Antakya'nın Hafızasına Bir Yolculuk

6 Şubat depreminin bireysel ve toplumsal etkilerini konu alan “Kayıp” adlı kısa film, Türkiye ve Avrupa’daki gösterimlerinin ardından bu kez Ankara’da izleyiciyle buluştu. Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen özel gösterim ilgiyle izlendi.
Film gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide, filmin yönetmeni ve senaristi Gazi İsmailoğulları, başrol oyuncusu ve yapımcısı Akan Atakan ile yapımcı İlhan Selimer, hem yapım sürecine dair detayları hem de Antakya’nın bugünkü durumunu seyirciyle paylaştı.
"Antakya Gerçek Anlamda Kayıp"
Yönetmen Gazi İsmailoğulları, yaptığı konuşmada, "Depremin üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen Antakya ileriye değil, geriye gidiyor" diyerek çarpıcı veriler aktardı. Hâlen 600 binden fazla insanın riskli yapılarda yaşadığını, yaklaşık 250 bin kişinin ise konteyner kentlerde barındığını belirtti. TOKİ konutlarının teslim edilmemesi, halkı umutsuzluğa sürüklerken; rezerv alan ve kamulaştırma uygulamalarının şeffaflıktan uzak, hakkaniyetsiz biçimde yürütüldüğünü vurguladı.
Belirsizlik Travması Derinleşiyor
Depremin yarattığı yıkımın ötesinde, insanların geleceğe dair hiçbir netliğe sahip olmamasının ayrı bir travmaya dönüştüğünü söyleyen İsmailoğulları, "Bugün insanlar sadece geçmişin değil, belirsiz bir geleceğin ağırlığını da taşıyor" dedi. Kenti saran kirli, sağlıksız ve denetimsiz ortamın yaşam koşullarını zorlaştırdığını; yurttaşların derdini anlatacak bir muhatap bulamadığını ifade etti.
Kültürel Bellek Tehlikede
İsmailoğulları, bazı projeler aracılığıyla Antakya’nın tarihsel ve kültürel hafızasının da silinmeye çalışıldığını söyledi. Özellikle “An’toki” benzeri projelerin bu anlamda kaygı verici olduğunu belirten yönetmen, “Antakya bir şehir değil, kadim bir hafızaydı. Şimdi o hafıza da yavaş yavaş yok ediliyor” diyerek yaşanan kaybın sadece fiziki değil, aynı zamanda kültürel olduğunu dile getirdi.
Dayanışmanın Sönümlenmesi
Söyleşide, deprem sonrası toplumda görülen dayanışmanın seçimler sonrası politik nedenlerle zayıfladığına da dikkat çekildi. İsmailoğulları, Antakya’nın adeta yalnızlığa terk edildiğini söyledi. Buna rağmen Ankara’daki ilgiye teşekkür ederek, “Burada hâlâ dinlemeye, anlamaya ve dayanışmaya hazır insanlar görmek bizi onarıyor” dedi.
Duygusal Final: Müzik Dinletisi
Gösterim sonrası Nebih Nafile, Ali Demet Gülüm ve Irmak Baltacıoğlu’nun gerçekleştirdiği müzik dinletisi, geceye duygu yüklü bir final yaşattı.
(Haber Merkezi)