Günümüzde tat alma isleminin yalnızca ana hatları
anlasılabilmis durumdadır. Yiyeceklerden gelen tat
molekülleri ile dildeki tat hücreleri arasında bir
haberlesme sistemi vardır. Bu haberlesme, hücrenin
tepesindeki mikrovillus denilen tüy benzeri yapılarda
kurulur. Mikrovilluslar (tat tüycükleri) tat gözenegi olarak
isimlendirilen minik açıklıklardan dilin üzerini kaplayan
mukoza zarına çıkarlar. Tat hücrelerinin reseptörleri, tat
tüycüklerinin üzerinde yer alırlar. Ve tat gözeneginin çapı
ortalama olarak milimetrenin binde dördü kadardır.
Ýnsanın, vücudu da dahil, sahip oldugu hiçbir seye güç
yetiremedigini kavraması, kibrini terk ederek acizliginin,
kullugunun bilincine varması gerekir. Ancak bunu
yaptıgında dini yalnızca Allah’a halis kılarak yasayabilir.
Olması gereken de budur zaten.
Allah verdigi nimetlerle insanları imtihan etmektedir.
Nimet sadece yedigimiz ekmek degildir. Sahip oldugumuz
ve gözle görülebilen, görülemeyen hersey nimettir.
Ahirette de bunların hesabı sorulacaktır. Bunu görmezden
gelerek, Allah’a karsı büyüklenen kisiler ise sonsuz azaba
sürükleneceklerdir.