TÜİK verilerine göre eğitimde ve istihdamda olmayan 15-24 yaş grubu gençlerin toplam nüfusa oranı %22.9 oldu.12 yılda nüfus 14 milyon artarken sosyal yardım alanların sayısı ise 7 milyon arttı.
Yine TÜİK verilerine göre, 2024 yılında sosyal yardım alan seçmen sayısının 17.6 milyon kişi olduğu ve bu rakamın toplam seçmenin yaklaşık %25’ine denk geldiği görüldü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat TÜİK verileri ışığında şu bilgileri verdi:
EĞİTİMDE VE İSTİHDAMDA OLMAYANLAR
15-24 yaş arası gençler %22.9, Eğitimde ve istihdamda olmayan 15-24 yaş arası erkekler %16.2, Eğitimde ve istihdamda olmayan 15-24 yaş arası kadınlar %30, En Yüksek ve En Düşük Gelir Sahiplerinin Toplam Gelirdeki Yerleri, En yüksek gelire sahip %20, toplam gelirin %48.1'ni alıyor.
EN DÜŞÜK GELİRE SAHİP %20, TOPLAM GELİRİN %6.3’NÜ ALIYOR
Genel Sağlık Sigortası Primini Ödeyemediği İçin Devletten Yardım Alanlar 2008’de 4.4 milyon, 2024’te 9.4 milyon, Artış 5 milyon. Sağlık Sigortası Primini Ödeyecek Geliri Olmayanlar 2008 %6.1, 2024 %11’i, Yaklaşık %5’lik bir artış. Sosyal yardım alanların sayısı 2012’de 9.7 milyon, Sosyal yardım alanların sayısı 2024’de 16.7 milyon, 12 yılda nüfus 14 milyon artarken sosyal yardım alanların sayısı 7 milyon arttı. Sosyal Yardım Alan Seçmen Sayısı 2024 yılında sosyal yardım alan seçmen sayısı 17.6 milyon, Toplam seçmenin sayısının yaklaşık %25’i, Gelir dengesi konusundaki verileri TÜİK bilgilerine dayandırarak değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat şöyle devam etti:
"YOKSULLUKLA MÜCADELE EDİLMİYOR, YOKSULLUK YÖNETİLİYOR"
"Hepimizin bildiği gibi ülkemizin en yakıcı sorunlarından birisi şüphesiz yoksulluk ve yoksulluk iktidarın bir yönetim aracı haline gelmiş durumda. Türkiye’de yoksullukla mücadele edilmiyor. Tam tersine yoksulluk bilinçli olarak yönetiliyor. Elimizdeki veriler de bu durumu kanıtlıyor. Ancak yoksulluğun kader olarak sunulmasını da asla kabul etmiyoruz. Yoksulluk derin, insanlar umutsuz, gençler çaresiz.
"BU AÇIK BİR MANİPÜLASYONDUR"
Ne eğitimde ne de istihdamda olan 15-24 yaş aralığındaki gençlerin oranı %22.9. Erkeklerde bu oran %16.2 iken kadınlarda %30’u bulmuş durumda. Bu aciz tabloyu sizlerle paylaşırken başka bir acı tabloyu da dikkatlerinize sunmak isterim. TÜİK’in 2024 verilerine göre en yüksek gelire sahip %20’lik grup, toplumun en fazla gelir elde eden %20’lik kesimi neredeyse toplam gelirin %48.1’ini alıyor. En düşük gelire sahip %20’lik grup ise sadece %6.3’te kalıyor. Yoksulların sayısında ise dehşet bir artış söz konusu. 2012-2024 arasındaki sosyal yardım verilerine bir bakalım. Genel sağlık sigortası primini ödeyemediği için devletten yardım alanların sayısı 2008’de 4.4 milyon iken 2024’te 9.4 milyonu geçti. Artış tam 5 milyonu buluyor. Toplam nüfusun %11’inin sağlık sigortası primini ödeyecek bir geliri bile yok. 2008’de ise bu oran %6.1’di. Yani %5’lik bir artış söz konusu.
"SOSYAL YARDIM ALAN SEÇMEN SAYISI 17.6 MİLYON"
Sosyal yardım alanların sayısı 2012’de 9.7 milyon kişiyken 2024’te bu rakam 16.7 milyona çıktı. 12 yılda nüfus 14 milyon artarken sosyal yardım alanların sayısı 7 milyon arttı. Yani nüfus artışının hemen hemen yarısı kadar bir rakam sosyal yardım desteği almaya başladı. Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Üzerine basa basa söylemek istiyorum. Yoksulluk bitirilmek istenmiyor, yönetiliyor. Aynı zamanda bu yoksulluk haritası bir siyasi haritaya dönüşüyor.
"4 SEÇMENDEN BİRİ SOSYAL YARDIM ALIYOR"
Hesaplamalar gösteriyor ki 2024 yılında sosyal yardım alan seçmen sayısının 17.6 milyon kişi olduğunu ve bu rakamın toplam seçmenin yaklaşık %25’i kadar olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla tartışmasız bir gerçek ortaya çıkıyor. Yoksulların kamuoyu yoklamalarını ve seçimleri ne kadar etkilediğini hepimiz biliyoruz. Önce halk yoksullaştırılıyor sonra yardıma muhtaç hale getiriliyor. Devamlı sosyal yardımlara bağımlı kılınıyor. Sonra da önüne seçim sandığı koyuluyor. Elbette bunun bir demokratik yarış olduğunu söyleyemeyiz. Bu açık bir manipülasyondur. Hayatta kalma korkusuyla insanlar susturuluyor.
"YOKSULLUĞU TARİHTEN SİLENLERİN SAFINDA OLACAĞIZ"
Başka bir deyişle, insanların özgür iradesi boş tencerelerin ve kesilecek yardımların tehdidiyle zincirlenmiş durumda. Değerli milletim, aziz kardeşlerim, yoksulluk sadece bir ekonomik sorun değil aynı zamanda bir demokrasi sorunu haline gelmiş durumda. Yoksulluk bu denli yüksek seçmen kitlesinin doğrudan etkilediği sürece Türkiye’de sağlıklı bir seçimden bahsetmek mümkün değil. Bizim mücadelemiz yoksulluğu yönetmek değil, yoksulluğu tamamen ortadan kaldırmak içindir. Ve bu gidişata dur diyeceğiz."
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN














