2024 yılında ülkemizde üretilen elektrik enerjisinin %21,5’i, suyun güçlü ve temiz enerjisini ülke ekonomisine kazandıran hidroelektrik santrallerden (HES) elde edildi.
Enerji üretim sürecinde hiçbir atık maddeye ve karbon salınımına sebep olmayan hidroelektrik santraller, ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasına büyük katkı sağlıyor. 2024 yılında ülkemizde üretilen yaklaşık 349 milyar kilovatsaatlik elektrik enerjisinin yaklaşık 75 milyar kilovatsaatlik kısmı, suyun güçlü ve temiz enerjisini ülke ekonomisine kazandıran HES’lerden elde edildi. HES’ler 2024 yılında ülkemizin elektrik enerjisi ihtiyacının yaklaşık %21,5’ini karşılarken 2023 yılında bu oran %20 seviyesindeydi. 2024 yılında hidroelektrik santrallerden elde edilen elektrik enerjisinin, %76,4’ü depolamalı HES’lerde, %23,6’sı ise nehir tipi santrallerde üretildi. Ülkemizde 2024 yılında, elektrik enerjisi üretiminin kaynaklara göre dağılımı şu şekilde gerçekleşti; %35,2 kömür, %21,5 hidroelektrik, %18,9 doğal gaz, %10,5 rüzgâr, %7,5 güneş, %3,2 jeotermal, %3,2 biyokütle ve diğerleri
YERLİ, TEMİZ, GÜVENİLİR VE ESNEK
2024 yılı sonu itibariyle ülkemizin elektrik kurulu gücü 116 bin MW’ye ulaştı. Kurulu gücümüzün; %27,8’i hidrolik enerji, %21,3’ü doğal gaz, %18,9’u kömür, %11,1’i rüzgâr, %17,1’i güneş, %1,5’i jeotermal ve %2,3’ü ise diğer kaynaklardan oluşuyor. Ülkemizin elektrik kurulu gücünün yaklaşık %60’ı yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşurken ülkemizin topoğrafik yapısı ve akarsularımız dikkate alındığında hidroelektrik enerji bu kaynaklar arasında ön plana çıkıyor. Hidroelektrik santraller, çevre dostu olmalarının yanı sıra kırsal kesimlerde ekonomik ve sosyal yaşamı canlandırmaları, düşük potansiyel risk taşımaları ve ani talep değişimlerine süratle cevap verebilmeleri sebebiyle büyük önem taşıyor. Hidroelektrik santraller, şebeke yönetimi ve enerji arz güvenliği açısından da ülkemize fayda sağlıyor. Hızlı tepki verebilme kapasiteleri sayesinde frekans ve voltaj dengesini koruyarak şebekenin istikrarını artıran HES’ler, depolama özellikleri sayesinde ise enerji üretimini talebe göre ayarlayarak arz-talep dengesinin sağlanmasına katkıda bulunuyor. HES’ler özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunda, güneş ve rüzgâr gibi sistemleri dengeleyerek enerji sürekliliğini destekliyor. Ayrıca HES’ler ani yük değişimlerine hızlı yanıt verebildikleri için şebeke esnekliğini artırarak kesintileri ve dalgalanmaları minimize ediyor. Bu özellikleriyle hidroelektrik enerji santralleri, güvenilir, esnek ve sürdürülebilir bir enerji sistemi için kilit rol oynuyor.
Haber: Ahmet YETİŞEN
ABDULVAHİT GÜRASLAN
