Dövizdeki kur atışıyla beraber son aylarda fiyatı hızla yükselen kâğıt birçok sektörü etkiliyor. Bu etkinin en aza indirilmesi geri dönüşüm ile mümkün. Avrupa’da kâğıt geri dönüşümü bazı ülkelerde yüzden 80-90 arasındayken Türkiye’de ise bu oran yüzde 50 oranında. Kağıt sektörünün kur oranlarındaki gelişmelerden daha az etkilenmesi ve dışa bağımlılığımızın azaltılması açışından atık yönetimin önemine dikkat çeken IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl, “Kağıtlarımız, kullandıktan sonra çöplerimizin arasına atıldığı için büyük bir kaynak boşa gidiyor. Etkin bir atık yönetimi uygulaması ile atık kağıtları kaynağında ayrı toplayabilirsek, ekonomiye pozitif etki sağlayacağız. 28 – 30 Mart 2019 tarihleri arasında düzenlenecek IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı, atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda yeni açılımlar sağlayarak ülkemize hem ekonomi hem de çevre anlamında büyük katkılar yapacak” dedi.
Doğal kaynaklarımızın hızla tükenmesi, iklim değişikliği gibi sebepler atık yönetimi ve geri dönüşüm konusundaki önemini giderek arttırıyor. İçtiğimiz suyun şişesi, kullandığımız kağıtlar, kızartma yaptığımız yağlar, tüm ambalaj malzemeleri çöp değil atık olarak değerlendirilmeli. Geri dönüşüm süreciyle bu atıklar ikincil ham madde olarak kullanırken çevreye ve ekonomiye de olumlu yansıyor.
Çöpteki Kağıt Altın Değerinde
Türkiye’nin 1. Hamur kâğıt ihtiyacı yaklaşık 650 bin ton civarında ama bu rakamın 250 bin tonu ülkemizde üretilebiliyor. Kullanım alanı geniş ve stratejik açıdan önemli bir ürün olan kâğıdın ithalatı için ise her sene yaklaşık 3 milyar dolar harcanıyor. Bu ithalat oranların yanı sıra geri dönüşüm oranının da düşük seviyede olması akıllara atık yönetimi konusunu getiriyor. Toplumdaki geri dönüşüm bilincinin gelişmesinin cari açığı ve ithalatı düşürürken, bir diğer taraftan da istihdam oranında artış gerçekleştirebileceğini söyleyen IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl, “Bir ton atık kağıt, 17 ağacı kurtarırken, tekrar üretim süreci içinde daha az enerji sarfiyatına ek olarak su ve hava kirliliğine de engel olur” diye konuştu.(Haber Merkezi)
Doğal kaynaklarımızın hızla tükenmesi, iklim değişikliği gibi sebepler atık yönetimi ve geri dönüşüm konusundaki önemini giderek arttırıyor. İçtiğimiz suyun şişesi, kullandığımız kağıtlar, kızartma yaptığımız yağlar, tüm ambalaj malzemeleri çöp değil atık olarak değerlendirilmeli. Geri dönüşüm süreciyle bu atıklar ikincil ham madde olarak kullanırken çevreye ve ekonomiye de olumlu yansıyor.
Çöpteki Kağıt Altın Değerinde
Türkiye’nin 1. Hamur kâğıt ihtiyacı yaklaşık 650 bin ton civarında ama bu rakamın 250 bin tonu ülkemizde üretilebiliyor. Kullanım alanı geniş ve stratejik açıdan önemli bir ürün olan kâğıdın ithalatı için ise her sene yaklaşık 3 milyar dolar harcanıyor. Bu ithalat oranların yanı sıra geri dönüşüm oranının da düşük seviyede olması akıllara atık yönetimi konusunu getiriyor. Toplumdaki geri dönüşüm bilincinin gelişmesinin cari açığı ve ithalatı düşürürken, bir diğer taraftan da istihdam oranında artış gerçekleştirebileceğini söyleyen IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl, “Bir ton atık kağıt, 17 ağacı kurtarırken, tekrar üretim süreci içinde daha az enerji sarfiyatına ek olarak su ve hava kirliliğine de engel olur” diye konuştu.(Haber Merkezi)
