İman edenler Allah’a çok büyük güven duyarlar. Bir olayla karşılaştıklarında, “Allah bana izlettiği bu görüntüyle mutlaka bir güzellik dilemiştir, bu nedenle bunu yaşıyorum” diye düşünürler. Zahiren şer gibi görünen olayların da kendileri için hayırlı sonuçları getireceğini bilir, ‘güzel bir sabırla’ sabrederler. Ve müminler yaşadıkları sürece , Allah için gösterdikleri sabrın ardından, olumsuz gibi görünen her olayın ardında bile, Allah’ın ne kadar hayır yaratmış olduğuna şahit olurlar.
Bazen sonuç Allah’ın yarattığı imtihanın gereği olarak dünya hayatında düşündükleri gibi gerçekleşmeyebilir. Ancak Yüce Allah, inananlar için her sonucu hayırla yaratmıştır.
Ancak müminler için asıl güzel sonuç ahirette olacaktır.Rabbimiz gerçekten samimiyetle Kendisine yönelmiş olan kullarını ahirette gözeteceğini, mutlaka onları kurtaracağını vaadetmiştir.Bu vaadini bir ayette Allah şöyle haber verir:
“Allah,takva sahiplerini (inanarak ve inançlarını uygulayarak) zafere ulaşmaları dolayısıyla kurtarır.Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.” Zümer Suresi-61
Allah’ın vaadi haktır ve mutlaka gerçekleşecektir. Allah ahirette, iman etmiş takva sahibi kullarını, önderleriyle birlikte bir heyet halinde huzuruna getirecektir. Yüce Rabbimizin cenneti vaadettiği kulları, ahirette mutlaka ona kavuşacaklardır.Kuran’da umut ettikleri cennete kavuşan müminlerin; “..Bize olan vaadinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah’a hamdolsun ki,Cennet’ten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.” (Zümer Suresi, 74) diyerek şükrettikleri bildirilir.
Ömrü boyunca Allah’ın dilemesiyle sahip olduğu imanı yaşayan, Yüce Allah’ın inanan kulları için özenle hazırladığını bildirdiği cennet’e kavuşmayı umut eden müminler, yaşamlarının sonunda ona kavuşurlar. Cennetin kapıları onlar için açılır. İçinde, hayal gücünün ötesinde muhteşem güzellikleri, ‘nefislerin arzu ettiği, gözlerin zevk aldığı’ herşeyi barındıran cennet’in girişinde ‘esenlik dileği ve Selam’la karşılanırlar.
Orada,’ne yakıcı bir güneş, ne dondurucu bir soğuk’ vardır. ‘Tam kararında bir gölgelik’tir cennet. İnsan ruhunun sonsuz zevk alacağı şekilde tasarlanmış cennet’te, ‘gölgelikler, pınarlar, alabildiğine yemyeşil bahçeler, yüklü dalları bükülmüş meyve ağaçları, sütten ve baldan ırmaklar, istek duyup arzuladıkları yiyecek ve içecekler,sarhoş etmeyen şaraplar, yaşayacakları yüksek köşkler, tahtlar, muhteşem giysiler iman edenlere sunulur.
İnsan cennet’te en güzel biçimde yeni bir yaratılışla yaratılmıştır ve sonsuz nimetler içerisindedir. Ayrıca, cennet bütün duyuların çok daha keskin olduğu, herşeyden çok fazla zevk alınan bir ortamdır. Dünyada çok kısa süren zevkler orada sonsuzdur. Allah dünyadaki nimetleri bir örnek olarak yaratmıştır, asılları ise cennettedir. Allah Kuran’da müminlere cennet’i bir şölen olarak tanıtır;
“Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak-altlarından ırmaklar akan- içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır.İyilik yapanlar için, Allah Katında olanlar daha hayırlıdır.” Al-i İmran Suresi,198
Bazen sonuç Allah’ın yarattığı imtihanın gereği olarak dünya hayatında düşündükleri gibi gerçekleşmeyebilir. Ancak Yüce Allah, inananlar için her sonucu hayırla yaratmıştır.
Ancak müminler için asıl güzel sonuç ahirette olacaktır.Rabbimiz gerçekten samimiyetle Kendisine yönelmiş olan kullarını ahirette gözeteceğini, mutlaka onları kurtaracağını vaadetmiştir.Bu vaadini bir ayette Allah şöyle haber verir:
“Allah,takva sahiplerini (inanarak ve inançlarını uygulayarak) zafere ulaşmaları dolayısıyla kurtarır.Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.” Zümer Suresi-61
Allah’ın vaadi haktır ve mutlaka gerçekleşecektir. Allah ahirette, iman etmiş takva sahibi kullarını, önderleriyle birlikte bir heyet halinde huzuruna getirecektir. Yüce Rabbimizin cenneti vaadettiği kulları, ahirette mutlaka ona kavuşacaklardır.Kuran’da umut ettikleri cennete kavuşan müminlerin; “..Bize olan vaadinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah’a hamdolsun ki,Cennet’ten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.” (Zümer Suresi, 74) diyerek şükrettikleri bildirilir.
Ömrü boyunca Allah’ın dilemesiyle sahip olduğu imanı yaşayan, Yüce Allah’ın inanan kulları için özenle hazırladığını bildirdiği cennet’e kavuşmayı umut eden müminler, yaşamlarının sonunda ona kavuşurlar. Cennetin kapıları onlar için açılır. İçinde, hayal gücünün ötesinde muhteşem güzellikleri, ‘nefislerin arzu ettiği, gözlerin zevk aldığı’ herşeyi barındıran cennet’in girişinde ‘esenlik dileği ve Selam’la karşılanırlar.
Orada,’ne yakıcı bir güneş, ne dondurucu bir soğuk’ vardır. ‘Tam kararında bir gölgelik’tir cennet. İnsan ruhunun sonsuz zevk alacağı şekilde tasarlanmış cennet’te, ‘gölgelikler, pınarlar, alabildiğine yemyeşil bahçeler, yüklü dalları bükülmüş meyve ağaçları, sütten ve baldan ırmaklar, istek duyup arzuladıkları yiyecek ve içecekler,sarhoş etmeyen şaraplar, yaşayacakları yüksek köşkler, tahtlar, muhteşem giysiler iman edenlere sunulur.
İnsan cennet’te en güzel biçimde yeni bir yaratılışla yaratılmıştır ve sonsuz nimetler içerisindedir. Ayrıca, cennet bütün duyuların çok daha keskin olduğu, herşeyden çok fazla zevk alınan bir ortamdır. Dünyada çok kısa süren zevkler orada sonsuzdur. Allah dünyadaki nimetleri bir örnek olarak yaratmıştır, asılları ise cennettedir. Allah Kuran’da müminlere cennet’i bir şölen olarak tanıtır;
“Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak-altlarından ırmaklar akan- içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır.İyilik yapanlar için, Allah Katında olanlar daha hayırlıdır.” Al-i İmran Suresi,198