Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Gıda Sektörü, gıda üretiminin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi hedefinde buluştu. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ile TGDF arasında “Tarım ve Gıdanın Çevresel Sürdürülebilirliğinin Garanti Altına Alınması İçin İşbirliği İçerisinde Yürütülecek Çalışmaları Destekleme Protokolü” imzalandı.
Gıda sektörünün büyük hassasiyet gösterdiği üretim süreçlerinde çevresel etkinin en aza indirilmesi çalışmaları kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) arasında hazırlanan işbirliği protokolü, İstanbul’da düzenlenen törenle imzalandı.
“Nüfus artışı, kentleşme ve endüstrileşme çevre üzerinde baskı yaratıyor”
Törende konuşan Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel, hızlı nüfus artışı ve kentleşmenin yanı sıra endüstrileşmenin de çevre üzerinde önemli bir baskı oluşturduğuna dikkat çekti. Ecel, dünya çapında kabul gören döngüsel ekonomi vizyonu çerçevesinde, geri dönüşümü artırmak, ham maddeye erişimi kolaylaştırmak, istihdam oluşturmak ve ekonomik büyümeyi sağlamak amacıyla maddesel geri dönüşümün en önemli unsur olarak öne çıktığını bildirdi.
Sıfır Atık Projesi
Atıkların sürdürülebilir yönetimini sağlamak amacıyla Sıfır Atık Projesi kapsamında adımlar atıldığını vurgulayan Muhammet Ecel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sıfır Atık, oluşan atıkların değerli bir kaynak olarak üretim sürecine dahil olmasını hedefleyen köklü bir değişim hareketi ve bütüncül bir yaklaşımdır. Bu hedefe ulaşmak amacıyla 12 Temmuz 2019 tarihinde yayınladığımız Sıfır Atık Yönetmeliği ile 2023 yılına kadar ülke genelinde benimsenip hayata geçirilecek ve böylelikle insanımızın atıklara bakışını değiştirecek bir atık yönetim sistemidir.
Plastik poşet kullanımı %78 azaldı
Çevre kirliliğinin önlenmesi, çevre duyarlılığı için farkındalık oluşturulması ve kaynakların verimli yönetimi amacıyla 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle plastik alışveriş poşetlerini ücretli hale getirdik. Bu düzenleme ile sene başından bu yana poşet kullanımını yaklaşık %78 oranında azalttık.
Çevre Kanunu değişikliği ile 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren Bakanlığımızca belirlenecek ambalajlar için depozito uygulaması zorunluluğu getirdik. Böylelikle içecek ambalajlarımızı diğer atıklarla karışmadan toplayarak, etkin bir şekilde maddesel geri kazanımını sağlamayı hedefliyoruz.”
“Sanayide çevre dostu teknolojilerin kullanımı önemli”
Konuşmasında geri kazanım ile katı atıkların düzenli depolanmasına alanındaki gelişmeleri de paylaşan Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel, 21’inci yüzyılda çevre sorunlarının ortaya çıkardığı tehditleri ve fırsatları fark eden ülkelerin, küresel ölçekte yeni bir sanayi devriminin önde gelen aktörleri olacağını kaydetti. Ecel, şunları söyledi:
“Ülkemizin bu yeni sanayi devriminin dışında kalması, kalkınma yolunda önemli fırsatların kaçırılması anlamına gelecektir.
Ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine daha büyük bir hızla ulaşması ve sanayi sektörümüzün uluslararası rekabet gücünün artması, çevre dostu teknolojilere geçişi ile mümkün olabilecektir. Geleceğimize yönelik belirleyeceğimiz somut hedeflerimizin başarılı bir şekilde hayata geçirilerek 2023’e doğru yola emin adımlarla devam etmemiz konusunda müşterek işbirliği içerisinde olmamızın önemi büyüktür.
Bu çerçevede, ülkemizin, sahip olduğu genç nüfusla, güçlü kamu yapısı ve özel sektör dinamizmi ile önemli adımlar atacağına inanıyor, bu anlamda tüm paydaşlarımız ile etkin, yapıcı ve dinamik bir işbirliği kurmamız gerektiğini düşünüyorum.
Gıda ve içecek sektörlerinden kaynaklanan çevresel etkilerin en aza indirilmesi amacıyla yapılan işbirliği protokolü ve bu kapsamda tüm paydaşların katılımıyla yapılacak çalışmaları, çok kıymetli buluyorum.”
TGDF Başkanvekili Akyüz: “Tarım ve gıda sektörlerinin sorumluluğu var”
Törende konuşan TGDF Başkanvekili Rint Akyüz de, günümüzde insanlığın yüz yüze olduğu en önemli tehdidin iklim değişikliği olduğunu vurguladı. Beklenmedik sıcak dalgaları ve aşırı yağışların, doğal kaynaklarımız olan su ve verimli topraklar üzerinde baskı yarattığını, bu etkiler hızlı nüfus artışı ile birleştiğinde, dünyayı sağlıklı şekilde besleyebilmenin giderek zorlaştığını bildiren Akyüz, şunları kaydetti:
“İçinde bulunduğumuz durumda insanlığın geleceği için atabileceğimiz en değerli adımlar, iklim değişikliğinin önlenmesi ve çevresel etkilerinin giderilmesi yönünde olacaktır. Tarım ve gıda sektörleri, bu konuda birinci düzeyde sorumludur. Tarım ve hayvancılıkta verimliliğin artırılması, su kaynaklarının ve tarım arazilerinin korunması ilk etapta uygulanabilecek girişimlerdir.“Tarım ve Gıdanın Çevresel Sürdürülebilirliğinin Garanti Altına Alınması için İşbirliği İçerisinde Yürütülecek Çalışmaları Destekleme Protokolü”, gıda üretiminin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi ile başlayarak, gelecek nesillerin sağlıklı ve yeterli beslenmesini garanti almaya uzanan bir girişimin en önemli adımlarından biri olacak.(Haber Merkezi)
Gıda sektörünün büyük hassasiyet gösterdiği üretim süreçlerinde çevresel etkinin en aza indirilmesi çalışmaları kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) arasında hazırlanan işbirliği protokolü, İstanbul’da düzenlenen törenle imzalandı.
“Nüfus artışı, kentleşme ve endüstrileşme çevre üzerinde baskı yaratıyor”
Törende konuşan Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel, hızlı nüfus artışı ve kentleşmenin yanı sıra endüstrileşmenin de çevre üzerinde önemli bir baskı oluşturduğuna dikkat çekti. Ecel, dünya çapında kabul gören döngüsel ekonomi vizyonu çerçevesinde, geri dönüşümü artırmak, ham maddeye erişimi kolaylaştırmak, istihdam oluşturmak ve ekonomik büyümeyi sağlamak amacıyla maddesel geri dönüşümün en önemli unsur olarak öne çıktığını bildirdi.
Sıfır Atık Projesi
Atıkların sürdürülebilir yönetimini sağlamak amacıyla Sıfır Atık Projesi kapsamında adımlar atıldığını vurgulayan Muhammet Ecel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sıfır Atık, oluşan atıkların değerli bir kaynak olarak üretim sürecine dahil olmasını hedefleyen köklü bir değişim hareketi ve bütüncül bir yaklaşımdır. Bu hedefe ulaşmak amacıyla 12 Temmuz 2019 tarihinde yayınladığımız Sıfır Atık Yönetmeliği ile 2023 yılına kadar ülke genelinde benimsenip hayata geçirilecek ve böylelikle insanımızın atıklara bakışını değiştirecek bir atık yönetim sistemidir.
Plastik poşet kullanımı %78 azaldı
Çevre kirliliğinin önlenmesi, çevre duyarlılığı için farkındalık oluşturulması ve kaynakların verimli yönetimi amacıyla 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle plastik alışveriş poşetlerini ücretli hale getirdik. Bu düzenleme ile sene başından bu yana poşet kullanımını yaklaşık %78 oranında azalttık.
Çevre Kanunu değişikliği ile 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren Bakanlığımızca belirlenecek ambalajlar için depozito uygulaması zorunluluğu getirdik. Böylelikle içecek ambalajlarımızı diğer atıklarla karışmadan toplayarak, etkin bir şekilde maddesel geri kazanımını sağlamayı hedefliyoruz.”
“Sanayide çevre dostu teknolojilerin kullanımı önemli”
Konuşmasında geri kazanım ile katı atıkların düzenli depolanmasına alanındaki gelişmeleri de paylaşan Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel, 21’inci yüzyılda çevre sorunlarının ortaya çıkardığı tehditleri ve fırsatları fark eden ülkelerin, küresel ölçekte yeni bir sanayi devriminin önde gelen aktörleri olacağını kaydetti. Ecel, şunları söyledi:
“Ülkemizin bu yeni sanayi devriminin dışında kalması, kalkınma yolunda önemli fırsatların kaçırılması anlamına gelecektir.
Ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine daha büyük bir hızla ulaşması ve sanayi sektörümüzün uluslararası rekabet gücünün artması, çevre dostu teknolojilere geçişi ile mümkün olabilecektir. Geleceğimize yönelik belirleyeceğimiz somut hedeflerimizin başarılı bir şekilde hayata geçirilerek 2023’e doğru yola emin adımlarla devam etmemiz konusunda müşterek işbirliği içerisinde olmamızın önemi büyüktür.
Bu çerçevede, ülkemizin, sahip olduğu genç nüfusla, güçlü kamu yapısı ve özel sektör dinamizmi ile önemli adımlar atacağına inanıyor, bu anlamda tüm paydaşlarımız ile etkin, yapıcı ve dinamik bir işbirliği kurmamız gerektiğini düşünüyorum.
Gıda ve içecek sektörlerinden kaynaklanan çevresel etkilerin en aza indirilmesi amacıyla yapılan işbirliği protokolü ve bu kapsamda tüm paydaşların katılımıyla yapılacak çalışmaları, çok kıymetli buluyorum.”
TGDF Başkanvekili Akyüz: “Tarım ve gıda sektörlerinin sorumluluğu var”
Törende konuşan TGDF Başkanvekili Rint Akyüz de, günümüzde insanlığın yüz yüze olduğu en önemli tehdidin iklim değişikliği olduğunu vurguladı. Beklenmedik sıcak dalgaları ve aşırı yağışların, doğal kaynaklarımız olan su ve verimli topraklar üzerinde baskı yarattığını, bu etkiler hızlı nüfus artışı ile birleştiğinde, dünyayı sağlıklı şekilde besleyebilmenin giderek zorlaştığını bildiren Akyüz, şunları kaydetti:
“İçinde bulunduğumuz durumda insanlığın geleceği için atabileceğimiz en değerli adımlar, iklim değişikliğinin önlenmesi ve çevresel etkilerinin giderilmesi yönünde olacaktır. Tarım ve gıda sektörleri, bu konuda birinci düzeyde sorumludur. Tarım ve hayvancılıkta verimliliğin artırılması, su kaynaklarının ve tarım arazilerinin korunması ilk etapta uygulanabilecek girişimlerdir.“Tarım ve Gıdanın Çevresel Sürdürülebilirliğinin Garanti Altına Alınması için İşbirliği İçerisinde Yürütülecek Çalışmaları Destekleme Protokolü”, gıda üretiminin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi ile başlayarak, gelecek nesillerin sağlıklı ve yeterli beslenmesini garanti almaya uzanan bir girişimin en önemli adımlarından biri olacak.(Haber Merkezi)