Altılı masa bilmem kaçıncı kez oturmuşlar ve Anayasanın 84 maddesini değiştirme kararı almışlar. Yandaş yazar çizer takımı da hep beraber heyecanla ne muhteşem iş yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatıyorlar.
Öncelikle çok merak ettim, neden yepyeni bir anayasa değil de mevcut darbe anayasasının sadece 84 maddesi üzerinde değişiklik düşünmüşler.
Belli ki bu 84 maddenin değişimi için diğer altılı masa dışında olanlara ihtiyaç duymayı düşünmüyorlar. O halde neden tüm anayasayı değil de sadece 84 madde değiştirmeyi düşünüyorlar?
Aslında meseleyi anlamak çok zor değil. Altılı Benzemezler sade suya tirit maddelerde anlaşıyorlar ama asıl zurnanın zırt dediği yere gelince kalemleri bırakıyorlar.
Zaten bunu kendileri de ifade etmişler. “Tartışmalı maddeleri konuşmadık” diye.
Cumhurbaşkanı 7 yıllığına bir defalık halk tarafından seçilecek, 7 yıl sonunda bir daha aday olamayacakmış.
Neden?
Eğer Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyorsa ve halk seçtiği adaydan memnunsa niçin engelleme ihtiyacı hissediyorsunuz. Eğer gücünüz yetiyorsa siyasi parti kanununu değiştirin ve partilerin Genel Başkanları sadece bir defalığına seçilirler maddesini getirin.
O olmaz değil mi? Zira öyle bir madde hepsinin zülfüyarine dokunur. Maazallah bu parlementoda bile gerçekleşebilir ama Anayasa maddesi ise hayal dünyasına iyi gelir.
Birde hiç kimsenin ilgi alanına girmeyen HSYK’nın ikiye bölünmesi, YÖK’ün kaldırılması gibi ıvır zıvır maddelerde anlaşmışlar.
Adı güçlendirilmiş parlamenter sistem olacakmış. Cumhurbaşkanlığı yetkileri de tırpanlanacakmış.
İyi de diğerleri gibi halkın seçimiyle gelen, hem de yüzde ellinin üzerinde oyla seçilen bir Cumhurbaşkanı köşkünde öylece yetkisiz oturacak, noterlik makamı gibi hizmet görecekse ne gereği var? Niçin halkı meşgul edip birde kallavi bir ödenekle köşke hapsedeceksiniz?
Ha, bir de anayasaya kadına şiddet suçu işlemiş kimselere milletvekili seçilememe maddesi koyacaklarmış.
Aman yarabbi! Çok korkmuşlardır kadına şiddet gösterenler bu maddeden. Zaten bunlar kadına şiddet gösterirken hepsi ileride bir milletvekili olma hayali kuruyorlardı.
Peki 28 Şubatçıların kendilerine dayanak yaptığı laiklik maddesinin bir tanımı olacak mı? Tıss…
Başörtüsü konusunda seçim sathi mailinde kanun maddesi düşünenler bunu Anayasal güvenceye kavuşturacak bir maddeye bağlayacaklar mı? Tıss…
Deli gömleği gibi giydirilen değiştirilemez, değiştirilmesi teklif bile edilemez diye ifade edilen antidemokratik 4 madde için söyleyecekleri bir şey olacak mı? Tıss…
Adalet, Eşitlik, Özgürlük gibi maddeler slogan olmaktan çıkarılıp ete kemiğe bürünecek mi? Tıss…
Yüzde bir oy alan partilere hazine yardımı yapılacağını söyleyerek halkın kesesinden tabela partilerine ulufe dağıtılması var, HDP’ye göz kırpan parti kapatmanın hukukun elinden siyasilerin eline verilmesi var, altılının kendilerine pay çıkarması var.
Ahmet Taşgetiren’in yazdığı gibi ortalıkta metin var ama heyecan yok.
Neden diye sorduğunuzu duyuyorum.
Çünkü bilmem kaçıncı toplantısını yapan altılı masa yeterince “Ne yapıyorsunuz” sorularına muhatap olduklarından “mış” gibi bir çalışma ortaya çıkarmışlar ve ne büyük işler başardıklarını halka anlatmaya çalışıyorlar. Gerçekleşme ihtimali bile bulunmayan bir anayasa değişiklik taslağı…
Belli ki Saadet lideri Karamollaoğlu’da yapılan çalışmayı çok ciddi bulmadığından basına tanıtılırken uyumayı tercih etmiş.
Öncelikle çok merak ettim, neden yepyeni bir anayasa değil de mevcut darbe anayasasının sadece 84 maddesi üzerinde değişiklik düşünmüşler.
Belli ki bu 84 maddenin değişimi için diğer altılı masa dışında olanlara ihtiyaç duymayı düşünmüyorlar. O halde neden tüm anayasayı değil de sadece 84 madde değiştirmeyi düşünüyorlar?
Aslında meseleyi anlamak çok zor değil. Altılı Benzemezler sade suya tirit maddelerde anlaşıyorlar ama asıl zurnanın zırt dediği yere gelince kalemleri bırakıyorlar.
Zaten bunu kendileri de ifade etmişler. “Tartışmalı maddeleri konuşmadık” diye.
Cumhurbaşkanı 7 yıllığına bir defalık halk tarafından seçilecek, 7 yıl sonunda bir daha aday olamayacakmış.
Neden?
Eğer Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyorsa ve halk seçtiği adaydan memnunsa niçin engelleme ihtiyacı hissediyorsunuz. Eğer gücünüz yetiyorsa siyasi parti kanununu değiştirin ve partilerin Genel Başkanları sadece bir defalığına seçilirler maddesini getirin.
O olmaz değil mi? Zira öyle bir madde hepsinin zülfüyarine dokunur. Maazallah bu parlementoda bile gerçekleşebilir ama Anayasa maddesi ise hayal dünyasına iyi gelir.
Birde hiç kimsenin ilgi alanına girmeyen HSYK’nın ikiye bölünmesi, YÖK’ün kaldırılması gibi ıvır zıvır maddelerde anlaşmışlar.
Adı güçlendirilmiş parlamenter sistem olacakmış. Cumhurbaşkanlığı yetkileri de tırpanlanacakmış.
İyi de diğerleri gibi halkın seçimiyle gelen, hem de yüzde ellinin üzerinde oyla seçilen bir Cumhurbaşkanı köşkünde öylece yetkisiz oturacak, noterlik makamı gibi hizmet görecekse ne gereği var? Niçin halkı meşgul edip birde kallavi bir ödenekle köşke hapsedeceksiniz?
Ha, bir de anayasaya kadına şiddet suçu işlemiş kimselere milletvekili seçilememe maddesi koyacaklarmış.
Aman yarabbi! Çok korkmuşlardır kadına şiddet gösterenler bu maddeden. Zaten bunlar kadına şiddet gösterirken hepsi ileride bir milletvekili olma hayali kuruyorlardı.
Peki 28 Şubatçıların kendilerine dayanak yaptığı laiklik maddesinin bir tanımı olacak mı? Tıss…
Başörtüsü konusunda seçim sathi mailinde kanun maddesi düşünenler bunu Anayasal güvenceye kavuşturacak bir maddeye bağlayacaklar mı? Tıss…
Deli gömleği gibi giydirilen değiştirilemez, değiştirilmesi teklif bile edilemez diye ifade edilen antidemokratik 4 madde için söyleyecekleri bir şey olacak mı? Tıss…
Adalet, Eşitlik, Özgürlük gibi maddeler slogan olmaktan çıkarılıp ete kemiğe bürünecek mi? Tıss…
Yüzde bir oy alan partilere hazine yardımı yapılacağını söyleyerek halkın kesesinden tabela partilerine ulufe dağıtılması var, HDP’ye göz kırpan parti kapatmanın hukukun elinden siyasilerin eline verilmesi var, altılının kendilerine pay çıkarması var.
Ahmet Taşgetiren’in yazdığı gibi ortalıkta metin var ama heyecan yok.
Neden diye sorduğunuzu duyuyorum.
Çünkü bilmem kaçıncı toplantısını yapan altılı masa yeterince “Ne yapıyorsunuz” sorularına muhatap olduklarından “mış” gibi bir çalışma ortaya çıkarmışlar ve ne büyük işler başardıklarını halka anlatmaya çalışıyorlar. Gerçekleşme ihtimali bile bulunmayan bir anayasa değişiklik taslağı…
Belli ki Saadet lideri Karamollaoğlu’da yapılan çalışmayı çok ciddi bulmadığından basına tanıtılırken uyumayı tercih etmiş.
