İskenderunlu şef Şemse Gökalp, 6 Şubat depremlerinin ardından enkazdan çıkarılan ailelerden ve yakınlarını kaybeden depremzedelerden topladığı tarifleri bir araya getirdi.
"Türkiye e-Ticaret Haftası" kapsamında düzenlenen etkinliğe konuk olan Gökalp, uzun yıllardır aşçılıkla ilgilendiğini, eğitmen olarak çalıştığını, depremlerin ardından da afet bölgesinde aktif olarak yardım çalışmalarına katıldığını söyledi.
Gökalp, sahadaki deneyimlerini ve Hatay mutfağını enkazdan çıkan tariflerle yaşatarak şehrin kültürel mirasını bir araya getirdiği "Chef Şemse'den Hatay Mutfağı: Kırık Tabaklar" adlı çalışmasının ortaya çıkış hikayesini anlattı.
DEPREMDE MESLEĞİMLE SAHADAYDIM
Hatay'ın hafızasını, kaybolmaya yüz tutmuş yerel tatlarını ve bölgenin yaşadığı acıları aynı potada buluşturan şef Gökalp, kitaptaki tarifleri deprem bölgesinden gerçek hikayelerle ilişkilendirerek bölgenin kültürel belleğini korumayı amaçladığını kaydetti.
Şef Gökalp, 6 Şubat 2023'te yaşanan depremlerin bölge halkının yaşamını derinden etkilediğini belirterek, "Ben bir aşçıyım ve depremde mesleğimle sahadaydım ve tabii ki insanlarla etkileşim halinde olduk. Hatay'ın birçok bölgesinden depremzedeyle tanışıp muhabbet etme fırsatımız oldu. Bunların çoğu da hep mutfağa dair sohbetlerdi. Bu süreçte Hatay mutfağına dair bildiğim yemeklerin üzerine bilmediğim bir sürü yemek eklenmiş oldu." dedi.
Deprem bölgesinde geçirdiği sürecin unutulmaya yüz tutmuş birçok tarifi öğrenmesine vesile olduğunu dile getiren Gökalp, "Depremle birlikte yemek tariflerini bölgedeki insanların yaşanmışlıklarıyla birleştirdim. Orada birçok insanı dinleme fırsatım oldu ve gördüm ki Hatay'ın birçok bölgesinde aynı yemekler farklı şekillerde yapılabiliyormuş." ifadelerini kullandı.
ASIL AMACIM, GENÇLERE BU TARİFLERİ AKTARMAK
Şemse Gökalp, yaşanan depremin ardından önemli ustaların hayatlarını kaybettiğini aktararak, şunları kaydetti: "Depremden önce de Hatay mutfağının hak ettiği yerde olduğunu düşünmüyordum. Usta şeflerin vefatıyla birlikte birçok tarifin belki de enkaz altında kalma tehlikesi ortaya çıktı. Ben de bu tarifleri gün yüzüne çıkarmak istedim. Zaten Hatay mutfağını tanıtmak gibi bir niyetim vardı ve bu süreçte birçok yeni tarife de ulaşmış oldum. Yıllar önce annelerimizin, ninelerimizin yaptığı tariflerin birçoğu artık unutulmuştu. Ne yazık ki birçok kültürel değerimiz unutulmaya yüz tutmuş durumda ve sofralardaki hafıza kaybı da bunların başında geliyor. Asıl amacım, gençlere bu tarifleri ve hikayeleri aktararak hafızayı diri tutmak."
Depremde kendi evinin de hasar gördüğünden bahseden Gökalp, "Depremden sonra evime girdiğimde ilk olarak mutfaktaki tabaklarım gözüme çarptı. Yerlerde kırılmış tabaklar vardı. Deprem olduğunda mutfaktaydık, o kırılmış tabakların altında kaldık. Sonrasında da birçok sofrada kırık tabaklarda yemekler yedik, ikramlarda bulunduk. Amacımız, yaşadığımız o zor günleri, acıları hatırlatmak değil, bizim için kıymetli olan başta ustalarımız olmak üzere yitirdiğimiz değerleri anmak. 'Kırık Tabaklar' da böyle bir hatırlamanın vesilesi olarak ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
Gökalp, aldığı geri dönüşlere ilişkin, "İlk başladığım andan itibaren benimle mutfağa giren insanlardan, ölçmelere yardım eden teyzelere ve büyüklerimize kadar herkesin inanılmaz desteği oldu. Ben usta öğreticiyim ve birçok kursiyerim var. Aşçılık ve pastacılık üzerine yıllarca eğitimler verdim. Öğrencilerim de bana bu süreçte desteklerini esirgemedi. 'Kırık Tabaklar' sadece benim değil, o süreci birlikte yaşadığımız herkesin kitabı." değerlendirmesinde bulundu. (AA)
Yorumlar
Kalan Karakter: