Belli ki Türkiye yeni bir Kurtuluş Savaşında ve saldıranlar pilot bölge olarak Hatay’ı seçmişler.
Gerçi uzun zamandır Hatay’ımızın hedef seçildiğini biliyorduk. Zira dışarıdan bakanlar Hatay’da bol miktarda yumuşak karın olduğunu zannediyorlar.
Zira Hatay’ın mozaik yapısı bu çevrelerin iştahını bir hayli kabartıyor.
Öncelikle HDP buralara özel önem verdi.
Alevi ve CHP’li seçmen üzerine iyi oynadı. Buraya özel temsilcilerini göndererek oy devşirmeye çalıştı.
Bunda da kısmen başarılı oldu. CHP’de her evden bir oy kampanyası yaparak elinde tutamasa bile Hatay’dan bir milletvekili çıkarmayı başardı.
Çünkü HDP biliyordu ki dışarıdan algılanan HDP’nin çıkardığı her oy PKK’ya destek olarak görülmesiydi. Hatay’ı da destek veren iller arasına kattı.
Gezi olaylarından beridir Hatay’ın Alevi toplumu üzerine oyun üzerine oyunlar denendi. Reyhanlı Patlaması bu oyunun zirve noktasıydı.
Bekleniyordu ki patlama sonrası etnik çatışma başlasın, kaos Hatay’ı kuşatsın.
Ancak beklemedikleri Hatay’ın Sünni ve Alevi kesimlerinin bu oyunlara tok olduğu ve bu oyunları boşa çıkartacağıydı.
Patlamaya her iki taraftan da üst üste tepkiler yükseldi sağduyu öne çıktı, beklenenin aksine kardeşlik ve acıyı paylaşma duyguları daha da yükseldi.
15 Temmuz ayaklanmasında senaryo çok daha kanlı olacaktı. Üzerine albay elbisesi giydirilen birisine 300 adam bulması ve ertesi sabahtan itibaren katliama başlaması talimatı veriliyordu.
Bir hafta öncesinden boşaltılan sınırlarda DEAŞ militanları bekletiliyor, o kargaşada ise Hatay’a girmesi bekleniyordu. Daha sonrası ise bu bahane edilerek PKK/YPG’ye yol verilecek terör koridoru böylece denize kadar tamamlanacaktı.
Ancak halkımız umulmadık biçimde bu kalkışmaya yol vermedi ve hain planlar alt üst oldu.
Dahası içindeki hainleri temizleyerek yola devam eden TSK Zeytindalı harekatıyla Afrin ve çevresini PKK/YPG’li teröristlerden temizledi ve yazılan tüm senaryoları çöpe atmasını bildi.
Artık sınırlarımızdan istedikleri gibi geçebilme ümidini kaybeden bu çevreler yeni taktikler denemeye başladılar. Paramotorlarla terörist taşıyıp kaosu şehirlerimize yansıtmaya ve militanlarına moral vermeye çalışmaktalar.
Ama son İskenderun hadisesinde olduğu gibi devletin ne yaparlarsa yapsınlar tepelerinde olduğunu elbette anlayacaklar.
Diğer taraftan da yerli hainleriyle ormanlarımıza saldırıyorlar. Son günlerde hava şartları dikkate alınarak yapılan orman yangılarının da biran önce faillerinin yakalanacağından şüphem yok. Yanan ağaçlarımızın yerlerine hızla çok daha fazlasını dikmeye gücümüz yeter.
Şu an Türkiye tarihinin hiçbir döneminde görmediği kadar güçlü ve etkili bir durumda. Artık sınırları içerisine hapsolmuş, çevresindeki olaylara duyarsız, kendisi için sadece oyun yazılan ve yazılan oyunu oynayan bir Türkiye yok.
Şimdi Ordusuyla birlikte Somali’de, Libya’da, Katar’da, Azerbaycan’da, Suriye’de, Akdeniz’de etkili ve oyuncu bir Türkiye var.
Tüm bunlar olurken “Ama dolar ne kadar oldu?” diyen insanlarda var maalesef.
Birlik ve beraberliğimiz olduğu müddetçe hiç kimse bileğimizi bükemeyecek ve başarılı olamayacaklar.
Gerçi uzun zamandır Hatay’ımızın hedef seçildiğini biliyorduk. Zira dışarıdan bakanlar Hatay’da bol miktarda yumuşak karın olduğunu zannediyorlar.
Zira Hatay’ın mozaik yapısı bu çevrelerin iştahını bir hayli kabartıyor.
Öncelikle HDP buralara özel önem verdi.
Alevi ve CHP’li seçmen üzerine iyi oynadı. Buraya özel temsilcilerini göndererek oy devşirmeye çalıştı.
Bunda da kısmen başarılı oldu. CHP’de her evden bir oy kampanyası yaparak elinde tutamasa bile Hatay’dan bir milletvekili çıkarmayı başardı.
Çünkü HDP biliyordu ki dışarıdan algılanan HDP’nin çıkardığı her oy PKK’ya destek olarak görülmesiydi. Hatay’ı da destek veren iller arasına kattı.
Gezi olaylarından beridir Hatay’ın Alevi toplumu üzerine oyun üzerine oyunlar denendi. Reyhanlı Patlaması bu oyunun zirve noktasıydı.
Bekleniyordu ki patlama sonrası etnik çatışma başlasın, kaos Hatay’ı kuşatsın.
Ancak beklemedikleri Hatay’ın Sünni ve Alevi kesimlerinin bu oyunlara tok olduğu ve bu oyunları boşa çıkartacağıydı.
Patlamaya her iki taraftan da üst üste tepkiler yükseldi sağduyu öne çıktı, beklenenin aksine kardeşlik ve acıyı paylaşma duyguları daha da yükseldi.
15 Temmuz ayaklanmasında senaryo çok daha kanlı olacaktı. Üzerine albay elbisesi giydirilen birisine 300 adam bulması ve ertesi sabahtan itibaren katliama başlaması talimatı veriliyordu.
Bir hafta öncesinden boşaltılan sınırlarda DEAŞ militanları bekletiliyor, o kargaşada ise Hatay’a girmesi bekleniyordu. Daha sonrası ise bu bahane edilerek PKK/YPG’ye yol verilecek terör koridoru böylece denize kadar tamamlanacaktı.
Ancak halkımız umulmadık biçimde bu kalkışmaya yol vermedi ve hain planlar alt üst oldu.
Dahası içindeki hainleri temizleyerek yola devam eden TSK Zeytindalı harekatıyla Afrin ve çevresini PKK/YPG’li teröristlerden temizledi ve yazılan tüm senaryoları çöpe atmasını bildi.
Artık sınırlarımızdan istedikleri gibi geçebilme ümidini kaybeden bu çevreler yeni taktikler denemeye başladılar. Paramotorlarla terörist taşıyıp kaosu şehirlerimize yansıtmaya ve militanlarına moral vermeye çalışmaktalar.
Ama son İskenderun hadisesinde olduğu gibi devletin ne yaparlarsa yapsınlar tepelerinde olduğunu elbette anlayacaklar.
Diğer taraftan da yerli hainleriyle ormanlarımıza saldırıyorlar. Son günlerde hava şartları dikkate alınarak yapılan orman yangılarının da biran önce faillerinin yakalanacağından şüphem yok. Yanan ağaçlarımızın yerlerine hızla çok daha fazlasını dikmeye gücümüz yeter.
Şu an Türkiye tarihinin hiçbir döneminde görmediği kadar güçlü ve etkili bir durumda. Artık sınırları içerisine hapsolmuş, çevresindeki olaylara duyarsız, kendisi için sadece oyun yazılan ve yazılan oyunu oynayan bir Türkiye yok.
Şimdi Ordusuyla birlikte Somali’de, Libya’da, Katar’da, Azerbaycan’da, Suriye’de, Akdeniz’de etkili ve oyuncu bir Türkiye var.
Tüm bunlar olurken “Ama dolar ne kadar oldu?” diyen insanlarda var maalesef.
Birlik ve beraberliğimiz olduğu müddetçe hiç kimse bileğimizi bükemeyecek ve başarılı olamayacaklar.
