Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Denetimli serbestlik bir cezasızlık alanı değildir. Tabii denetimli serbestlik dediğimiz zaman serbestlik kelimesi cezaevinden tahliye olduğu zaman artık serbestsiniz. Böyle bir durum söz konusu değil" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'Türk Denetimli Serbestlik Sisteminin 20 Yıllık Panoraması 20. Yıla Bütüncül Bakış Sempozyumu'na katıldı. Ankara Dikmen Hakimevinde düzenlenen programa CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, başsavcılar, komisyon başkanları ile yargı mensupları katıldı.
"Denetimli serbestlik sistemi, 460 bin yükümlünün takibini gerçekleştirmektedir"
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren CTE Genel Müdürü Yıldırım, "Bu buluşma sistemimizin kat ettiği mesafeyi değerlendirmek ve gelecekteki hizmetlerimizi de daha etkili hale getirmek adına önemli bir platform oluşturacaktır. Denetimli serbestlik sistemi 2005 yılında ceza adalet sistemine sistemimize kazandırılarak cezanın yalnızca infaz edilmesi ile sınırlı kalmayan aynı zamanda bireyin topluma yeniden kazandırılmasını önceleyen modern bir anlayışı beraberinde getirmiştir. Denetimli serbestlik suçla etkin mücadelede tamamlayıcı bir unsur olmanın ötesinde onarıcı adaletin sağdaki en somut uygulayıcısı haline gelmiştir. Büyüyen denetimli serbestlik sistemi bugün itibarıyla 149 denetimli serbestlik müdürlüğü, 6363 personel ve 460 bin yükümlünün takibini gerçekleştirmektedir" ifadelerinde bulundu.
Mülkün temelinin adalet olduğunu vurgulayan Tunç şöyle konuştu: "Adalet toplumsal barış ve huzurun teminatıdır. Adalet mazlumu korumak, mağdurun sesi olmaktır. Haklıya hakkını gecikmeksizin vermektir. Adaletin tecellisinin çok önemli bir boyutu da ceza adaleti sistemidir. Kanunda suç olarak tanımlanan fiillerin araştırılması ve araştırıldıktan soruşturulduktan sonra kovuşturma aşaması, yargılama aşaması ve kişiye işlediği fiil nedeniyle bir yaptırıma karar verilmesi ve sonrasında da bu yaptırımın infaz edilmesi yani üç aşama soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamasından oluşan ceza adalet sisteminin her bir aşaması birbirinden değerlidir. İhmal edilmeden gerçekleştirilmesi gerekir. Soruşturmanın etkin bir şekilde sürmesi, delillerin araştırılması sağlıklı bir yargılama yapılmasının şartıdır. Kovuşturmanın etkin yapılarak yaptırımın hakkıyla karar verilmesi ve bu kararın da infaz aşamasında uygulanması ceza adalet sisteminin en önemli aşamalarıdır. Tabii ceza adalet sistemi dediğimiz zaman asıl maksat toplumu suçtan korumaktır. Suçludan korumaktır. Dolayısıyla toplumu korumaktır. Toplumsal huzuru sağlamaktır."
"Ceza adaletinin amacını tam anlamıyla gerçekleştirebilmek için infaz sisteminin çok etkin olması lazım"
Toplumsal huzuru sağlayabilmek için infaz aşamasının kıymetli olduğunu söyleyen Tunç, "Eğer infaz aşamasında soruşturma ve kovuşturma aşamalarından geçip infaz aşamasında tamamlayan suç işleyen kişinin eğer infaz aşamasında ıslah edilmemişse topluma kazandırılmamışsa cezası bittikten sonra cezaevinden tahliye olduktan sonra yeniden suç işleme eğilimindeyse o zaman ceza adaletinin amacı gerçekleşmemiş olur. Amacımız neydi? Toplumu suçtan korumaktır. Eğer infaz aşamasında suçlu ıslah edilemiyorsa ona gerekli eğitimler meslek kazandırmalar verilmemişse bu kişi cezaevinden tahliye olduktan sonra yeniden suç işleme ihtimali yüksek olacaktır. O nedenle ceza adaletinin amacını tam anlamıyla gerçekleştirebilmek için infaz sisteminin çok etkin olması lazım. İnfaz aşamasında özellikle amaca uygun çalışmaların gerçekleştirilmesi gerekir" diye konuştu.
DENETİMLİ SERBESTLİK SUÇA KARIŞMIŞ BİREYİ MUTLAK BİR ETİKETLE TANIMLAMAZ
Adalet anlayışının sahadaki en somut karşılığı denetimli serbestlik sistemi olduğunu aktaran Tunç, "Denetimli serbestlik teknik bir infaz modeli olmanın ötesinde insanı merkeze alan, sorumluluğu önceleyen ve değişimi mümkün gören bir adalet felsefesinin canlı tezahürüdür. Bizler cezayı tek başına bir amaç olarak görmeyen hatadan dönüşe alan açan bireyin topluma yeniden katılımını önceleyen bir hukuk anlayışının ve medeniyetin temsilcileriyiz. Her bireyi sadece geçmişiyle değil taşıdığı potansiyelle değerlendiren her hatayı telafi ve arınma imkanı olarak ele alan yüksek bir adalet tasavvurunun ürünüdür. Denetimli serbestlik suça karışmış bireyi mutlak bir etiketle tanımlamaz. Onu toplum dışına itmek yerine içinde hala değişebilecek bir insan kurulabilecek bir gelecek ve onarabilecek bir hayat olduğunu kabul eden bütüncül bir yaklaşımı esas alır. Bu anlayış kişiyi ayrıştırmanın karanlığını terk etmez. Kontrollü, rehberlik odaklı ve sorumluluk temelli bir yeniden kazanım zemini sunar. Çünkü insan yanılabilir. Asıl maharet düşenin elinden tutabilmek suçun ötesine geçip insanın kendisine ulaşabilmektir. Doğru denetim ve rehberlikle desteklenen her kişi hayatına yeniden yön verebilir. Denetimli serbestlik işte bu yeniden başlangıcın kapısı bu ilerleyişin köprüsüdür. Kişiye hatasıyla yüzleşme, telafi imkanı bulma ve en önemlisi kendini yeniden inşa etme fırsatı verir. Bu yönüyle denetimli serbestlik ahlaki sorumluluk bilincini besleyen toplumsal onarımı hedefleyen bir adalet pratiğidir. Denetimli serbestlik bir cezasızlık alanı değildir. Tabii denetimli serbestlik dediğimiz zaman serbestlik kelimesi cezaevinden tahliye olduğu zaman artık serbestsiniz. Böyle bir durum söz konusu değil. Evet. Sistemin adı denetimli serbestlik ama aslında denetimli bir yükümlülük başlıyor" diye devam etti. (İHA)
Yorumlar
Kalan Karakter: