kullanıma açılması, gereksiz yayılmaları sınırlandırmış olacaktır.
61 İlde, 164 Bin Konut Kentsel Dönüşüme Girdi
Kentlerin en önemli konusu haline gelen kentsel dönüşümün, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin 81 iline yayıldığını belirten Fortes Mühendislik AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Kılıç, şöyle konuştu: “05/2012 tarihinde hayata geçen kentsel dönüşüm yasası, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi" yasasıdır.
Kentsel dönüşüm konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı veriler incelendiğinde, tespitlere göre Türkiye'de 9,8 milyon bina, 28,6 milyon konut var. Türkiye genelinde 1,5 milyon, İstanbul'da da 300 bin bağımsız birimin acil bir şekilde dönüşmesi gerektiği dikkat çekiyor.
Türkiye genelinde 1,5 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamına alındığı bilgisine ulaşılmaktadır. Yine 81 ilde 716 bin konut ve iş yeri riskli yapı kapsamına alındığı, 59 ilde 600 bin bağımsız bölümün yer aldığı 273 riskli alanda da çalışmaların devam ettiği bilgisi dikkat çekiyor.
Kentsel dönüşüm için bugüne kadar vatandaşlara ve belediyelere, kira, taşınma ve kamulaştırma yardımı olmak üzere 15,5 milyar kaynak kullandığı da bilgiler arasında yer alıyor.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) deprem dönüşümü kapsamında bugüne kadar 61 ilde, 146 ilçede 164 bin konutluk kentsel dönüşüm projesini hayata geçirdiği, yaklaşık 54 bin konutun plan ve proje çalışmalarının devam ettiği dikkat çeken detaylar arasında.
Tüm bu çalışmalar göz önünde bulundurulduğunda kentsel dönüşümün tüm Türkiye’yi yakından ilgilendiren büyük bir dönüşüm olduğu ortaya çıkıyor.
Yaşam alanları yenilenirken, bu süreçlerde yürütülen mühendislik çalışmaları, kaliteli bir dönüşüm için önemli bir aşamayı oluşturuyor.” dedi.
(Haber Merkezi)