Çin’de yaşanan virüs salgını nedeniyle bu ülkedeki üretimin ve ticaretin durma noktasına gelmesinin ülkemize ekonomik yönden olumlu yansıdığını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği virüs salgını, Çin’de üretimin neredeyse durma noktasına gelmesine neden oldu. Bir çok ülke virüs endişesiyle Çin’den ithalatını ya durdurdu ya da çok azalttı. Çin’in yavaşlaması başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya ekonomisinin resesyona girmesine neden olacak. Bu nedenle kendi ekonomilerinin yavaşlamasını istemeyen gelişmiş ülkeler için ucuz işçiliğin yanında kaliteli üretim yapabilen ülkelerin alternatif potansiyeli tartışılıyor. Bu dönemi iyi değerlendirir, sınai üretime gerekli ve etkin teşvikleri verebilirsek bölgenin yükselen değeri olur, Çin’in en büyük alternatifi konumuna gelebiliriz” dedi.
-“ÇİN’DEKİ VİRÜS SALGINININ ÜLKEMİZE ETKİLERİ DEĞERLENDİRİLMELİ”
Korona virüsünün ülkemize yansıyan olumlu ve olumsuz etkilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Çin ile birlikte birçok ülkeyi de olumsuz etkileyen virüs salgını dünyanın gündemine oturmuş durumda. Bu durumun ciddi sağlık tehdidinin yanında ekonomik boyutu da var. Küresel piyasalarda Çin’in resesyona gireceği öngörülüyor. Çin’den ülkemize geri dönüş yapan Türk firmalarının yanında, Çin’in en büyük e-ticaret sitelerinden alışverişlerde de büyük düşüş yaşanıyor. Bu durum sadece Çin ekonomisini değil, Çin’de fason üretim yapan tüm ülkelerin ekonomilerini olumsuz etkiliyor. Çin’de kurduğu kendi fabrikasından kendi ülkesine ürünlerini getiremeyenler yeni üretim yeri arayışlarına girmiş durumda. Bu da bizim için krizin fırsata çevrilebileceği bir fırsat yaratıyor. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz.” diye konuştu.
-“EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ COĞRAFİ KONUMUMUZ”
Üretimlerin hızlanarak, yatırımcıların da yeni iş alanları ortaya çıkararak virüsün avantajlı durumlarının kullanılması gerektiğini belirten Palandöken, “Ülke olarak en büyük avantajımız coğrafi konumumuz. Ortadoğu ve Asya ile Avrupa arasında bir köprü olan ülkemizin deniz, demir, kara ve hava yollarının tamamını kullanabilmesi, artan döviz kurları nedeniyle yabancı yatırımcılar için daha düşük üretim maliyetleri sunabilmesi, üretim kalitesinin ve insan kaynaklarının üst düzeyde olması bizim en büyük avantajımız. Bu avantajları virüs krizini fırsata çevirecek şekilde değerlendirebilirsek bölgenin en hızlı yükselen ekonomisi durumuna gelebiliriz. Başta tekstil olmak üzere, otomotiv, mobilya, beyaz eşya, küçük ev aletleri, halı-kilim, hediyelik eşya sektörlerde dünya lideri olmamız mümkün. Bunun için yeni bir teşvik sistemine ve yeni bir kalkınma hamlesine ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
-“ÇİN’DEKİ VİRÜS SALGINININ ÜLKEMİZE ETKİLERİ DEĞERLENDİRİLMELİ”
Korona virüsünün ülkemize yansıyan olumlu ve olumsuz etkilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Çin ile birlikte birçok ülkeyi de olumsuz etkileyen virüs salgını dünyanın gündemine oturmuş durumda. Bu durumun ciddi sağlık tehdidinin yanında ekonomik boyutu da var. Küresel piyasalarda Çin’in resesyona gireceği öngörülüyor. Çin’den ülkemize geri dönüş yapan Türk firmalarının yanında, Çin’in en büyük e-ticaret sitelerinden alışverişlerde de büyük düşüş yaşanıyor. Bu durum sadece Çin ekonomisini değil, Çin’de fason üretim yapan tüm ülkelerin ekonomilerini olumsuz etkiliyor. Çin’de kurduğu kendi fabrikasından kendi ülkesine ürünlerini getiremeyenler yeni üretim yeri arayışlarına girmiş durumda. Bu da bizim için krizin fırsata çevrilebileceği bir fırsat yaratıyor. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz.” diye konuştu.
-“EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ COĞRAFİ KONUMUMUZ”
Üretimlerin hızlanarak, yatırımcıların da yeni iş alanları ortaya çıkararak virüsün avantajlı durumlarının kullanılması gerektiğini belirten Palandöken, “Ülke olarak en büyük avantajımız coğrafi konumumuz. Ortadoğu ve Asya ile Avrupa arasında bir köprü olan ülkemizin deniz, demir, kara ve hava yollarının tamamını kullanabilmesi, artan döviz kurları nedeniyle yabancı yatırımcılar için daha düşük üretim maliyetleri sunabilmesi, üretim kalitesinin ve insan kaynaklarının üst düzeyde olması bizim en büyük avantajımız. Bu avantajları virüs krizini fırsata çevirecek şekilde değerlendirebilirsek bölgenin en hızlı yükselen ekonomisi durumuna gelebiliriz. Başta tekstil olmak üzere, otomotiv, mobilya, beyaz eşya, küçük ev aletleri, halı-kilim, hediyelik eşya sektörlerde dünya lideri olmamız mümkün. Bunun için yeni bir teşvik sistemine ve yeni bir kalkınma hamlesine ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
