Antakya ve çevresi Türkiye’nin Sismik haritasında birinci derecede yer almaktadır. Meydana gelen depremler, Antakya ve çevresi n de büyük yıkıntılara ve insan ölümlerine neden olmuştur. Dünyada depremde en çok yıkıntılar ve insanın ölümleri Antakya ve çevresinde meydana gelmiştir.
Antakya ve çevresinde ilk deprem MÖ 148 yılında meydana geldi. Mö148 ile Ms.1896 yılları arasında 6 ve 10 şiddetinde 89 deprem meydana gelmiştir. En şiddetli deprem 115 yılından sonraki yıllarda olmuştur. 13 Eylül 458 yılında meydana gelen depremde Şehir surları ve birçok bina yıkıldı. Halk deprem dehşetine kapılıp Symeon Stiliste sütununun bulunduğu yere giderek kurtuluş için dua ederek orada 51 gün kaldılar.
29 Mayıs 526 yılında Antakya’da düzenlene (Meryem ana) festival için binlerce ziyaretçi gelmiş şehirde büyük bir kalabalık olmuştur. Festival gününe rastlayan deprem şehirde büyük yıkıntılara neden olurken, ardından yağan yağmurun dağlardan getirdiği toprak tabakası ile şehri göçük altında kalmıştır. Bu depremde 300 bin kişi ölmüş, şehir yerle bir olmuştur. Deprem durduğunda Silpiyus (Habib Nacar dağı)dağında bir haç görülmüş ve bir saat öyle kalmıştır. (Bunun için dağın bu bölümüne, Haç dağı denmiş)
29 Kasım 528 yılında meydana gelen depremde 4870 kişi ölmüş, 526 depremine ayakta kalan yapılar yıkılmıştır. Depremden sonra Tanrının lütfuna yönelik bir jest olsun diye Antakya’ya TEDPOLİS (Tanrının şehri) denildi.
588 depreminde 60 bin kişi ölmüştür. Bu depremde Cebel Akra (kel dağ )eriyip denize akmıştır.1054 yılındaki depremde 10.bin insan toprak altında kalmıştır.1169 yılı depreminde 80 bin insan ölmüştür.
Antakya’da meydana gelen son deprem 1872 yılında olmuş, 3003 hanesinden 1960 ev yıkılmıştır. 1921 yılı ile 1940 yılı arasında birçok deprem olmuş hasarsız atlatılmıştır.20 Ocak 1977 yılında 5,8 şiddetinde deprem olmuştur. Halk büyük korku yaşamış evlerini terk ederek camilere, açık alanlara veya duvarların dibine sığınmışlardır.
Bu depremde halk arasında Antakya’nın diğer yerlerden kırık yıl önce batacağına dair sözler hatırlanarak acaba o günler mi geldi diye yorumlar yapılıyor. Geçen yıllarda meydana gelmiş depremler göz önüne alınarak, gelecekte olası depremlere karşı, İstanbul gibi Antakya’da da ilgili kurum ve kuruluşların ne gibi tedbir ve önlemlerin alındığı veya alınacağı konusunda halkın bilinçlendirilmesi faydalı olacaktır. Unutmayalım ki; Tedbir depremin şiddetini azaltmaz, ancak zararı en aza indirir.