Spor Toto Süper Lig’in 2021-2022 sezonu hafta sonunda oynanan maçlar ile tamamlandı. Temsilcimiz Hatayspor kendi sahasında karşılaştığı Giresunspor’u 4-1 yenerek sezonu üç puanla kapattı. Son 8 hafta da galibiyete hasret kalan Bordo-Beyazlı temsilcimizin aldığı bu galibiyet çokta bir şey ifade etmedi. Son haftalarda oynanan vasat futbol, basitçe kaybedilen puanlar hayallerin gerisinde kaldı.
Ancak sportif başarısızlığın yanı sıra yönetimin beceriksizliği de bu sezona damga vurdu. Ömer Erdoğan’ın maç sonunda Hatayspor’dan ayrılmak istediğini açıklaması, Mame Diouf, Adama Traore ve kiralık olarak Hatayspor forması giyen, Falette ve Kahraba gibi oyuncuların takımdan ayrılması şaşırttı.
Ömer Erdoğan son haftalarda ayrılık sinyalleri vermesini herkes fark ederken, yönetimin bu durumdan bihaber olması ayrı bir beceriksizlik örneği olurken, Diouf ve Traore’nin takımdan ayrılmak istediği veya ayrılacağı kamuoyuna açıklanmadı. Son haftalarda Hatayspor yönetimi ve teknik heyetinden tek bir açıklama yapılmazken, Ömer Erdoğan’ın gitmek istediğini sağır sultan bile duydu, anladı.
Her ne kadar Hatayspor tarihinde ilk defa Süper Lig’e çıkıp, ilk sezonunda ligi 6. Sırada tamamlayarak sportif açıdan başarılı olsa da yönetimin beceriksizliği göz ardı edilemez. Sportif açıdan başarının gelmesi Hatayspor’un şeffaf yönetilmemesini gerektirmez. Hatay’da yaşayan, Hatayspor ile yatıp kalkan basın mensuplarının, bu takımın gerçek sahipleri olan taraftarlar hiçe sayılamaz.
O kadar vurdumduymazlık var ki Diouf ve Traore’nin gideceğini Pazar günü oynanan Giresunspor maçında yayıncı kuruluş tarafından açıklanıyor. Hatayspor yönetimi ne burada ki basın mensuplarını ne de taraftarları ciddiye alarak resmi bir açıklama yapmıyor. Ligin son haftalarında ne idmanlar basına açıldı, ne de bir açıklama yapıldı.
Hatayspor ne olursa olsun kimsenin tek elinde olamaz. Hatayspor, Hataylıların, Hataysporluların takımıdır. Şu anda sportif açıdan Süper Lig’de olmamız başarıdır ancak, bu kapalı yönetim dolayısı ile yarın öbür gün Hatayspor 2. Ligde, 3. Ligde ve belki de amatör branşlarda mücadele etmek zorunda kalacaktır. Bu tarz kapalı olarak yönetilen takımların akıbetini tüm sporseverler görüyor, biliyor. Hatayspor’un her zaman profesyonel liglerde üst düzeyde kalabilmesi için yönetimin şeffaf olması gerekiyor. (Gökhan AKLAN)
Ancak sportif başarısızlığın yanı sıra yönetimin beceriksizliği de bu sezona damga vurdu. Ömer Erdoğan’ın maç sonunda Hatayspor’dan ayrılmak istediğini açıklaması, Mame Diouf, Adama Traore ve kiralık olarak Hatayspor forması giyen, Falette ve Kahraba gibi oyuncuların takımdan ayrılması şaşırttı.
Ömer Erdoğan son haftalarda ayrılık sinyalleri vermesini herkes fark ederken, yönetimin bu durumdan bihaber olması ayrı bir beceriksizlik örneği olurken, Diouf ve Traore’nin takımdan ayrılmak istediği veya ayrılacağı kamuoyuna açıklanmadı. Son haftalarda Hatayspor yönetimi ve teknik heyetinden tek bir açıklama yapılmazken, Ömer Erdoğan’ın gitmek istediğini sağır sultan bile duydu, anladı.
Her ne kadar Hatayspor tarihinde ilk defa Süper Lig’e çıkıp, ilk sezonunda ligi 6. Sırada tamamlayarak sportif açıdan başarılı olsa da yönetimin beceriksizliği göz ardı edilemez. Sportif açıdan başarının gelmesi Hatayspor’un şeffaf yönetilmemesini gerektirmez. Hatay’da yaşayan, Hatayspor ile yatıp kalkan basın mensuplarının, bu takımın gerçek sahipleri olan taraftarlar hiçe sayılamaz.
O kadar vurdumduymazlık var ki Diouf ve Traore’nin gideceğini Pazar günü oynanan Giresunspor maçında yayıncı kuruluş tarafından açıklanıyor. Hatayspor yönetimi ne burada ki basın mensuplarını ne de taraftarları ciddiye alarak resmi bir açıklama yapmıyor. Ligin son haftalarında ne idmanlar basına açıldı, ne de bir açıklama yapıldı.
Hatayspor ne olursa olsun kimsenin tek elinde olamaz. Hatayspor, Hataylıların, Hataysporluların takımıdır. Şu anda sportif açıdan Süper Lig’de olmamız başarıdır ancak, bu kapalı yönetim dolayısı ile yarın öbür gün Hatayspor 2. Ligde, 3. Ligde ve belki de amatör branşlarda mücadele etmek zorunda kalacaktır. Bu tarz kapalı olarak yönetilen takımların akıbetini tüm sporseverler görüyor, biliyor. Hatayspor’un her zaman profesyonel liglerde üst düzeyde kalabilmesi için yönetimin şeffaf olması gerekiyor. (Gökhan AKLAN)