Türkiye’de milyonlarca çalışanın kaderini belirleyecek olan 2026 asgari ücret süreci, 1 Aralık 2025’te gerçekleşen kritik görüşmeyle yeni bir dönemece girdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın bir araya geldiği toplantı, yalnızca rakamların değil, asgari ücret tespit mekanizmasının yapısının da tartışmaya açıldığı bir buluşma oldu. Bakan Işıkhan’ın komisyonun 5 işçi, 5 işveren ve yalnızca 1 hükümet temsilcisinden oluşması yönündeki teklifi, masadaki güç dengesini yeniden tanımlayacak nitelikteydi.
Bu öneri, TÜRK-İŞ cephesinde “temsilde adaletin zayıflayabileceği” kaygısıyla karşılık buldu; Atalay, yapının bu şekilde kabul edilmesi halinde sendikanın toplantılara katılmama ihtimalini açıkça dile getirdi. Görüşmede, ülkenin ağırlaşan yaşam maliyeti, yıl boyu süren enflasyon baskısı ve çalışan kesimin giderek daralan geçim alanı dikkate alınarak 2026’da asgari ücretin 26 bin ila 30 bin lira bandında şekillenebileceği değerlendirildi. 2025 yılı için geçerli olan 22 bin 104 liralık mevcut asgari ücret, kamuoyunda “insan onuruna yaraşır yaşam” tartışmasını yeniden alevlendirirken, temsil sorunu ile rakamsal beklentinin iç içe geçtiği bu süreç, pazarlığın yalnızca ekonomik değil, sosyal bir karar olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Taraflar şimdilik hesaplarını yeniden yaparken, milyonlarca çalışanın bekleyişi sürüyor; kararın hangi yönde şekilleneceği ise yalnızca cebin değil, çalışma hayatının genel iklimini de belirleyerek ülke gündeminin merkezine oturmuş durumda.
Yorumlar
Kalan Karakter: