Yeryüzünde hâlâ geçmiş çağlara tanıklık eden canlılar var. Ancak bazen bilimsel merak, tarihin en çarpıcı keşiflerinden birini aynı anda büyük bir kayba da dönüştürebiliyor. Bilim dünyasını sarsan bu olayda, şimdiye kadar yaşı kesin olarak doğrulanan en yaşlı hayvan bulunduğu gün hayatını kaybetti.
500 yılı aşan bir ömür, İzlanda açıklarında ortaya çıktı
Bilim insanları 2006 yılında İzlanda kıyıları açıklarında, okyanus tabanından olağanüstü büyüklükte bir çift kabuklu deniz canlısı çıkardı. Türü Arctica islandica olan bu okyanus midyesi, ilk bakışta sıradan görünse de kısa sürede bilim tarihine geçecek bir keşfin merkezine yerleşti. Araştırmacılar, canlının yaşını belirlemek için ağaç halkalarına benzer biçimde kabuk üzerinde oluşan yıllık büyüme çizgilerini inceledi.
Mikroskop altında yapılan incelemelerde, hızlı büyüme dönemlerini gösteren geniş halkalar ile duraklama evrelerini temsil eden ince çizgiler net biçimde ayırt edildi. Bu halkaların yılda bir kez oluştuğu, hem kimyasal analizlerle hem de daha önce işaretlenip tekrar yakalanan örneklerle doğrulandı.
İlk hesaplama bile rekor kırdı
2006 yılında yayımlanan bilimsel çalışmada, midyenin en az 405 yıl yaşadığı tespit edildi. Bu sonuç, onu kayıtlara geçmiş en yaşlı bireysel (koloni olmayan) hayvanlardan biri haline getirdi. Ancak araştırmalar bununla sınırlı kalmadı.
Daha sonra yapılan radyokarbon analizleri, yaşın sanılandan da büyük olduğunu ortaya koydu. Sonuçlara göre bu canlı tam 507 yıl yaşamıştı. Yani yaklaşık 1499 yılında doğmuştu. Bu tarih, Çin’de Ming Hanedanı’nın hüküm sürdüğü döneme denk geldiği için araştırmacılar ve basın, midyeye “Ming” adını verdi.

Bu tür için uzun yaşam bir istisna değil
Uzmanlara göre Arctica islandica türü için yüz yılı aşan yaşam süreleri oldukça yaygın. Bu olağanüstü dayanıklılığın arkasında ise yavaş metabolizma önemli rol oynuyor. Deniz biyoloğu Doris Abele, bu canlıların çok düşük oksijen tüketimine sahip olduğunu, bunun da hücresel yıpranmayı yavaşlatarak uzun ömrü desteklediğini belirtiyor. Abele’ye göre genetik faktörler de bu benzersiz dayanıklılığın önemli bir parçası.
Bilimsel merak, trajik bir sonla birleşti
Ancak hikâyenin en çarpıcı ve acı kısmı, keşfin ardından yaşandı. Ming’in kesin yaşını belirlemek amacıyla yapılan işlemler sırasında midye, yakalandıktan hemen sonra donduruldu. Bilim insanlarına göre bu işlem, 500 yılı aşkın süredir hayatta kalan canlının ölümüne neden oldu.
Reform hareketlerini, Amerika’nın keşif sonrası kolonizasyon sürecini ve sanayi devrimini “yaşamış” olan bu canlı, modern bilimin elinde aynı gün hayatını kaybetti. Böylece insanlık, şimdiye kadar bilinen en yaşlı hayvanı keşfettiği gün onu da kaybetmiş oldu.
Bilim dünyasında hala tartışılıyor
Bu olay, bilimsel araştırmalarda etik sınırların ve yöntemlerin yeniden tartışılmasına yol açtı. Uzmanlar, benzer keşiflerde canlı örneklerin korunmasına yönelik daha hassas ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurmayan yöntemlerin geliştirilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Ming’in hikâyesi ise, bilimin bazen ne kadar ağır bir bedel ödeyebileceğini hatırlatan çarpıcı bir örnek olarak kayıtlara geçti.
Yorumlar
Kalan Karakter: