Antakya’da çoğunluğu Emek ve Aksaray mahallelerinde yaşayan DOM kabilesi ”Demir döven ailesi” yaklaşık 100 yıldan bu yana Antakya’da yaşıyorlar. Kökenleri Hindistan’a kadar uzanan bu topluluk, her toplum gibi yaşamlarını kendi kültürelleri içinde sürdürüyorlar. Yaşam biçimleri her ne kadar çevrelerinde yadırganıyorsa da tarihten gelen kendi kültürlerini devam ettiriyor, aynı zamanda yaşadıkları çevreye de adapte olmak için gayret ediyorlar.
Türkçe dilinin yanında (DOMARİN) dili ile kendi aralarında konuşan bu topluluğa, yaşadıkları çevrenin bilinçsiz olarak “çingene” veya “kur bat” denmesi onları incitiyor. Kendilerine has konuşma dili ve yaşam biçimleri ile çevreye yabancı görülen Dom aşireti, Hindistan’dan orta doğuya göç etmiş, hemen hemen orta doğunun her yerinde yaşamaktadırlar. Bu kabilenin Romanlarla bir bağlantıları vardır.
Ülkemizde ise çoğunluk olarak Güneydoğu ve Hatay’da yaşıyorlar. Yıllarca göçebe hayatı yaşayan bu kabile, son yıllarda yerleşik düzene geçmişlerdir. İlk zamanlar çevrelerine yabancı görülmelerine rağmen son zamanlarda kendilerini ispat ederek, toplumdaki yerlerini almaya başlamışlardır. Bu topluluk üzerinde halen madde bağımlılığı ve suça meyilli fertler olduğu algısı vardır. Bu algıyı gidermek için kendi aralarında sosyal dernekler, spor takımları, küçük yaşta kız çocuklarının erken evliliklerine mani olacak önlemlerin alınması, madde bağımlılığı olan gençlerin tedavisi gibi faaliyetlerle bunları gidermeye çalışmaktadırlar.
Türkçe dilinin yanında (DOMARİN) dili ile kendi aralarında konuşan bu topluluğa, yaşadıkları çevrenin bilinçsiz olarak “çingene” veya “kur bat” denmesi onları incitiyor. Kendilerine has konuşma dili ve yaşam biçimleri ile çevreye yabancı görülen Dom aşireti, Hindistan’dan orta doğuya göç etmiş, hemen hemen orta doğunun her yerinde yaşamaktadırlar. Bu kabilenin Romanlarla bir bağlantıları vardır.
Ülkemizde ise çoğunluk olarak Güneydoğu ve Hatay’da yaşıyorlar. Yıllarca göçebe hayatı yaşayan bu kabile, son yıllarda yerleşik düzene geçmişlerdir. İlk zamanlar çevrelerine yabancı görülmelerine rağmen son zamanlarda kendilerini ispat ederek, toplumdaki yerlerini almaya başlamışlardır. Bu topluluk üzerinde halen madde bağımlılığı ve suça meyilli fertler olduğu algısı vardır. Bu algıyı gidermek için kendi aralarında sosyal dernekler, spor takımları, küçük yaşta kız çocuklarının erken evliliklerine mani olacak önlemlerin alınması, madde bağımlılığı olan gençlerin tedavisi gibi faaliyetlerle bunları gidermeye çalışmaktadırlar.
