Hayata tutunmak, tutuna bilmek; yaşamın içinde olmak ve olabilmek gündüz ile gece gibidir. İnsan için gündüz olan, anka kuşu için alacakaranlık olabilir. Bizim için alacakaranlık olan, yarasa için aydınlık değilmidir? Hangisi doğru diye sorgulamak mümkün müdür? Tabii ki her ikiside doğrudur. Çünkü herkes kendi doğrusunu yaşar. Her şeyin zıttıyla varoluşu -diyalektiği- hayata bakış açımızı belirleyen perspektiflerden biri: Siyah – beyaz, doğru – yanlış, artı – eksi, erkek – dişi, sağ – sol, güzel – çirkin, iyi – kötü gibi. Bu düalite hayatın devamı için şart gibi görünse de anlam ve derinlik kazandırmaya çalıştığımız yargılarımızın doğru mu, yanlış mı olduğuna kim karar verebilir. Gerçekten ‘çirkinin zıttı güzel’ midir? Ya iyinin ve kötünün? O halde; her insan kendi doğrusunu yaşar. Bir fil hikayesi vardır: Hayvanı tanımak için ahıra bir çok adam girer. Lakin ahır öylesine karanlıktır ki, içeri girenler fili el yordamıyla, yoklayarak tanımaya çalışır. Biri sırtını elleyip,”fil bir taht gibidir” der. Diğeri kulaklarını eline geçirir ve “fil bir direğe benziyor” der. Bir diğeri ise hortumunu tutar ve “fil bir oluğa benziyor” der. Bu ahvalde hangisi doğrudur? Tabii ki kendi açısında hepsi doğrudur ve her kes kendi doğrusunu tanımlamıştır. İnsanın yaşamdaki tek amacı doğruya, güzele, sevgiye ve hakikat’e ulaşmak olduğuna göre, herkes kendi şartları içinde kendi belirlediği yoldan ona ulaşmaya çalışacaktır. Bizi hakikat’e götürecek en kısa, en kestirme yolları gösteren kaynaklardan (yaşanmışlıklardan) faydalanarak ya süreci kısaltacağız, ya da kendi doğrularımızda ısrar ederek yolu uzatacağız. Özgür irademizi kullanarak seçimi yapmak tamamen bize ait olacaktır.
İnsanın yaşamdaki tek amacı doğruya, güzele, sevgiye ve hakikat’e ulaşmak olduğuna göre, herkes kendi şartları içinde kendi belirlediği yoldan ona ulaşmaya çalışacaktır. Bizi hakikat’e götürecek en kısa, en kestirme yolları gösteren kaynaklardan (yaşanmışlıklardan) faydalanarak ya süreci kısaltacağız, ya da kendi doğrularımızda ısrar ederek yolu uzatacağız. Özgür irademizi kullanarak seçimi yapmak tamamen bize ait olacaktır.
İnsanın yaşamdaki tek amacı doğruya, güzele, sevgiye ve hakikat’e ulaşmak olduğuna göre, herkes kendi şartları içinde kendi belirlediği yoldan ona ulaşmaya çalışacaktır. Bizi hakikat’e götürecek en kısa, en kestirme yolları gösteren kaynaklardan (yaşanmışlıklardan) faydalanarak ya süreci kısaltacağız, ya da kendi doğrularımızda ısrar ederek yolu uzatacağız. Özgür irademizi kullanarak seçimi yapmak tamamen bize ait olacaktır.