Yaz mevsiminde doğada daha fazla zaman geçirmemiz nedeniyle böcek sokmaları sıkça görülen sorunlar arasında yer alıyor.
Türleri, zehirli olup olmadıkları ve bireyde alerjik reaksiyon gelişip gelişmediği, böcek sokması sonrasında ortaya çıkan semptomların türü ile şiddetini belirliyor. Genellikle kaşıntı, ağrı ve şişme gibi yakınmalarla kısa sürede geçerken, bazı durumlarda ise hayatı tehdit edebilecek boyutlara ulaşabiliyor. Hal böyle olunca İskenderun Gelişim Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğba Şen Dikey, yaz aylarında artan sinek ve böcek ısırıklarına karşı ne yapılması gerektiği hakkında bilgilendirmede bulundu. Havaların ısınması ile artan böcek ve sineklerin, olumsuz çevresel faktörlerin de katkısıyla insan hayatını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğba Şen Dikey, “Yaz dönemi kliniğe kaşıntı, kabarıklıkla başvuran hastaların önemli bir bölümünü böcek ısırıkları oluşturur. Böcek ısırıkları, rahatsız edici kaşıntısı ve kızarık görüntüsü ile daha çok besinsel alerji veya karaciğer kaynaklı sanılır. Aynı ortamda kişi tercih eden böcek ve sinekler bir kişide şikâyetlere yol açarken, diğer kişiyi hiç ısırmayabilir. Her insanda aynı şiddette reaksiyona yol açmaz. Özellikle duyarlı bireylerde kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı daha şiddetli olabilir” dedi.
EN SIK RASTLANAN ISIRIK SİVRİSİNEKLER
Uzm. Dr. Tuğba Şen Dikey, en sık sivrisinek ısırığına bağlı şikayetlere rastlandığını belirterek, “Daha çok el, yüz, kol ve bacak gibi açıkta kalan bölgelerde kaşıntılı şişlikler oluşturur. Kırmızı kabarıklıkların ortasında sivri kabarıklıklar, ısırık noktaları vardır. Nadiren su toplama şeklinde de görülebilir. Bir haftada kendiliğinden sönerek iyileşir. Pireler genellikle hayvanlar üzerinde yaşar ancak insanların üzerinde ve doğada da yaşayabilir. Sivrisinek ısırıklarına göre daha az sayıda ve daha büyük ısırıklar oluşturur. Büyük ısırıkların bir sebebi de tahtakurularıdır. Eski ahşap eşyalarda yaşarlar. Gece çıkar beslenir tekrar kaybolurlar. Kuş, tavuk ve farelerde yaşayan küçük sarı bitler de bir diğer kaşıntı sebebidir. Çok küçük oldukları için çoğu zaman fark edilmezler. Gruplar halinde çok sayıda ısırığa neden olurlar. Rüzgârla farklı bölgelere de ulaşıp hayvanlardan uzak mekânlarda da ısırıklara neden olabilirler. Ani başlangıçlı, şiddetli kabarıklık ve kaşıntı ile seyreden hayvan uyuzları da vardır. Kedi, köpek, at, koyun, gibi hayvanlardaki uyuz hastalığının (insan uyuzundan farklıdır) insanlara bulaşması ile olur. İnsanda uzun süre yaşayamadıkları için bir haftada kendiliğinden iyileşir” şeklinde konuştu.
SİNEK VE BÖCEK ISIRIKLARINA KARŞI NE YAPILMALI?
Sinek ve böcek ısırıklarına maruz kalan kişilerin hekime başvurmadan önce yapması gerekenlerden söz eden Uzm. Dr. Tuğba Şen Dikey, “Çoğu zaman kendiliğinden iyileşebilmesine rağmen klinik görüntü olarak diğer hastalıklarla çok karışabilen böcek ve sinek ısırıkları; olası zehirli böcek ısırıkları, şiddetli alerji, ikincil enfeksiyon riski ve kaşıntı rahatsızlığının giderilmesi açısından bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Ayrıca bataklıkların kurutulması gibi çevresel önlemlerin yanı sıra evin ilaçlatılması, pencerelere elek takılması, gerekirse cibinlikte yatılması, gece yatarken veya doğaya çıkarken kolu ve bacakları örten ucu büzgülü kıyafetler giyilmesi tavsiye edilir. Kıyafetlerin yıkanarak tersten ve özellikle dikiş yerlerinin ütülenmesi gerekir. Sinek-böcek kovucu doğal spreylerin açıkta kalan yerlere sıkılması, elektrikli sineksavarların kullanılması önerilir” dedi.
Haber: Samim SELÇUK
ABDULVAHİT GÜRASLAN
