Sivil Havacılık Genel Müdürü Kemal Yüksek, önceki yıllarda 2,4 milyon ton civarında olan hava kargo taşımacılığının 2,7 milyon tona ulaştığını, İstanbul Havalimanı'nın kargo anlamında da bir dağıtım merkezi olarak hızlı bir şekilde büyüdüğünü söyledi.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından Antalya'da düzenlenen ICAO Küresel Hava Kargo Zirvesi'nde AA muhabirine açıklama yapan Yüksek, ICAO nezdinde hava kargonun özel bir statüde değerlendirilmesi anlamında bir arayış olduğunu belirtti.
Zirveye 80 ülkeden 700'e yakın kişinin katıldığını anlatan Yüksek, Türkiye'nin son yıllarda ICAO'nun önemli buluşmalarına ev sahipliği yaptığını kaydetti. Yüksek, bu durumun Türkiye'nin havacılıkta geldiği noktayı, dünyanın kendilerine olan güvenini gösterdiğini anlattı. Her yıl ICAO'nun bir konferansına ev sahipliği yapmayı amaçladıklarını ifade eden Yüksek, organizasyonların Türk havacılığına önemli katkı sunduğunu vurguladı.
"İSTANBUL, COĞRAFİ KONUM İTİBARIYLA GEÇİT OLARAK KULLANILMAYA ÇOK ELVERİŞLİ"
Kargo taşımacılığının büyük kısmının deniz yoluyla olduğuna dikkati çeken Yüksek, şöyle konuştu:
"Deniz yoluyla yapılan taşımacılıkta güvenlik sıkıntıları yaşanıyor. Orada 'Bir rotayı, güzergahı belirledik, bu işi yürütürüz' diyemiyorsunuz. Rota üzerinde bir hadise oluyor ve her şey değişiyor. Kargo anlamında özellikle kıymetli ürünlerin, sağlık ürünlerinin taşınması noktasında hava taşımacılığı vazgeçilmez bir unsur. Hava kargo taşımacılığında yılda 2,7 milyon tona ulaştık. Önceki yıllarda 2,4 milyon ton civarındaydı. İstanbul Havalimanı'nın kargo anlamında da bir dağıtım merkezi olarak büyümesi hızlı bir şekilde devam ediyor. İstanbul, coğrafi konum itibarıyla geçit olarak kullanılmaya çok elverişli." Yüksek, kargo taşımacılığı ve antrepolarla desteklenerek İstanbul'u, Türkiye'yi hava kargo taşımacılığında vazgeçilmez bir oyuncu olarak öne çıkartmak istediklerini, şirketlerin de bu anlamda filolarını genişleteceğini dile getirdi. Hava kargo taşımacılığında güvenlik tarama sistemlerinin yerli olarak geliştirilmesi için TÜBİTAK ile çalıştıklarını belirten Yüksek, aynı zamanda kargoda çalışan kalifiye personelin yetiştirilmesi noktasında Türkiye'yi vazgeçilmez bir sertifika sağlayıcı ülke konumuna getirmek için çalışma yaptıklarını kaydetti.
"KATLAMALI MODA GEÇECEK HAMLELERİ ŞİRKETLERİMİZLE BİRLİKTE YAPMAMIZ LAZIM"
Kemal Yüksek, şöyle devam etti: "Bize engel olacak bariyerleri ortadan kaldırma noktasında ülkelerle yapılan anlaşmaları genişletmeye çalışıyoruz. Kargo frekansları almak çok zor ve oldukça kıymetli. Geçtiğimiz aylarda yaptığımız temaslar sayesinde aldığımız frekansları şirketlere dağıttık. Dünyayla ilişkilerimizi yüksek tutarak, özellikle bir dağıtım merkezi olma noktasında İstanbul'u Orta Doğu, Asya ve Avrupa'nın dağıtım merkezi haline getirebilirsek sektörün büyümesi yüzde 15-30'lar yerine katlamalı şekilde olacak. Bunun önünde bir engel yok. Gereken birikimimiz ve deneyimimiz var. Katlamalı moda geçecek hamleleri şirketlerimizle birlikte yapmamız lazım. Şirketler de bu anlamda sahada çalışıyor. Biz onların çalışmaları akabinde ülkelerle temasa geçip anlaşmaları güncelliyoruz." Yüksek, hava kargo taşımacılığında güçlü olmanın özellikle küresel salgın zamanında kendilerine avantaj sağladığını hatırlatarak, Kovid-19 salgınında hiçbir ülke kıpırdayamazken kendilerinin hizmet ve maske taşıdıklarını söyledi. Bu nedenle kargo taşımacılığının güçlü tutulması gerektiğini vurgulayan Yüksek, "Deprem zamanında yardım faaliyetlerini, kurtarma ekipmanlarını bölgeye ulaştırma noktasında hava kargonun gücü öne çıktı. Sektörü biz stratejik bir unsur olarak görüyoruz. Bu noktada daha rahat hareket etmek için kanunlarımızı da düzenlemeye çalışıyoruz. Kanunları uluslararası regülasyona, ICAO'nun tanıdığı standartlara taşıyoruz. Geçen yıl 6 kanunda düzenleme yapıldı. Bu yıl da bazı düzenlemeler yapılacak." diye konuştu.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN
