İklim değişikliği mevsimlerin süresini de değiştirdi. Artık yaz erken başlıyor, kış geç geliyor…
İlkbahar ve sonbahar ise eskisine nazaran kısa sürüyor. Bu durum zincirleme etkiye yol açıyor. İklim değişikliği artık yalnızca sıcaklık artışlarıyla değil, günlük hayatın akışını belirleyen mevsim takvimleriyle de kendini gösteriyor. Bir zamanlar belirgin çizgilerle ayrılan mevsimler, son yıllarda yerini kaygan ve belirsiz geçişlere bırakıyor. Yağış rejimleri değişiyor, sıcaklık değerleri mevsim normallerini sık sık aşıyor.
Özellikle ara mevsimler bu değişimden en çok etkilenen dönemler arasında yer alıyor. İlkbahar ve sonbahar çoğu zaman hissedilmeden geçiyor. Sıcak hava sonbahara da sarktı. Örneğin eylül ayı eskiden ciddi anlamda sonbahar belirtileri gösterirdi Türkiye’de. Ancak son birkaç yıldır yaz mevsiminden hiçbir farkı olmadığını görüyoruz. Hatta ekimin sonlarına kadar yaz sıcaklıklarının özellikle güney bölgelerde devam ettiğini yer yer görebiliyoruz.
İLKBAHAR VE SONBAHAR DEĞİŞTİ
İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinin, sanıldığının aksine hala var olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Dr. Okan Bozyurt, “Sadece sıcak mevsim süresi uzadı. Mesela sıcaklar mayıs ayının ortasından sonra başlardı. Son birkaç yılda iklim krizi nedeniyle mayıs ayı artık neredeyse yaz gibi geçmeye başladı. Mayıs ayının sonlarında görülmesi gereken sıcaklıklar, nisanın sonlarında görülmeye başlandı” diyor. Sonbahar mevsiminde de bu anlamda değişiklikler olduğuna dikkat çeken Dr. Bozyurt, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Sıcak hava sonbahara da sarktı. Örneğin eylül ayı eskiden ciddi anlamda sonbahar belirtileri gösterirdi Türkiye’de. Ancak son birkaç yıldır yaz mevsiminden hiçbir farkı olmadığını görüyoruz. Hatta ekimin sonlarına kadar yaz sıcaklıklarının özellikle güney bölgelerde devam ettiğini yer yer görebiliyoruz. Zaten bunu deniz mevsiminden de anlayabiliyoruz. Önceden ekimin ortalarına kadar güney bölgelerde denizde girilirken artık kasımda, hatta aralıkta bile Antalya’da denize girenler oluyor.”
KIŞ MEVSİMİNİN AZALMASI DENGELERİ BOZUYOR
Yaz süresi uzarken kış mevsiminde ise belirgin bir azalma yaşanmaya başladı. Bunun tek sebebi iklim krizi... Üstelik mevsimlerdeki bu değişiklik doğanın bütün dengesini de bozuyor. Peki, bu durum nelere yol açıyor? Dr. Bozyurt’tan öğreniyoruz: “Artık vejetasyon süresi (bitkilerin gelişim süreci) değişti. Mesela meyve ağaçları eskiden martın sonlarında çiçek açmaya başlarken iç kesimlerde, özellikle şubatta çiçek açmaya başladılar. Erken bir uyanma var. Bu da sonradan üzerine gelen soğuklar veya don olaylarından olumsuz yönde etkilenmelerine ve verim düşüşüne yol açıyor.” Bu durumdan sadece meyve ağaçlarının değil tarımsal üretimin de olumsuz etkilendiğinin altını çizen Dr. Bozyurt, kurak mevsim süresi uzadığı için başta buğday olmak üzere hububatlardan yeterince verim alınamadığını vurguluyor.
“DOMİNO ETKİSİ” KORKUSU
Barajlar ve göllerdeki su seviyesinin de ciddi ölçüde etkilendiğimi ifade eden Dr. Bozyurt, şöyle devam ediyor: “Kasımın ortasına geldik ama hala tam olarak yağışlar başlamış değil. Ciddi anlamda bir kuraklık devam ediyor. Eğer bu sene beklenen kış yağışları gelirse o zaman biraz da olsa barajlar, göller ve göletler rahat bir nefes alacak. Ancak bu geçici bir durum. NASA’nın senaryolarına göre 2100 yılına doğru dünya giderek ısınmaya devam edecek.” Hayvanlar da mevsim değişikliklerinden ciddi anlamda etkileniyor. Ayıların kış uykusuna yatamaması ve göçmen kuşların rota değiştirmesi bunun örneklerinden. Sıcaklıkların yükselmesine bağlı olarak gerek flora ve gerekse fauna açısından ciddi anlamda dramatik değişiklikler gözlendiğine dikkat çeken Dr. Bozyurt, “Çünkü bir ekosistem var… Bu zincirin bir halkası koptuğu zaman bu durum diğerlerine de domino taşı gibi yansıyor” diyor.
Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: