İki Yüzlü İnsanlar

İkiyüzlü insanlar.Herkese farklı davranabilen bir tür. Dinlerken aslında ne çıkartabilirim düşüncesiyle dinler. Sen dinlediğini sanırsın. İnsanları birbirine düşürebilen, bir insancık türüdür. Tanıdınız mı hiç diye sormayacağım çünkü her yerdeler. Bu kaçınılmaz... Şahsiyet oluşturamadıklarından, her şahsa uyum sağlayabilirler, menfaat kriterlerine uyulmazsa düşünmeden yüz üstü bırakırlar. Bunun yanında rahatlıkla aleyhine konuşup, kusur arayıp, alay etmekten kaçınmazlar ve büyük keyif alırlar. Başkasının huzursuzluğunu ve mutsuzluğundan haz alırlar. İşte esas olan bu insanların ne kadar itici olduklarının farkında olmamalarıdır. Samimiyet ve yapmacık olanların arası dağlar kadar farklıdır. Bir kere bunu bilmek gerek. Bu insanlar patavatsızca konuşurlar, lafının hesabını yapmadan sonucu bile düşünmeden, sonrada, ‘ben lafımı esirgemem, içimden ne geliyorsa söylerim samimiyim’ der. Hayır! Bu samimiyet değildir! Bu kendini bilmezliktir! Konuşmak ve konuşabilmek çok çok farklı şeylerdir. Kalp kırmamak için, yara izi bırakmamak için söz tartılarak konuşulur. Bu insanların düşünce ve davranışları bir olmadığı için güvenilir değillerdir. En doğru yaklaşımsa bu türden uzak durmaktır. Çünkü ben bilirim ki; gerçeğin ne zaman söylenmesi gerektiğini bilmek, yeri geldiğinde ölçülü derecede konuşmak güçlü kafa isteyen bir iştir… İki yüzlülük bir becerisizliğin habercisidir. Elbette düzeltilebilir ama bu kabul edilirse… Sizce edilebilir mi? Herkes o kadar temiz ve adaletli ki ‘haklıyım’ demekten korkuyoruz artık… Vicdan diye bir yer var, işte orda herkes suçlu! Koy elini vicdanına desek, elini nereye koyacağını bilmeyen insanlar var. Kaç insan hatasını veya kusurunu kabul eder ya da düzeltmeye çalışır? Kimse dedikodu yapmaz, kimse yalan söylemez, kimse aleyhine konuşmaz, hiç kimse ama değil mi? Benim için gelmiş geçmiş en etkili insanlar, davranışlarındaki büyük içtenlikle, açıkgözlülükle, uyandırdıkları güvenle, dürüstlükleri ile ün salmış kimselerdir. Böyle insanları atlara benzetirim ben İyi eğitilmiş atlara benzer, nerde duracağını nerde dönüleceğini iyi bilirler… Tanrı bize bir yüz vermiş zaten, ama biz doyumsuz bir tür olduğumuz için her şeyde olduğu gibi bir yüzle kalınır mı iki, üç, dört diye devam ettik… Dost gibi görünen yalakalar! Farklı olmaya çalışan basit insanlara hep sorasım var gerçekten; farkınız ne? On bir aylık mı doğdunuz nedir yani? Neyse uzatmayım… Açık sözlü düşmanı yeğlerim ben ikiyüzlü dosttan ziyade…