Bizanslılar döneminde boğaz girişindeki kayalık üzerine kurulmuş küçük, şirin bir kuledir. Kule ile ilgili birçok efsane söylene gelmiştir. Bunlardan birinin kısa hikâyesi şöyle:
Sevdası büyük İki gencin acı sonuna şahitlik yapmış bir kuledir. Kulede bulunan güzel kızla buluşmak üzere yüzerek gitmek isteyen geç Boğaz’ın karanlık sularında boğulur ve cesedi karşı kıyıya sürüklenir. Genç kız sevgilisinin cansız bedenini karşı kıyıda görünce, bu acıya dayanamaz ve kendini Kızkulesi'nden Boğaz’ın sularına bırakır. Geçmiş yıllara tanıklık eden Kızkulesi, o günden bu yana aşkın, sevdanın, yalnızlığın ya da ulaşılmazlığın simgesi olmuştur.