Halkın sağlığıyla oynanmasına şiddetle karşı olduklarını dile getiren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Taklit ve tağşiş gıda ürünleri satanlara verilecek cezaların caydırıcı seviyeye yükseltilmesi yönündeki çalışmaları destekliyoruz. Uygulanan mevcut yaptırımlar caydırıcı olmayınca sağlıksız üretim kötü niyetli kişi ve firmalar tarafından farklı yollarla sürdürülebiliyor. Bunun önüne geçmek için idari para cezası, söz konusu ürünün toplatılması ve bu ürünlerin kamuoyuna ifşa edilmesi gibi yaptırımlara ek olarak daha ağır yaptırımların uygulanmasına yönelik yeni çalışmaların tüketicinin sağlığını korumak adına olumlu bir gelişme. Verilen tüm cezalara rağmen çeşitli kurnazlıklarla aynı taklit ve tağşiş ürünleri satmaya devam edenlerin cezalarının artırılacak olması olumlu bir adım ve yapılması planlanan kanun değişikliğini destekliyoruz. Çünkü halkımızın sağlığı her şeyden önemli” dedi.
-“KAMUOYUNA İFŞA ETMEK TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”
Gıdada taklit ve tağşiş yapan firmaların kamuoyuna ifşa edilmelerine rağmen çeşitli kurnazlıklarla faaliyetlerine devam ettiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Türk esnaf ve sanatkarları olarak gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş cezaların artırılması yönünde yapılan yeni yasal düzenlemenin sonuna kadar yanındayız. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, geçtiğimiz yıl 1 milyon 124 bin 918 adet gıda denetimi yapıldı. Bu denetimler sonucunda taklit ve tağşiş ürünleri satan firmalar kamuoyuna ifşa edildi; ancak bunları kamuoyuna ifşa etme cezası tek başına yeterli değil. Markası ifşa edildiği halde farklı isimler kullanarak, çeşitli kurnazlıklarla yeniden taklit ve tağşiş faaliyetlerine devam eden çok sayıda firma var. Bu firmalar için verilen cezaların artırılması bir ihtiyaç haline geldi. Hiç kimse halkın sağlığıyla oynayarak kazanç elde etmemeli” diye konuştu.
-“SAĞLIĞIMIZ İÇİN GIDA ÜRÜNLERİNİN DENETİMİ ÇOK İYİ YAPILMALI”
Piyasaya sürülen ve satışı yapılan tüm ürünlerin denetimine ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen Palandöken, “Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı ve belediye ekipleri piyasadaki gıda ürünlerine yönelik denetimleri artırmalı. Özellikle çocukların ulaşabileceği ürünlerin denetimine daha fazla hassasiyet gösterilerek yalnızca ürün içeriğine değil ambalajına da dikkat edilmeli. Piyasaya sürülen ve satılan ürünlerin çocukların yaş gruplarına uygun olup olmadığı uzmanlar tarafından incelenmeli. Tüketilen ürünlerin ambalajlarının çocuk fizyolojisine uygunluğu kontrol edilmeli. Tüketimi çocukları zorlayan ve risk taşıyan ürünlerin satışına kesinlikle izin verilmemeli. Öte yandan okul idareleri de kendi iç denetimlerini yaparak okullarda satılan gıda ürünlerinin sağlığa uygunluğunu denetlemeli” şeklinde konuştu.
-“KAMUOYUNA İFŞA ETMEK TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”
Gıdada taklit ve tağşiş yapan firmaların kamuoyuna ifşa edilmelerine rağmen çeşitli kurnazlıklarla faaliyetlerine devam ettiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Türk esnaf ve sanatkarları olarak gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş cezaların artırılması yönünde yapılan yeni yasal düzenlemenin sonuna kadar yanındayız. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, geçtiğimiz yıl 1 milyon 124 bin 918 adet gıda denetimi yapıldı. Bu denetimler sonucunda taklit ve tağşiş ürünleri satan firmalar kamuoyuna ifşa edildi; ancak bunları kamuoyuna ifşa etme cezası tek başına yeterli değil. Markası ifşa edildiği halde farklı isimler kullanarak, çeşitli kurnazlıklarla yeniden taklit ve tağşiş faaliyetlerine devam eden çok sayıda firma var. Bu firmalar için verilen cezaların artırılması bir ihtiyaç haline geldi. Hiç kimse halkın sağlığıyla oynayarak kazanç elde etmemeli” diye konuştu.
-“SAĞLIĞIMIZ İÇİN GIDA ÜRÜNLERİNİN DENETİMİ ÇOK İYİ YAPILMALI”
Piyasaya sürülen ve satışı yapılan tüm ürünlerin denetimine ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen Palandöken, “Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı ve belediye ekipleri piyasadaki gıda ürünlerine yönelik denetimleri artırmalı. Özellikle çocukların ulaşabileceği ürünlerin denetimine daha fazla hassasiyet gösterilerek yalnızca ürün içeriğine değil ambalajına da dikkat edilmeli. Piyasaya sürülen ve satılan ürünlerin çocukların yaş gruplarına uygun olup olmadığı uzmanlar tarafından incelenmeli. Tüketilen ürünlerin ambalajlarının çocuk fizyolojisine uygunluğu kontrol edilmeli. Tüketimi çocukları zorlayan ve risk taşıyan ürünlerin satışına kesinlikle izin verilmemeli. Öte yandan okul idareleri de kendi iç denetimlerini yaparak okullarda satılan gıda ürünlerinin sağlığa uygunluğunu denetlemeli” şeklinde konuştu.
