GENÇLERİ KANSER BEKLİYOR!

Dünyada ve Türkiye’de son yılların en çarpıcı sağlık alarmı, artık sadece ileri yaşları değil, gençleri de tehdit ediyor: kolon ve rektum kanseri… Uzmanların raporlarına göre 50 yaş altındaki vakalarda hızlı bir artış var ve bu artışın başlıca nedeni sofralarımıza sinsice giren sağlıksız gıdalar. İşlenmiş et ürünleri olan sucuk, salam, sosis; gazlı içecekler ve şekerle dolu paketli tatlılar; rafine unla hazırlanan hamur işleri; ultra işlenmiş cips, hazır soslar ve katkı maddesiyle şişirilmiş abur cuburlar; tuz ve yağ bombardımanına tutulmuş hazır yemekler… Hepsi bir araya geldiğinde genç bedenleri adeta yavaş yavaş tüketen bir zehir zincirine dönüşüyor. Hekimlerin uyarısı çok net: Kolon kanseri genellikle sessiz ilerliyor, poliplerle başlayan süreç yıllar içinde kötü huylu hücrelere dönüşüyor ve fark edildiğinde artık çok geç olabiliyor.Bugün masum görünen bir hamburger ya da “bir kereden bir şey olmaz” diye içilen gazlı içecek, yarın ameliyat masasında ya da kemoterapi odasında ağır bir bedel olarak karşımıza çıkabilir. Uzmanlar özellikle gençleri hedef alıyor çünkü fast-food ve paketli gıdalar, onların günlük yaşamının ayrılmaz parçası haline gelmiş durumda. Oysa küçük adımlar bile bu korkunç gidişatı tersine çevirebilir: taze meyve ve sebzeye ağırlık vermek, zeytinyağlı yemekler tüketmek, balık ve baklagilleri sofradan eksik etmemek… Ancak bu adımlar atılmadığı sürece, kanser vakaları hızla artacak ve bir gün kapıyı çalacak.Hatay’ın kalabalık caddelerinde, üniversite kantinlerinde, işlek lokantalarda gençlerin ellerinde gördüğümüz fast-food kutuları aslında birer sağlık bombası. Uzmanların dediği gibi, “beden bugünün keyfi için yarının acı faturasını ödüyor.” Eğer şimdiden sağlıklı tercihler yapılmazsa, gelecekte bu coğrafyada kanserle mücadele eden yüz binlerce genç görebiliriz. Ve bu tablo, sadece bireysel değil, toplumsal bir felaket anlamına geliyor.