Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, muhatap dünya sendikalarına bir mektup yazarak, ABD ve AB ülkelerinde göçmen çocuklarına karşı yapılan zulme karşı dayanışma çağrısı yaptı.
İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca’ya tercüme edilerek gönderilen mektupta Settar Aslan, ABD’ye giden Meksikalı göçmen ailelerin çocuklarının ailelerinden alınarak toplama kamplarına götürülmesinin tüm dünyada infiale sebep olduğunu hatırlatarak, Almanya ve Hollanda başta olmak üzere, bazı AB ülkelerinin de, çoğunluğu Türk olan binlerce Müslüman çocuğu ailelerinden kopardığını bildirdi. Aslan, konuya ilişkin araştırmaların ortaya koyduğu verilere göre, AB ülkelerinde her yıl 4-10 bin arası Müslüman çocuğun ailelerinden koparılarak devlet yurtlarına veya Hıristiyan ailelerin yanına yerleştirildiğini ve 1965’ten beri Avrupa’da ailelerinden koparılan Müslüman çocuk sayısının 100 bine ulaştığını söyledi.
Settar Aslan, ABD ve AB’deki göçmenlere ve çocuklarına karşı yürütülen ‘ailelerinden koparma’ uygulamalarının, insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suç olduğu gibi; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin birçok maddesine de aykırı olduğunu bildirdi. Aslan, mektubunu şu sözlerle sonlandırdı:
“Çocukları ailelerinden ayırmak insanlık suçudur. Uluslararası toplumun ‘saygın’ üyeleri olan söz konusu devletlerin, göçmen aileleri ve çocuklarının temel insan hakları konusunda daha duyarlı olmalarını, daha insanî davranmalarını beklemek hakkımızdır. Bizler, ‘emeğin hakkını’, ‘insan haklarından’ ayrı düşünmüyoruz. Kimin yaptığına veya kime yapıldığına bakılmaksızın, temel insan haklarına aykırı her türlü davranışı kınıyoruz. Siz değerli partnerlerimizi de, göçmen ailelerine ve özellikle göçmen çocuklarına karşı yürütülen kaba ve acımasız politikaları kınamaya ve mazlumlarla dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz.” (Haber Merkezi)
İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca’ya tercüme edilerek gönderilen mektupta Settar Aslan, ABD’ye giden Meksikalı göçmen ailelerin çocuklarının ailelerinden alınarak toplama kamplarına götürülmesinin tüm dünyada infiale sebep olduğunu hatırlatarak, Almanya ve Hollanda başta olmak üzere, bazı AB ülkelerinin de, çoğunluğu Türk olan binlerce Müslüman çocuğu ailelerinden kopardığını bildirdi. Aslan, konuya ilişkin araştırmaların ortaya koyduğu verilere göre, AB ülkelerinde her yıl 4-10 bin arası Müslüman çocuğun ailelerinden koparılarak devlet yurtlarına veya Hıristiyan ailelerin yanına yerleştirildiğini ve 1965’ten beri Avrupa’da ailelerinden koparılan Müslüman çocuk sayısının 100 bine ulaştığını söyledi.
Settar Aslan, ABD ve AB’deki göçmenlere ve çocuklarına karşı yürütülen ‘ailelerinden koparma’ uygulamalarının, insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suç olduğu gibi; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin birçok maddesine de aykırı olduğunu bildirdi. Aslan, mektubunu şu sözlerle sonlandırdı:
“Çocukları ailelerinden ayırmak insanlık suçudur. Uluslararası toplumun ‘saygın’ üyeleri olan söz konusu devletlerin, göçmen aileleri ve çocuklarının temel insan hakları konusunda daha duyarlı olmalarını, daha insanî davranmalarını beklemek hakkımızdır. Bizler, ‘emeğin hakkını’, ‘insan haklarından’ ayrı düşünmüyoruz. Kimin yaptığına veya kime yapıldığına bakılmaksızın, temel insan haklarına aykırı her türlü davranışı kınıyoruz. Siz değerli partnerlerimizi de, göçmen ailelerine ve özellikle göçmen çocuklarına karşı yürütülen kaba ve acımasız politikaları kınamaya ve mazlumlarla dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz.” (Haber Merkezi)
