Değerli vatandaşlarımız, hemşerilerimiz, esnafımız; sahada, piyasalarda olup bitenleri, sıkıntıları ve imkân dâhilinde dertlerini paylaşmak isteyen dostlarımız, son zamanlarda kâh telefonla arayarak, kâh mesaj atarak ve çoğu kez de bizzat büroma gelerek hesaptan, ekonomiden, piyasaların dilinden anlayan bir kardeşiniz olarak şahsımla dertleşmekteler. Biz de dilimizin, kalbimizin, aklımızın, bilgimizin yettiğince samimiyetle onlara cevap vermeye ve sorunlarına çözüm bulmaya çalışırız. Rabbim mahcup etmesin…
2002’den bu yana girdiği her seçimi ve dolayısıyla da halkın teveccühünü kazanmış olan, milletimizin samimiyetine güvendiği ve halkın adamı olarak gördüğü, diklenmeden dik durarak milletine, devletine, değerlerine hizmeti görev gören Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan, onun dilinden, şahsıma emanet edilen bu köşede siz değerli okuyucularıma cevaplar aktarmaya çalışacağım.
Milletin % 52’lik kısmının güvenini, desteğini alıp, millî iradenin tecelli ettiği sandıklardan başarıyla çıkarak Cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleri, gündeme ilişkin aktardıkları, yüreklerimize su serpiyor, umutlarımızı diri tutuyor:
“Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten spora, sanayiden tarıma her alanda ülkemizi, Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5’e, 10’a katlayan eserlerle donattık. Artık yeni ve daha büyük bir kalkınma devriminin eşiğindeyiz. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak atılımı başlattık. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek inşallah bu hedeflerimize de ulaşacağız. Hiç şüphesiz bu büyük devrim de öyle kolay ilerlemeyecek, öyle kolay gerçekleşmeyecek.”
İnsanlar ve toplumlar gibi devletlerin de tarihlerinde önemli dönüm noktaları olduğunun altını çizen Sayın Cumhurbaşkanımız şöyle devam ediyor:
“Türkiye işte böyle bir dönüm noktasından geçiyor. Hep birlikte tarihi bir mücadele yürütüyoruz. Bu yolun sonu büyük ve güçlü Türkiye’ye çıkıyor. Büyük ve güçlü Türkiye demek, müreffeh bir millet ve onun müreffeh bireyleri de demektir. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma sözümüz bu hedefin en belirgin sembolüdür. Bu mücadeleyi yürütürken enflasyon başta olmak üzere şu dönemde yaşadığımız her sıkıntının da üstesinden mutlaka geleceğiz. Tüm Türkiye’ye söz veriyoruz…
Milletimizin tamamıyla ahitleşiyoruz. Bugüne kadar vesayeti nasıl devreden çıkardıysak, terör örgütlerinin başını nasıl ezdiysek, darbecileri nasıl püskürttüysek, küresel baronların oyunlarını nasıl bozduysak, Allah’ın izniyle hayat pahalılığı meselesini de çözeceğiz. Milletimizin hak ettiği refah düzeyine gelmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Çünkü bizim bu millete sadece siyasetten vefa değil aynı zamanda can borcumuz var.”
Çalışanları hayat pahalılığına ezdirmemek için asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda ciddi iyileştirmeler yaptıklarının altını çizen Sayın Cumhurbaşkanımız devamla;
“Gelişmelere göre enflasyon farkı başta olmak üzere tüm çalışanlarımızla çalışanlarımızın kazanç seviyelerini korumaya devam edeceğiz. Doğal gaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarında yaşanan olağanüstü artışları halkımıza yansıtmamak için 2021 yılında tam 165 milyar liralık yani neredeyse yatırım bütçemizin tamamı kadar sübvansiyon yaptık. Enerji sektöründe telafisi olmayan çöküşlere yol açmamak için yılbaşından itibaren mümkün olduğu kadar düşük oranlarda artışlara müsaade etmemek mecburiyetinde kaldık. Özellikle elektrik faturalarıyla ilgili şikâyetlerin artması üzerine en düşük kademe tarifenin miktarını aylık 150 kilovattan 210 kilovata yükselttik. İnşallah bu düzenleme dar gelirli vatandaşlarımızı bir parça rahatlatacaktır.” açıklamasını yapmıştır.
Külfeti de hep birlikte sırtlayacaklarını vurgulayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan “Ama bu yükün sadece vatandaşımızın özellikle de işçimizin, memurumuzun, emeklimizin, çalışanlarımızın sırtına binmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Müsterih olun. Türkiye’yi son 20 yılda nasıl bir asır ileriye taşıdıysak, bugünkü sorunları, bugünkü sıkıntıları çözecek olan da biz olacağız. Siyasi kadrolar arasında bunun için gereken inanca, ruha, birikime, pratiğe, kararlılığa tek sahip olan da yine sadece biziz” diyerek aslında sahalardaki sıkıntıların, şikâyetlerin farkında olduğunu, bu hususlarla alakalı tüm çözüm mekanizmalarını, araçları devreye aldığını; küresel sıkıntıların, salgının, üretim tedarik zincirinin kopmasının haliyle ülkemizi ve milletimizi olumsuz anlamda etkilediğini, enerji darboğazının, akaryakıt fiyatı meselesinin maalesef dışa bağımlılıkla ilgili olduğunu bilerek hamlelerini, çalışmalarını tüm gücüyle yaptığını ve tüm bu sorunların mutlaka çözüme kavuşturulacağını ısrarla ifade etmektedir.
Gün birlik ve beraberliğin zirve yapması gereken gündür. Hep beraber kendi ayakları üzerinde duran güçlü, müreffeh, tam bağımsız bir Türkiye olma yolunda, tüm engellemelere, tüm sıkıntılara rağmen, bu hedefe sapmadan varılacağı hususunda, şahsım ve benim gibi düşünen milyonlarca insan hem fikirdir. Yeter ki iyi niyetli devlet büyüklerimize ve kendimize olan güveni, inancı kaybetmeyelim. Vesselam. Hürmetle.
2002’den bu yana girdiği her seçimi ve dolayısıyla da halkın teveccühünü kazanmış olan, milletimizin samimiyetine güvendiği ve halkın adamı olarak gördüğü, diklenmeden dik durarak milletine, devletine, değerlerine hizmeti görev gören Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan, onun dilinden, şahsıma emanet edilen bu köşede siz değerli okuyucularıma cevaplar aktarmaya çalışacağım.
Milletin % 52’lik kısmının güvenini, desteğini alıp, millî iradenin tecelli ettiği sandıklardan başarıyla çıkarak Cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleri, gündeme ilişkin aktardıkları, yüreklerimize su serpiyor, umutlarımızı diri tutuyor:
“Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten spora, sanayiden tarıma her alanda ülkemizi, Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5’e, 10’a katlayan eserlerle donattık. Artık yeni ve daha büyük bir kalkınma devriminin eşiğindeyiz. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak atılımı başlattık. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek inşallah bu hedeflerimize de ulaşacağız. Hiç şüphesiz bu büyük devrim de öyle kolay ilerlemeyecek, öyle kolay gerçekleşmeyecek.”
İnsanlar ve toplumlar gibi devletlerin de tarihlerinde önemli dönüm noktaları olduğunun altını çizen Sayın Cumhurbaşkanımız şöyle devam ediyor:
“Türkiye işte böyle bir dönüm noktasından geçiyor. Hep birlikte tarihi bir mücadele yürütüyoruz. Bu yolun sonu büyük ve güçlü Türkiye’ye çıkıyor. Büyük ve güçlü Türkiye demek, müreffeh bir millet ve onun müreffeh bireyleri de demektir. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma sözümüz bu hedefin en belirgin sembolüdür. Bu mücadeleyi yürütürken enflasyon başta olmak üzere şu dönemde yaşadığımız her sıkıntının da üstesinden mutlaka geleceğiz. Tüm Türkiye’ye söz veriyoruz…
Milletimizin tamamıyla ahitleşiyoruz. Bugüne kadar vesayeti nasıl devreden çıkardıysak, terör örgütlerinin başını nasıl ezdiysek, darbecileri nasıl püskürttüysek, küresel baronların oyunlarını nasıl bozduysak, Allah’ın izniyle hayat pahalılığı meselesini de çözeceğiz. Milletimizin hak ettiği refah düzeyine gelmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Çünkü bizim bu millete sadece siyasetten vefa değil aynı zamanda can borcumuz var.”
Çalışanları hayat pahalılığına ezdirmemek için asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda ciddi iyileştirmeler yaptıklarının altını çizen Sayın Cumhurbaşkanımız devamla;
“Gelişmelere göre enflasyon farkı başta olmak üzere tüm çalışanlarımızla çalışanlarımızın kazanç seviyelerini korumaya devam edeceğiz. Doğal gaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarında yaşanan olağanüstü artışları halkımıza yansıtmamak için 2021 yılında tam 165 milyar liralık yani neredeyse yatırım bütçemizin tamamı kadar sübvansiyon yaptık. Enerji sektöründe telafisi olmayan çöküşlere yol açmamak için yılbaşından itibaren mümkün olduğu kadar düşük oranlarda artışlara müsaade etmemek mecburiyetinde kaldık. Özellikle elektrik faturalarıyla ilgili şikâyetlerin artması üzerine en düşük kademe tarifenin miktarını aylık 150 kilovattan 210 kilovata yükselttik. İnşallah bu düzenleme dar gelirli vatandaşlarımızı bir parça rahatlatacaktır.” açıklamasını yapmıştır.
Külfeti de hep birlikte sırtlayacaklarını vurgulayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan “Ama bu yükün sadece vatandaşımızın özellikle de işçimizin, memurumuzun, emeklimizin, çalışanlarımızın sırtına binmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Müsterih olun. Türkiye’yi son 20 yılda nasıl bir asır ileriye taşıdıysak, bugünkü sorunları, bugünkü sıkıntıları çözecek olan da biz olacağız. Siyasi kadrolar arasında bunun için gereken inanca, ruha, birikime, pratiğe, kararlılığa tek sahip olan da yine sadece biziz” diyerek aslında sahalardaki sıkıntıların, şikâyetlerin farkında olduğunu, bu hususlarla alakalı tüm çözüm mekanizmalarını, araçları devreye aldığını; küresel sıkıntıların, salgının, üretim tedarik zincirinin kopmasının haliyle ülkemizi ve milletimizi olumsuz anlamda etkilediğini, enerji darboğazının, akaryakıt fiyatı meselesinin maalesef dışa bağımlılıkla ilgili olduğunu bilerek hamlelerini, çalışmalarını tüm gücüyle yaptığını ve tüm bu sorunların mutlaka çözüme kavuşturulacağını ısrarla ifade etmektedir.
Gün birlik ve beraberliğin zirve yapması gereken gündür. Hep beraber kendi ayakları üzerinde duran güçlü, müreffeh, tam bağımsız bir Türkiye olma yolunda, tüm engellemelere, tüm sıkıntılara rağmen, bu hedefe sapmadan varılacağı hususunda, şahsım ve benim gibi düşünen milyonlarca insan hem fikirdir. Yeter ki iyi niyetli devlet büyüklerimize ve kendimize olan güveni, inancı kaybetmeyelim. Vesselam. Hürmetle.
