Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy, 10 Kasım Atatürk’ün ebediyete intikalinin 80’inci yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü 80. vefat döneminde rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyoruz.
10 Kasım günleri Gazi Mustafa Kemal’in ebediyete intikaliyle ilgili serdedilen görüşlerden, aynı zamanda yaslı yüreklerle, yaşlı gözlerle geçmişi hatırlamaktan daha fazla mesaj ve anlam içermektedir.
Şüphesiz her nefis ölümü tadacak, her canlı ölümle tanışacaktır.
Önemli olan; yaşarken yapılan muhterem hizmetler olmakla birlikte; vatan, millet ve devlet için gösterilen fedakârlıklar, ahlaklı, sorumlu, duyarlı ve vicdanlı bir hayat sürebilmektir.
Gazi Mustafa Kemal bunu başarmış, daha da mühimi Türk milletinin varlığı, birliği ve bağımsızlığı için hiçbir görevden kaçınmamış ve kaçmamıştır.
Gazi’nin fani hayatı emri hak vaki olduğunda elbette sonlanmıştır; fakat 57 yıla sığdırdığı muazzam eserleri, bıraktığı milli emanetleri, sergilediği üstün vazife ve mücadele şuuru üzerinde titrediğimiz bir miras olarak hepimize vasıl olmuştur.
Bununla birlikte 10 Kasım’ı bir matem günü olarak değil, Gazi Mustafa Kemal’in fikir ve düşüncelerinin tekrar konuşulduğu, bir kez daha paylaşıldığı; ilave olarak anlaşılıp anlatıldığı bir zaman dilimi olarak görmek lazımdır.
Bizzat kendisinin; “beni görmek demek behemehâl yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” sözleri de bunun bir işaretidir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni itibarsızlaştırma, hatta imha çabalarının hız ve derinlik kazandığı bugünkü talihsizliklerle dolu günlerde, Gazi’nin birleştirici, toparlayıcı, ufuk açıcı, cesaret ve heyecan verici milli fikir ve kanaatlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.
Ancak yönetim tarzları keyfi, siyasi tercihleri sarsak, ahlaki seviyeleri düşük, samimiyet dereceleri eksik olanların Gazi Mustafa Kemal’in söz ve eserlerini hakkıyla kavraması, kendilerine pay çıkarmaları doğal olarak imkânsıza yakındır.
Dileğim naçiz vücudunun toprak olacağını söylerken, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalacağını müjdeleyen Gazi Mustafa Kemal’e yüz çevrilmemesi, emanetlerine hıyanetlik edilmemesidir.
Bu düşüncelerle vefatının 80. senesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, manevi hatırasını saygıyla yâd ediyorum.
Aziz şahitlerimizi, rahmete kavuşmuş gazilerimizi ve tüm ecdadımızı rahmet ve şükranla anıyorum.
Ruhları şad olsun.(Haber Merkezi)
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü 80. vefat döneminde rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyoruz.
10 Kasım günleri Gazi Mustafa Kemal’in ebediyete intikaliyle ilgili serdedilen görüşlerden, aynı zamanda yaslı yüreklerle, yaşlı gözlerle geçmişi hatırlamaktan daha fazla mesaj ve anlam içermektedir.
Şüphesiz her nefis ölümü tadacak, her canlı ölümle tanışacaktır.
Önemli olan; yaşarken yapılan muhterem hizmetler olmakla birlikte; vatan, millet ve devlet için gösterilen fedakârlıklar, ahlaklı, sorumlu, duyarlı ve vicdanlı bir hayat sürebilmektir.
Gazi Mustafa Kemal bunu başarmış, daha da mühimi Türk milletinin varlığı, birliği ve bağımsızlığı için hiçbir görevden kaçınmamış ve kaçmamıştır.
Gazi’nin fani hayatı emri hak vaki olduğunda elbette sonlanmıştır; fakat 57 yıla sığdırdığı muazzam eserleri, bıraktığı milli emanetleri, sergilediği üstün vazife ve mücadele şuuru üzerinde titrediğimiz bir miras olarak hepimize vasıl olmuştur.
Bununla birlikte 10 Kasım’ı bir matem günü olarak değil, Gazi Mustafa Kemal’in fikir ve düşüncelerinin tekrar konuşulduğu, bir kez daha paylaşıldığı; ilave olarak anlaşılıp anlatıldığı bir zaman dilimi olarak görmek lazımdır.
Bizzat kendisinin; “beni görmek demek behemehâl yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” sözleri de bunun bir işaretidir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni itibarsızlaştırma, hatta imha çabalarının hız ve derinlik kazandığı bugünkü talihsizliklerle dolu günlerde, Gazi’nin birleştirici, toparlayıcı, ufuk açıcı, cesaret ve heyecan verici milli fikir ve kanaatlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.
Ancak yönetim tarzları keyfi, siyasi tercihleri sarsak, ahlaki seviyeleri düşük, samimiyet dereceleri eksik olanların Gazi Mustafa Kemal’in söz ve eserlerini hakkıyla kavraması, kendilerine pay çıkarmaları doğal olarak imkânsıza yakındır.
Dileğim naçiz vücudunun toprak olacağını söylerken, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalacağını müjdeleyen Gazi Mustafa Kemal’e yüz çevrilmemesi, emanetlerine hıyanetlik edilmemesidir.
Bu düşüncelerle vefatının 80. senesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, manevi hatırasını saygıyla yâd ediyorum.
Aziz şahitlerimizi, rahmete kavuşmuş gazilerimizi ve tüm ecdadımızı rahmet ve şükranla anıyorum.
Ruhları şad olsun.(Haber Merkezi)
