Diyetisyen Müzeyyen Özal, Beyzade Fm’in canlı yayın konuğu oldu. Serkan Uğraş’ın hazırlayıp sunduğu “Haftanın Dosyası” programında sağlıklı beslenme konusu konuşuldu.
Karasal yayınların yanı sıra sosyal medyadan da görüntülü yayınlanan programda dinleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan Diyetisyen Müzeyyen Özal, “Sağlıklı beslenme; Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri yeterli ve dengeli olarak tüketmektir” dedi.
Bireyin yaşına, cinsiyetine, boyuna ve kendi kan değerlerine göre uygun olan beslenme şekillerinin belirlenmesi gerektiğini kaydeden Özal, “Bireyler için en uygun beslenme şekli; 3 ana 3 ara öğün şeklinde olmalı. Her ana öğünde besin çeşitliliği bol olmalıdır. Karbonhidrat, protein, yağ dengesi doğru ayarlanmalı. Ara öğünlerde ise süt, meyve veya leblebi gibi atıştırmalıklar ile tok kalma sağlanmalıdır. Günlük beslenmede şeker, tuz, beyaz un gibi malzemeler mümkün olduğunca az tercih edilmelidir” diye konuştu.
MUTLU İNSANLARIN BAĞIŞIKLIĞI HER ZAMAN DAHA GÜÇLÜDÜR
Bağışıklık sistemi güçlendirmenin en önemli adımı stresten uzak durmaktır diyen Müzeyyen Özal, “Mutlu insanların bağışıklığı her zaman daha güçlüdür. Dengeli beslenme, düzenli uyku, bol su tüketimi ve hareket bağışıklık sistemimizi korumak için önemlidir” dedi.
İLK BİR YIL BEBEĞE ŞEKER VE TUZ VERİLMEMELİDİR
Diyetisyen Müzeyyen Özal, konuşmasının devamında; “Çocuklarda beslenme anne karnında başlayan bir serüvendir. Doğumu takip eden ilk 6 ayda sadece anne sütü ve altıncı aydan sonra uygun ek gıdalara başlanmalıdır. İlk bir yıl bebeğe şeker ve tuz verilmemelidir. 2 yaşından büyük çocukların beslenme düzeni aileninkiyle yakın olmalı, yemeklerini aile sofrasında yemelidir. Yemek istemediği besilerde ısrarcı olmamalı, yemek yerken televizyon veya telefonla uğraşmamalı, bütün ilgisini yemeğe vermelidir.Kan gruplarına göre beslenme yoktur. Bireyi kendi kan değerlerine, yaşına, boy uzunluğuna, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre kişiye özel beslenme listeleri oluşturulmalıdır.
Evde kaldığımız bu dönemde, hareket etmeyi, bol bol kitap okumayı, kendimizi geliştirmeyi ihmal etmeyelim. Özellikle beslenme konusunda abur cubur veya zararlı besin tüketimini azaltalım. Kendimize sağlıklı besin tarifleri bulup beslenmelerimizi daha sağlıklı hale getirmeye çalışalım” şeklinde konuştu.(Haber Merkezi)
Karasal yayınların yanı sıra sosyal medyadan da görüntülü yayınlanan programda dinleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan Diyetisyen Müzeyyen Özal, “Sağlıklı beslenme; Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri yeterli ve dengeli olarak tüketmektir” dedi.
Bireyin yaşına, cinsiyetine, boyuna ve kendi kan değerlerine göre uygun olan beslenme şekillerinin belirlenmesi gerektiğini kaydeden Özal, “Bireyler için en uygun beslenme şekli; 3 ana 3 ara öğün şeklinde olmalı. Her ana öğünde besin çeşitliliği bol olmalıdır. Karbonhidrat, protein, yağ dengesi doğru ayarlanmalı. Ara öğünlerde ise süt, meyve veya leblebi gibi atıştırmalıklar ile tok kalma sağlanmalıdır. Günlük beslenmede şeker, tuz, beyaz un gibi malzemeler mümkün olduğunca az tercih edilmelidir” diye konuştu.
MUTLU İNSANLARIN BAĞIŞIKLIĞI HER ZAMAN DAHA GÜÇLÜDÜR
Bağışıklık sistemi güçlendirmenin en önemli adımı stresten uzak durmaktır diyen Müzeyyen Özal, “Mutlu insanların bağışıklığı her zaman daha güçlüdür. Dengeli beslenme, düzenli uyku, bol su tüketimi ve hareket bağışıklık sistemimizi korumak için önemlidir” dedi.
İLK BİR YIL BEBEĞE ŞEKER VE TUZ VERİLMEMELİDİR
Diyetisyen Müzeyyen Özal, konuşmasının devamında; “Çocuklarda beslenme anne karnında başlayan bir serüvendir. Doğumu takip eden ilk 6 ayda sadece anne sütü ve altıncı aydan sonra uygun ek gıdalara başlanmalıdır. İlk bir yıl bebeğe şeker ve tuz verilmemelidir. 2 yaşından büyük çocukların beslenme düzeni aileninkiyle yakın olmalı, yemeklerini aile sofrasında yemelidir. Yemek istemediği besilerde ısrarcı olmamalı, yemek yerken televizyon veya telefonla uğraşmamalı, bütün ilgisini yemeğe vermelidir.Kan gruplarına göre beslenme yoktur. Bireyi kendi kan değerlerine, yaşına, boy uzunluğuna, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre kişiye özel beslenme listeleri oluşturulmalıdır.
Evde kaldığımız bu dönemde, hareket etmeyi, bol bol kitap okumayı, kendimizi geliştirmeyi ihmal etmeyelim. Özellikle beslenme konusunda abur cubur veya zararlı besin tüketimini azaltalım. Kendimize sağlıklı besin tarifleri bulup beslenmelerimizi daha sağlıklı hale getirmeye çalışalım” şeklinde konuştu.(Haber Merkezi)
