17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümünde açıklamada bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, deprem kuşağında yer alan Türkiye'de yapı güvenliğinin yaşamsal bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti.
Özellikle 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş yapıların büyük bölümünün güncel yönetmeliklere uygun olmadığı, bu nedenle risk taşıdığı bilinmektedir diyen Yavuz Işık, “Bu yapı stokunun sistematik bir programla dönüştürülmesi, ertelenemez bir zorunluluk olarak önümüze çıkmaktadır." dedi.
Türkiye'de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 1988 yılından bu yana çalışan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 17 Ağustos 1999'da yaşanan deprem felaketinin 26. yıl dönümünde bir kez daha bu acı gerçeği hatırlattı.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin toplumumuzun hafızasına kazındığını ifade eden Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, "Toplumlar, büyük felaketleri yalnızca takvimlerdeki yıl dönümleriyle değil, hafızalarında taşıdıkları izlerle hatırlar. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, üzerinden çeyrek asır geçmiş olmasına rağmen ülkemizin toplumsal hafızasında hâlâ derin bir yer tutmaktadır. Bu hafıza felaketlerden ders çıkarıp benzer acıların tekrarlanmaması için önemlidir. Deprem sonrası oluşan toplumsal bilinç, kalıcı politikalarla desteklenmediğinde anma törenleriyle sınırlı kalmakta ve zamanla etkisini yitirmektedir. Afetlere karşı dirençli bir toplum için bu ortak hafızayı bilimle destekleyerek etkili yönetime ve kararlı adımlara dönüştürmek gerekir.
Riskli yapı stokunun azaltılması, mühendislik esaslarına uygun yapı üretimi, denetim sistemlerinin etkinleştirilmesi ve yapı malzemesi kalitesinin garanti altına alınması konularında önemli ilerlemeler kaydedildi ama hâlen atılması gereken adımlar bulunmaktadır. Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremler, 1999'dan bu yana atılan adımların bazı alanlarda yetersiz kaldığını somut bir şekilde ortaya koymuştur." diye konuştu.
RİSKLİ YAPILAR GECİKMEDEN DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Depremlerde yıkılan yapılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, "Depremin neden olduğu yıkımların çok büyük bir kısmının, mühendislik ve denetim hizmeti almamış, uygun olmayan malzeme ile inşa edilmiş ve uygulama hataları içeren yapılarda meydana geldiği, bilimsel raporlarla defalarca ortaya konmuştur. Özellikle 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş yapıların büyük bölümünün güncel yönetmeliklere uygun olmadığı, bu nedenle risk taşıdığı bilinmektedir. Bu yapı stokunun sistematik bir programla dönüştürülmesi, ertelenemez bir zorunluluk olarak önümüze çıkmaktadır." şeklinde konuştu.
BETONUN KALİTESİ KADAR UYGULAMA DA HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Beton teknolojisi konusunda değerlendirmelerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, "Türkiye, yüksek dayanım sınıflarına ulaşabilen ve yapıdaki çevresel etkilere dayanıklı uzun ömürlü betonların üretimi konusunda ciddi bir bilgi ve deneyime sahiptir. Hazır betonun doğru üretilmesi kadar, şantiyede doğru uygulanması, kürleme işlemlerinin eksiksiz yapılması ve denetim mekanizmalarının düzgün işlemesi de yapının ömrü ve güvenliği açısından vazgeçilmezdir." diye konuştu.
GÜVENLİ BİR YAPILAŞMA KÜLTÜRÜNÜ HEP BİRLİKTE İNŞA ETMELİYİZ
Güvenli yapılaşmaya dikkat çeken THBB Başkanı Yavuz Işık, "17 Ağustos Marmara Depremi'nin 26. yılında, sadece kayıplarımızı anmakla kalmamalı; geçmişten ders çıkararak daha dirençli, daha güvenli bir yapılaşma kültürünü hep birlikte inşa etmeliyiz. Bu sorumluluk yalnızca belli kurumların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak görevidir. Gelecekteki depremlerin zamanını, yerini ve büyüklüğünü tam olarak bilemeyiz, ancak depremlere hazırlıklı olmak bizim elimizdedir." dedi.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN